Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Aşk demek

A+A-

Terör tek bir millet: insan
ve tek bir ülke: dünya
olduğunu anladığımızda bitecek.

Işıl Güçlü

Hava kapalı bugün Lefkoşa’da, içini çekiyor bizimle birlikte. Paris’te yiten canlardan fazla, insanlığın ölümüne üzülüyor bence Tanrı bugün. Öfkemizin tarafına, vicdanlarımızın seçiciliğine ağlıyor doğa Lefkoşa’da ve dünyanın dört bir yanında.

İki gündür Paris saldırısı ile yatıp, ölü sayısı, saldırı yerleri, dünya liderlerinin tepkileri, şüpheli avındaki son gelişmeler ile kalkıyoruz. Sosyal medya profil resimlerimiz Fransa tadında, çoğumuzun. 

Küçük Prens’ten, Eiffel Kulesi’ne, gözleri yaşlı Jeanne D’Arc’dan, Fransız Bayrağı’na kadar çeşitlemeler ile Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik renklerine boyanmışız. Fransa’nın yanındayız, teröre, masum insanların katledilmesine karşıyız. Hepimiz birimiz için tadındayız. Saldırı sonrası Dünya’daki Fransız çöreği, croissant satışlarında artış bile olmuş olabilir, hiç şaşırmam.   

Her şehirde dayanışma yürüyüşleri yapıyor, terörü, kökten dinciliği lanetlerken Paris için dualar ediyoruz. Dualarımız ölenlerin ruhuna, yaralıların acil şifası adına. Öfkemiz masum insanların katledilmesine yönlendirilmiş, ama hep de Paris’te yaşananlar yüklem, Paris özne olacak şekilde kuruluyor cümlelerimiz.

Ocak ayında Charlie Hebdo’nun ne olduğunu öğrenmiştik yine Paris’te bir saldırı ile. 17 kişi İslam dinine hakaret ettikleri gerekçesi ile katledilmişti. Tüm dünya ayağa kalkmış, haftalarca herkes Charlie (#jesuischarlie) olmuştu ya, şimdi ise  dünya alem Paris.

Niye kimse Ankara, Beyrut, Gaza, Suruç, Şam, Baga, Garissa olmamıştı da, bugün herkes Paris?

Saldırılar beyaz, hristiyan, mümkünse Avrupalı, ‘üstün ırk’a yapılınca şiddet ve kökten dincilik kınanıyor, iyi güzel. Ancak, Baga’da katledilen 2000 kişiden, Suriye’de gün be gün sokakları kana bulayan vahşetten kimse dem vurmuyor. Neden?

Paris’ten bir gün önce Beyrut’ta yaşanan patlamalar, Filistin’de yiten canlar, Garissa’da basılan Üniversite’de hayatını kaybeden gencecik insanlar bilgisayar ekranlarımıza kazara ulaşmayı başarsa dahi, vicdanlarımıza ulaşamıyor. Sebep?

Paris hayattır diyor Charlie Hebdo’lu Joann Sfar karikatüründe:

‘Bizim için dua falan etmeyin, daha fazla dine ihtiyacımız yok bizim, sağolun! Biz müziğe, şampanyaya ve neşeye tapıyoruz’. 

Bu yüzden belki ölümü başka şehirlerin başına geldiği zaman kanıksayıp, Paris’e yakıştıramıyoruz biz. Paris yaşam demek çünkü, eğlence demek, aşk demek.

İsrailliler açık hava sinemasında film izlercesine Filistin’in bombalanmasını seyre daldığı zaman rahatsız etmemek adına çıtımızı çıkarmıyoruz. Yoksa canların üzerine önem etiketi filan taktığımız yok bizim.

Bir Parizyen’in hayatının, bir Suriyeli’den, bir beyazınkının zencininkinden daha değerli olduğunu düşünmüyoruz elbette, haşa.

Yok canım, daha neler? İkiyüzlü filan değil bu Dünya, asla!

15 Kasım 2015
Lefkoşa

Bu yazı toplam 2647 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar