Ne yaparsan yap Aşk ile yap… Son zamanların popüler şarkısını futbola uyarlarsak, futbolu da Aşk ile oynamak gerek aslında…

Yeni bir sezona yeni umutlarla başlarken, profesyonel mi yoksa amatör mü olduğu belli olmayan futbolumuzda, eski dönemlerde bu işi Aşk ile yapan futbolcu tiplerine gittikçe daha da çok ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. 

Sezon öncesi yaşadığı başkan ve teknik adam krizlerini, bu işi Aşk ile yaptıkları için kısa bir sürede aşmış gibi görünen Y.Boğaziçi, takım savunmasını ön planda tutan bir stratejiyle oyuna başladı.

Transfer sezonunu bir anlamda boş geçen ve önemli oyuncularını kaybeden ev sahibi ekip, birbirini tanıyan oyunculardan oluşmanın avantajını bu maçta kullanması bildi.

Öte yandan lige şampiyonluk ümidiyle başlayan ve önemli transferlerle kadrosunu güçlendiren Doğan Türk Birliği’nin amacı ise halen kendine gelememiş rakibi karşısında sahadan 3 puanla ayrılmak ve lige iyi bir başlangıç yapmaktı. Ancak maalesef evdeki hesap çarşıya uymadı.

Sahada düşündüğünü daha iyi uygulayan takım Y.Boğaziçi’ydi. Baraj hatası nedeniyle golü yedikten sonra temposu düşen sarı-lacivertli ekipte uygulanmaya çalışılan 4-2-3-1 formatının pratikte pek de uygulanamadığını gördük.

İlerde yer alan oyuncular arasında klasik tarzda bir santrafor olmayınca ve 4 oyuncu da sprinter ve kanat oyuncusu tarzında olunca bu sistemi başarıyla uygulayabilmek fazla iyimserlikti. Aynı sistemle sahada yer alan Y.Boğaziçi’nin ise avantajı ise ileri uçta Mehmet Turgut tarzında bir pivot santrafora sahip olmaktı.

Ancak ligin ilk maçında, geçen yıl takım savunmasını en iyi uygulayan takımlardan biri olan Y.Boğaziçi, bu özelliğini uygulamaktan uzaktı.

Ortada iyi kapanmasına ve savunmanın arkasına adam sarkıtmamalarına rağmen özellikle hava toplarında rakibe önemli gol fırsatları verdiler.

Savunmada tandem oynayan ikiliden Mehmet Barkınay’ın bu bölgede pozisyon alma ve rakibi marke etme konusunda sıkıntıları vardı.

Bu sıkıntılar iyi bir stoper olan Talat Nurtunç’un da hava toplarında ikiye bir kalmasına ve hatalar yapmasına yol açtı. Orta alanda Mouhammadou Diallo dışında rakiple savaşan oyuncu yoktu. Özellikle Adeniyi Allen’in sahada varlığı ve yokluğu belli değildi.

Onun bu hali takımın ileride çoğalmasına engel olurken, bloklar arasında da kopukluğa neden oldu. Bu nedenle rakibini orta alanda karşılamakta sıkıntı yaşayan ev sahibi ekipte savunma oyuncuların önemli bir yük bindi. Ve bu yük uzatma dakikalarında yenilen golle takımı galibiyetten etti.

Etkili kanat oyuncularına sahip olmasına rağmen bu oyuncuları oyuna sokacak bir oyun kurucuya ve etkili gol vuruşu yapacak bir santraforu olmayan Doğan Türk Birliği’nin, iyi kapanan rakiplere karşı oyun kurma ve gol atma sıkıntısını sezon boyu yaşayabileceğini düşünüyorum.

Bu pozisyonlarda oynayan Kenan Oshan ve İyoyi Believe, ligin ilk maçında bekleneni vermekten uzaktı. Savunmada dengeli ve pozisyon bilgisi üst düzeyde futbolcuları olan Girne ekibi, orta alan ve ileri uç arasındaki karmaşayı giderip pas organizasyonunu hızlandırması ve zenginleştirmesi durumunda ligde başarılı sonuçlara imza atacaktır.

Ancak Y.Boğaziçi gibi iyi kapanan takımlara karşı kanatları kullanmak dışında alternatif planlar geliştirmeleri gerekiyor. Yoksa bu maçta olduğu gibi, oyunu domine edip rakip sahaya yığmasına rağmen, rakip savunmayı açamadıkları için sahadan beklemedikleri sonuçlarla ayrılabilirler.