Askerler ve başkanlar…
Adam meşhur oldu gitti.
Hem de ne meşhurluk!..
Böyle meşhurluğu kimsenin istemeyeceği bir popülerlik…
Vurdu, kırdı, döktü, sövdü, saydı, mahkemelik oldu, ardından vekil seçildi.
Birileri seçti.
Ondan önce vatandaş yapıldı.
Kim yaptı?
Derviş Eroğlu ve o zamanın hükümeti…
Vatandaşlığı yasal değil.
Gerekçesi yok.
Öğrenci iken yapıldı.
Vatandaş olduktan sonra da hiç çalışma kaydı yok, sigortası hiç yatmadı.
Vatandaş olduğu 2010 yılından beri böyle.
Zaten Kıbrıs’a da 2009 yılında gelmiş ve hemen ardından vatandaş yapılmış.
Demek ki aslında gelme nedeni de o; Oraya git, vatandaş yapılacaksın, görevlerin var, söyleneni yap.
O da yapmış, ardından da vekil olmuş.
Bu ülkeye öğrenci diye gelmiş, hiç çalışmamış, sigortası hiç yatmamış, sadece bağırmış çağırmış, sövmüş saymış bir adam vekil oldu.
Hop, askerliğini de yapmamış.
Askeri hastaneden rapor almış, kaza geçirmiş de ameliyat olmuş da, barışta değil ama savaşta asker olacakmış şeklinde rapor da verilmiş. Böylesi de bir rapor.
Üstelik de doğuştan askermiş Bertan…
Askerlik yapmamış ama savaşı bekliyormuş.
Barış zamanları onun için değil, savaş zamanlarında cepheye gidecekmiş.
Sonuçta bu gerilimli günlerde bir gülmeceye, eğlenceye ihtiyacımız vardı…
İlahi Bertan, bizi güldürdü.
Daha da güldüreceğe benzer.
***
Bir de Nazmi’miz vardı buralarda… Son hükümet döneminde Antalya’da Turizm Tanıtma Memuru yapıldı.
Pardon, yanlış söylemeyelim! Çünkü o da kendini Turizm Tanıtma ‘Başkanı’ olarak tanıtıyor oralarda…
Daha önce danışmanlık da yaptı bakanlıklarda…
Televizyonlarda cebindeki mendiliyle sunuculuk da yaptı.
Birilerini sundu, birilerinden ihya oldu.
Sonunda işte Antalya’ya gitti ama görev süresi de 31 Aralık’ta bitiyordu. Sözleşmede “herhangi bir bildirim yapılmaksızın kendiliğinden sona erer (sözleşme). İşbu sözleşme kendiliğinden uzamaz” yazmasına rağmen orada Erdoğan medyasına çıkıyor; “Kuzey Kıbrıs ajanların cirit attığı bir coğrafyadır” diyor, “FETÖ’nün KKTC’de yapılanması var” diyor, demokrasi için yürüyenleri “AB’den besleniyorlar” diye gösteriyor ve bu adam da bu ülkenin ‘Turizm Tanıtma Memuru’ olarak maaş çekiyor.
***
Ama kabahat bu adamlarda değil… Zamanında bunları besleyen, büyüten, avantalar sunan ve kendilerini bir şey zannettirip birilerine hoş görünmek için hava atmalarını sağlayanlarda…
Sağından, solundan, ortasından kim varsa… Bunların buralara gelmelerinin sorumlusu sadece bir-iki kişi değil.
Sorun bir yerlere gelmeleri de değil, takındıkları tavır, aldıkları rol, süredurumlarını devam ettirmeleri… Bunlara da müsaade edilmesi…
***
Bu arada 22 Ocak olaylarıyla ilgili karar da dün açıklandı ve tutuklular 2 ila 6 ay ceza aldılar. Arıklı bundan ne mesaj aldı! diye kendi kendime sorarken Arıklı’dan açıklama geldi ve daha önce dediği gibi Mahkeme’nin kararının Türkiye ve çift uyruklulara mesaj verdiğini, bu nedenle de eylem ve protesto düzenleyeceklerini söyleyerek tehditkar, gerilim artırıcı ve ayrılıkçı tavrını her zamanki gibi ortaya koydu.
Birilerinin süredurumlarını devam ettirme gayretlerinin sonuçlarından biri de bu ne yazık ki!..