Askerlik, bu sene değilse seneye, mutlaka!
Yaklaşık bir buçuk yıl, bu köşede, gençliğin en önemli sorunlarından olan 'askerlik' konusunu tartıştık.
Askerlik konusunda bu güne kadar böyle kapsamlı bir tartışma ortamı yakalayamamıştık.
Tartışmayı açalı çok oldu.
Çok gelişti, çok kişi fikrini söyledi.
Olay bu köşeden çıktı, memleketin en önemli tartışma konuları arasında girdi.
Sonra CTP’li milletvekili Abbas Sınay’ın cesaretli girişimiyle çok konuşulan ‘yasa önerisi’ gündeme geldi.
Tartışma daha da alevlendi.
Genel kanı askerlik süresinin kısaltılmasıydı.
Gençlerin talebi buydu!
Süre kısalsın!
TDP’li milletvekili Zeki Çeler de çok uğraştı, konuyu canlı tuttu.
Şekilden şekle giren, değişen, azalan-eksilen “Askerlik Yasa Önerisi” son şeklini aldı, komitede onaylandı.
Pazartesi Genel Kurul’a gidecek.
Ne yazık ki bu yasayla askerlik kısalmayacak!
Üzgünüm.
Komitede çalışan tüm vekillerin samimiyetinden şüphem yok, onlar da çok istedi, çalıştı...
Ama olmadı!..
Askerlikte ‘genel bir kısaltma’ yapılamadı.
Sadece meslek lisesi mezunlarına 3 ay kısaltma yapılacak.
50 yaşın üzerindekilere de (genelde yurt dışında olanlara) 2 bin sterlin ödeyerek askerlikten kurtulma hakkı verilecek.
Bir de diğer düzenlemeler…
Esas talep edilen, gençlerin ısrarla istediği ‘süre kısaltma’ bu yasada yer alamadı, almadı.
Peki ama neden?
Güvenlik güçleri, askeri makamların “Yeterli asker yok” diyerek karşı çıktığı söyleniyor, doğru mu bu?
“Şu kadar nöbet kulübesi, şu kadar nöbet saati” diyerek bahaneler üretldiği doğru mu peki? Eğer doğruysa; nöbet yerlerini azaltmak, nöbet saatlerini düşürmek neden kimsenin aklına gelmedi! Çok gerekliyse, sınırlara güvenlik kamerası takmak neden düşünülmedi!.. İlle de asker beklesin!.. Yüzlerce, binlerce asker!..
Gençlerin bir yılını çalan, en verimli döneminde hayattan koparan bu dönemi birazcık azaltabilseydik keşke…
***
Ben bu süre zarfında yüzlerce gençle görüştüm.
Hepsiyle diyalog halinde oldum.
Ve bir kez daha gençlerden aldığım fikirlerin bütününü yayınlamak istiyorum.
Ve bilinsin istiyorum ki: Kıbrıs Türk gençliğinin “askerlik” diye bir sorunu vardır!
Ve bu sorun çözülmelidir.
Bugün, ya da yarın…
Mutlaka çözülmelidir.
En azından hafifletilmelidir.
Eksik-azalmış-kapsamı daraltılmış yasa yeterli değildir. Bu zaman zarfında konuştuğum gençlerden aldığım fikirlerin toplamını yeniden tekrarlıyorum:
–‘Askerlik’ Kıbrıslı Türk gençler için ciddi bir sorundur.
-Gençler bu sorundan kaçmak için çeşitli yollara başvurmaktadır.
-Eğitimlerini uzatanlardan, 'çürük' çıkmak için kilo alanlara kadar kendi ile çatışan gençlerin harap olduğu bir gerçektir.
-Askerlik, kimi gençler için ülkeden göç sebebidir.
-Askere giden gençler ve aileleri ciddi travmalar yaşamaktadır.
-Askeri makamlar ve devlet mekanizması bu travmaları görmezden gelmektedir, sorun olarak saymamaktadır.
-Askerlik, hem kuzey Kıbrıs’ta hem de güney Kıbrıs’ta askeri açıdan da mantıksız bir duruma gelmiştir.
-Gençler ve birçok kesim askerliğe alternatif 'sivil hizmetin' gündeme gelmesini talep etmektedir.
-Askerlik süresinin kısaltılması gençler arasında heyecanla beklenmektedir.
-Askerlik süresinin kısaltılması, askerlik sorununun ortadan kalkmasına sebep olmayacağı bilinmektedir, ancak uzun süren travma döneminde azalan her gün bir artı olarak sayılmaktadır.
-Militarizm Kıbrıs’ın kuzeyinde sivil hayatta da ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu bağlamda sivilleşme ülkede en acil ihtiyaçlardan birdir.
-Militarizmin sivil hayattaki etkilerine karşı mücadele devam etmelidir.
-Toplumsal muhalefet güçleri bu konuda ortak yol bulmak ve birlikte hareket etmek için çaba harcamalıdır.
-Vicdani ret konusu ciddiyetle ele alınmalıdır.
-Profesyonel askerlik konusu daha kapsamlı platformlarda ele alınmalı ve tartışılmalıdır. Çok geniş bir kesim bu konuya sıcak bakmaktadır. Askerlik konusunda yaşadığımız 1 buçuk yıllık tartışma sürecini ve ortaya çıkan yasa önerisini bir ‘başlangıç’ olarak görüyorum. Bir başlangıç, ne son, ne de final… Askerlik kısalmamış olabilir, ancak bu, bir daha gündeme gelmeyeceği anlamına gelmez…Umut en son ölür...
Bu sene değilse, seneye! Mutlaka!