Askerlik sorunsa (ki sorundur) el atmak lazım!
Gündem güzel şey!..
Sürekli değişiyor.
Ve sürekli değişen gündemde sürekli ‘fikir’ beyan ediyoruz, taraf oluyoruz, duruş sergiliyoruz.
Sonra yine değişiyor.
Yine ‘fikir’ beyan ediyoruz, yine taraf oluyoruz, yine duruş sergiliyoruz.
Bu döngü böyle sürüp gidiyor.
Adı üstünde, gündem bu!..
Peki gündeme gelen konularla ilgili bir ‘konsensüs’ varsa eğer, neden ‘ortak akılla’ bir çözüm üretemiyoruz?
Mesela son günlerin medyatik konusu, vicdani ret!..
Sosyal medyada takip edebildiğim kadarıyla geniş bir destek var vicdani redde.
Kimi milletvekillerinden tutun da, siyasi parti başkanlarına, belediye başkanlarına kadar herkes bu konuya “destek”…
Neredeyse herkes vicdani retçi (!)
Eğer herkes samimi ise neden bir yasa çalışması ortada yok o zaman?
Neden yasal bir düzenleme yapamıyoruz?
Bu konuda ‘öncü’ olan kimi vekillerimiz bir yasa tasarısı hazırlasa, meclise önerse, bu öneri gündeme alınsa, toplumda tartışılsa ve yasalaşsa olmaz mı yani?
Çok mu zor?
Yapılacak olan da belli.
Askerlik yapmak istemeyenlerin, ya da silah alına girmek istemeyenlerin sivil hizmetle “yurt ödevini” yapmasına olanak sağlamak için yeni bir yasa…
Yeni bir Askerlik Yasası…
Ve pek tabii askeri makamlarla müzakere!
Yapılabilir, gerçekten!.. Yapılmalı!
Daha önceki nabız yoklamalarım bana şu gerçekleri sıralıyor:
• –‘Askerlik’ Kıbrıslı Türk gençler için ciddi bir sorundur.
• -Gençler bu sorundan kaçmak için çeşitli yollara başvuruyor.
• -Eğitimlerini uzatanlardan, 'çürük' çıkmak için kilo alanlara kadar kendi ile çatışan gençlerin harap olduğu bir gerçektir.
• -Askerlik, kimi gençler için ülkeden göç sebebidir.
• -Askere giden gençler ve aileleri ciddi travmalar yaşıyor.
• -Askeri makamlar ve devlet mekanizması bu travmaları görmezden geliyor, sorun olarak saymıyor.
• -Askerlik, hem kuzey Kıbrıs’ta hem de güney Kıbrıs’ta askeri açıdan da mantıksız bir duruma gelmiştir.
• -Gençler ve birçok kesim askerliğe alternatif 'sivil hizmetin' gündeme gelmesini talep ediyor.
• -Askerlik süresinin kısaltılması, askerlik sorununun ortadan kalkmasına sebep olmayacağı biliniyor, ancak uzun süren travma döneminde azalan her gün bir artı olarak sayılıyor.
• -Militarizm Kıbrıs’ın kuzeyinde sivil hayatta da ciddi sorunlara neden oluyor. Bu bağlamda sivilleşme ülkede en acil ihtiyaçlardan birdir.
• -Militarizmin sivil hayattaki etkilerine karşı mücadele devam etmelidir.
• -Toplumsal muhalefet güçleri bu konuda ortak yol bulmak ve birlikte hareket etmek için çaba harcamalıdır.
• -Vicdani ret konusu ciddiyetle ele alınmalı ve yasal altyapısı hazırlanmalıdır.
• -Askeri makamlarla müzakere yolları aranmalı, bu sorun yok sayılmamalıdır.
BİR ANI…
40 dervişiz vesselam
Hani şimdi sosyal medyada “vatan millet” edebiyatı yapıp vicdani ret ile ilgili ileri geri konuşan anlı şanlı milliyetçilerle birlikte askere gittim.
İlginç bir celpti bizimkisi…
O dönemin bakan çocukları, geçmiş UBP döneminin “özel kalem” kahramanları askerde torpil patlatıp “mesleki çavuş” olma derdindeydiler…
Ne mi oldu?
“Milliyetçiler” GKK Karargah’ta mesleki çavuş “seçildi”, bizi de “kura” ile sınır birliğine gönderdiler, günde 10 saat nöbet tuttuk, bir sene…
O yüzde samimiyet ey milliyetçi! Samimiyet!
40 dervişiz vesselam.
Gülseren’deki titiri hallerin hala aklımda, unutmadım seni.
O yüzden atma, tutma, sallama şimdi.