1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Aslıhan Dalka: Televizyon Dedikleri Bize Ettikleri…
Aslıhan Dalka: Televizyon Dedikleri Bize Ettikleri…

Aslıhan Dalka: Televizyon Dedikleri Bize Ettikleri…

Aslıhan Dalka: Televizyon Dedikleri Bize Ettikleri…

A+A-

Ödüllü Öyküler -4-

Ödüllü öykülerimizin bu hafta dördüncü ve son öykülerini yayınlıyoruz. Bu haftaki öyküler iki grupta mansiyon alan ödüllerimizden oluşuyor.  Zaman makinesi bu iki öykümüzün de temelini oluşturdu.


Aslıhan Dalka
Çanakkale Ortaokulu
12,13,14 Yaş Grubu

Televizyon Dedikleri Bize Ettikleri…


1923’ten beri hayatınızdayım aslında. Melek görünümlü şeytanım hayatınızda. Ben televizyon. 1923 John Logie Braird tarafından İngiltere’de icat edildim. İlk beğenmediniz beni aşağıladınız.! O gün yemin ettim. Sizi ve bütün insanlığı bana bağlı yapacaktım.

O dönemde tahmin edersiniz ki göç kadınların elinde değildi. Evi, aileyi erkekler geçindiriyor ve bu yüzden ilk olarak onları etkilemek gerekmekteydi. 1926 yılında titrek olan sesim ve görüntüm ile ilgili John çeşitli çalışmalar yaptı. Bununla birlikte gittikçe gelişiyor, güzelleşiyor ve çekici bir hale geliyordum. 1930 yılında elektronik eşya olarak satılmaya başladım. Evlere dahil olunca haince planımı gerçekleştirecek ortam hazırdı. 1936’da Berlin Yaz Olimpiyatlarına birçok erkeğin gittiğini düşündüm. Peki neden onu ben yayınlamayayım? Almanya’da olan olimpiyatları ben yayınlayınca bana olan istek daha da arttı. Evlere girmiştim artık girmesine… fakat bir problem vardı. Evde kalan kadının hiç ilgisini çekemiyordum. Benim sadece üzerime dantel koymak için veya tozumu almak için yanıma uğruyordu. O gün bir karar daha verdim, bu kadınları da etkilemeliydim. Komşularıyla sohbet etmemeliydiler. Çocuklarıyla ilgilenememeli, ev temizlememeli ve sadece beni izleyip bana ilgi göstermeliydiler. Bundan dolayı 1928’de ilk filmler çekilmeye başlandı. Ve zaman aralıklarıyla da olsa artık kadın sadece evin içinde temizlik yapmıyor beni de açık bırakıyordu fakat bir dönem sonra evdeki kadının gözleri bozulduğu için beni çöpe attılar. Siz kimi attığınızı sanıyorsunuz? Daha iyi bir şekilde geleceğim. O gün daha hırslandım ve 1940 yılında renklendirildim. Artık sadece siyah-beyaz değildim. 1960’larda çok geniş kitlelere ulaştım. Uzaya uydular fırlatılıyordu her gün. Yeni meslekler de ortaya çıkmıştı benimle. Baştan aynı evdeki yerimi almıştım. Kadın beni sabahları kadın programları, öğlen haberleri, gece de dizilerini izlemek için kullanır hale gelmişti. Arada bozulurmuş gibi yapıyordum. Bu süre içinde sinir krizlerine giriyor, haplar alıp baş ağrısından uyuyordu. Uyandığında düzelip düzelmediğimi kontrol ediyordu. Artık eski şirin evine ve kendine bakan kadından eser kalmamıştı. Ev dağınıktı, yemek pişirmiyordu, kilo almıştı, bakımsız ve çirkin olup üstüne üstlük her gün kocasıyla ve çocuklarıyla kavga ediyordu. Zavallı adam… Evde beni ve maçlarını rahat rahat izleyemediği için kahveye ve kumara alışmıştı. Çok yazık çok! Aslında bu durum çok hoşuma gidiyordu. Çünkü bütün insanlıktan intikam alıyordum.

Ben bunları düşünürken evde küçük bir insan fark ettim. Peki o, o neden beni izlemesin? Diğer insanlar kadar bilgili ve akıllı olmadığı belliydi. Kandırması kolaydı. O günden sonra onun için de yayın yapmaya başladım. Her gün belli saatlerde beni izliyor ve tabi ki benden kötü şeyler öğreniyordu. Bana bağımlı olduğu için hiç arkadaşı yoktu. Annesi benim yüzümden onunla hiç ilgilenemiyordu. En sonunda babası ve annesi boşandı. Çocuk büyümüştü ve tam istediğim gibi bir yaratık olmuştu. Herkese zarar veriyordu. Diğer arkadaşlarımdan evlerde ve hatta şu an evlerinizde aynı şeyleri yapıyorlar. Siz bizim kölelerimizsiniz… Daha önce de söylediğim gibi biz melek şekli almış şeytanız. Siz insanlar bize bağlanıp kendi çevrelerinden kopacak ve sevdiklerinizden uzak bir şekilde öleceksiniz. Bunları düşünürken büyüttüğüm çocukların kötü bireyler olduklarını fakat onların bir kısmının benimle yeterince ilgilenmediklerini halen daha iyi bir şekilde davranan ödevlerini yapan birilerinin olduğunu gördüm. Bunun için yenilenmek gerektiğini biliyordum. Kalın ve çizgili görüntümden sıyrılıp daha net ve üzerine oyun takılabilir bir hal aldım ve ev iyice karıştı. Baba, haberleri izlemeye geliyor, anne dizi istiyor, çocuk oyun… Ahh tam istediğim bir manzaraydı bu. Gene evde kavga ediyorlardı. En sonunda evdeki televizyon sayısı arttı. Çocuk için bir tane, anne için bir tane ve baba için bir tane vardı. Sizin veya tanıdığınız bazı kişilerin evlerinde de böyle değil miyim? Benim de hedefim buydu zaten. Zayıf insanlar! Siz artık benim kölelerimsiniz! Zaman sessizce sizden intikamımı alıyor… Hahahaha…

Bu haber toplam 1807 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 167. Sayısı

Adres Kıbrıs 167. Sayısı