Aslında “anlaşılmayan başlık yok”
Berlin’den beklenti “yok” gibiydi.
“Kıbrıslı liderler bir akşam yemeği yer, dönerler” gibi düşünüyorduk, çoğumuz...
Yine uzlaşamadan...
Yine birbirlerini suçlayarak...
Yine somurtarak...
Yanıldık!
Beklentinin üzerine çıkıldı.
* * *
Belki “çözüm” çıkmadı duvarlarını yıkan kentten ancak umutsuzluk ikliminin boğucu havası dağıtıldı.
Toplantının yıldızı kuşkusuz ki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri oldu.
* * *
Çözümü çok açık tanımladı.
Kıbrıslı Rumlara “siyasi eşitliği” anlattı, “İki devletli çözüm” diyenlere de federasyonu!
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 716 numaralı kararına atıf yaptı örneğin...
“İki siyasi eşit toplumdan oluşan tek Kıbrıs devleti” diyor bu karar!
Bir de 8 Mart 1990 tarihli kararın 11’inci paragrafına işaret ediyor...
Siyasi eşitliği heceliyor adeta...
“Federasyonda iki toplumun siyasi eşitliği ve federasyonun iki toplumlu yapısı tanınmalıdır. Siyasi eşitlik, federal hükümetin tüm birimleri ve idaresinde sayıca eşit katılım anlamına gelmemekle birlikte, farklı yollarla da yansıtılmalıdır: Kıbrıs Devleti’nin federal anayasasının her iki toplumun oluruyla kabul edilmesi veya değiştirilmesi gerekliliği; federal hükümetin tüm organları ve kararlarında her iki toplumun etkin katılımı; federal hükümetin bir toplumun çıkarlarına karşı herhangi bir önlem alma yetkisine sahip olmayacağının temini; iki federe Devletin eşitliği ve aynı yetki ve fonksiyonlarda olmaları...”
* * *
Genel sekreter 11 Şubat 2014, 30 Haziran 2017 belgelerinin de altını çizdi.
Bunları da unutmayalım.
Dönüşümlü Başkanlık var bu belgelerde, 2:1 oranı ile...
Ama “Garantiler”e dair de “Müdahale hakkının geçerli kalacağı bir sistem sürdürülebilir değildir” vurgusu var, açıkça...
Toprak düzenlemelerine tabi olan yerlerde “mülkünden edilen sahiplere” öncelik var, toprak düzenlemelerine tabi olmayan yerlerde “şu anki kullanıcıya...”
* * *
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in açıklaması aslında “anlaşılmayan hiçbir başlık kalmadı” dedirtiyor, her bir karara, çerçeveye baktığınız zaman...
Geriye o çerçevenin içine girecek siyasi irade kalıyor ve kararlılık...
Çözüm kalıyor geriye...