“Atailer’in evinde kurulan radyo: Bayrak Radyosu...”
Neriman Atai, Londra’da yaşamını sürdüren amcası Orhan Atai’nin Bayrak Radyosu’nun kuruluş öyküsünü paylaştı.
“İsteğim üzerine Londra’da yaşamını sürdüren amcam Orhan Atai’nin anlatımından, birçoğumuzun bilmediği Bayrak Rayosu’nun ilk kuruluş günlerinin hikayesini sizlerle paylaşıyorum” diye sosyal medya sayfasında yazan Neriman Atai’ye göre, amcası Orhan Atai şöyle yazmış:
ORHAN ATAİ’NİN HATIRALARI...
“Tarih: Ocak 1964. 13, Ali Ruhi Sokak, Abdi Çavuş Mahallesi, Lefkoşa.
23 Aralık 1963 yılının akşamı silah sesleri ile kuvvetli bomba patlamalarını işiten halkımız, korku içinde panik olmaya bşalamışlardı.
Ertesi gün de Rum radyolarının Türkçe yayınları ve propagandaları ile Türk semtlerini teslim aldıklarına inanmak belli değildi.
Benim aklıma ilk gelen düşünce, bizim de radyo istasyonumuz olması ve hakiki olayları halkımıza iletmekti.
Müessesemizin (Atai Kardeşler Şirketi – elektrik üzerine her cins eşya ithal ve satış yapan şirket) servis ve tamirat üzerine, ayrıca atölyelerimiz mevcuttu. Ben de dahil, teknisyenlerimiz şirketimizde çalışıyordu.
Vakit kaybetmeden Nurettin Atai ve radyo-TV teknisyenimiz Muammer Raşit’le yapabileceğimiz istasyon üzerine konuşup hemen harekete geçmiştik.
Bunun üzerine ihtiyacımız olabilecek malzemeler üzerine listeler yapıp kullanılacak aletleri (Jeneratör ve SCOPE) bir araya paketleyip kutulara (koyduk) ve kaydettik.
“LALELİ CAMİSİ KARŞISINDAKİ EV BOŞTU... İSTASYONUMUZU BURAYA KURDUK...”
Osmanlı zamanında mahkeme olan büyük bir bina, bizim ailemizindi ve ailemiz orada yaşadığı müddet, bütün kardeşlerimiz orada doğup büyümüştük.
Lefkoşa semtinin ortası olan bir yer ve karşıda da Laleli Cami tam karşımızda bulunuyordu ve boş duruyordu.
Hemen, istasyonumuzu buraya kurmaya karar verip ertesi gün malemelerimizi oraya taşımaya başladık.
“BEN BAYRAK RADYOSU İSMİNİ ÖNERDİM, HEP BERABER KABUL OLUNDU...”
Yardımcılarımızdan birisi de bir bayrak bulmuş ve oraya çekmiş.
Eksikliğimiz, kurulacak istasyonumuzun ismi olmaması idi, ben de Bayrak Radyosu olmasını söyleyince, hep beraber kabul olundu.
Başta istasyonun planının çizilmesi, en mühim bir proje idi ve kısa bir zamanda kolay değildi. Teknisyen ekiplerimize yardımcı olarak 2/3 teknisyen de ekleyerek fikirlerimizi paylaşarak daha erken sonuç alınabilirdi. Bunun üzerine iyi tanıdığım Özer Küfi’ye mesaj gönderip davetimizi bildirdim. (O da benim gibi Londra’dan mezun olmuştu ve Kıbrıs polisinin trafik/komünikasyonunun komutanı idi) Ertesi gün bizlere katılmıştı. İki gün sonra kardeşi Onur basıtasıyla, Özer Berkmen de grubumuza dahil oldu.
ÜÇ GÜNDE PLANI TAMAMLADIK...
Binanın büyük odalarının birinde geniş bir masa etrafında hep beraber planımıza başlamıştık, vakit kaybetmeden gece yarılarına kadar devam ederek üçüncü günün sonunda tamamlayabilmiştik.
İkinci mühim iş de planımızdaki pratik maddeleri, bir ana board’da birleştirerek işlettirmek olacaktı. Bu parçalara/malzemelere büyük bir ana board lazımdı. Elimizdekiler küçüktü. Nurettin Atai, elimizde bozuk televizyonlar olduğunu ve onları söküp birleştirebilme sorusunu anınca, hemen tespit edilip bizlere yakında olan maden dökücü Muhit’e götürdü ve onları birbirine bağlayarak ana board’umuz elde edildi.
“UZUNYOL YAKININDA BİR DÜKKANDAN ALINAN MALZEMELER...”
Vakit kaybetmeden plana göre ve değerlerine göre parçaları birleştirerek imal edilmesi başlamış oldu. Bir ara eksiklerimiz oldu, bunların bir kısmını bizleri daima destekleyen Dr. Burhan Nalbantoğlu tedarik edebilmişti. İki adet eksiğimiz de iyi kalitede bir mikrofon ve bir variable frekans kondenser’i oldu. Bunları elde tutan mağaza da Rum tarafında idi. Bunların nerede olduğunu bilen Önder ve Nurettin Atai olabilecekti. Geceyarısından sonra beraberlerine iki silahlı mücahit ve kapı açabilecek aletler alarak Lokmacı sınırına yakın gizli bir yerden geçip Ledra Sokağı’na (Uzunyol’a) yakın olan mağazaya girebilip istediklerimizi bulabilmişlerdi.
“ANTEN, MİNAREYE DİKİLMİŞTİ...”
Son yapılacak işimiz yüksek bir yere transmitterimizin antenini kurmaktı, bu da kısa zamanda halloldu. Bizim binadan karşımızdaki caminin minaresine antenimizi bağlamakla hallolundu.
Vakit kaybetmeden isviçlerimizi koyup denemelerimize başladık, mikrofonda konuşmalarımızı yanımızdaki portable radyolarımızda işitiyorduk, hepimiz birbirimizi tebrik ediyorduk. Ekiplerimiz ve yardımcılarımıza da birer radyo vererek binamızdan uzaklaşarak işitebilecek mesafeleri denedik.
Mesafeler arttıkça sesler azalıyordu.
Bunun üzerine bazı ayarlamalar yaptıktan ve ekleyici step-up transformerler ekleyerek kuvveti artırıyorduk.
Bunun üzerine yayınlarımıza halkımıza Bayrak Radyomuzu ilan ederek ve kanalımızı bildirerek bizleri dinlemelerini ve aldığımız malumatlara göre hakiki durumu bizlerden işitebileceklerini belirterek yayın yapıyorduk.
“BBC TELEVİZYONU DA ÇEKİM YAPMIŞTI...”
Haberimizi işiten Dr. Nalbantoğlu bizi hemen ziyarete gelmişti ve bize sürpriz olarak birkaç gün sonra onun kontrolü altında BBC Radyo/Televizyonu’nun haber ekiplerini bizim radyomuza davet etmişti. Televizyon kameraları ile bizlerle herşeyi filme almışlardı. Bizler de her ihtimale karşı yüzlerimizi yarı kapalı tutmuştuk, aynı zamanda bina üzerine, yüksek ağaçlar üzerine silahlı mücahitlerimizi yerleştirmiştik, bunlar hep BBC tarafından çekilmişti...
EKİP HAKKINDA BİLGİLER...
Ekiplerimiz hakkında bilgiler:
Orhan Atai. Doğum: 28 Aralık 1934. 13, Ali Ruhi Sokak, Lefkoşa.
Tahsili: Haydarpaşa İlkokulu, Ortaokul, Lefkoşa Lisesi, EMI Tch/Radio/TV Institute, London 1955-57. Brussels/Belgium 1955/56. Villingen/Germany 1957/58.
Muammer Raşit: Radyo/TV teknisyeni.
Özker Küfi: London/Middlesex, Electronic College, İngiltere.
Nurettin Atai: Elektrik ve gaz ev mamülleri teknisyeni.
Özer Berkmen: Ankara/Türkiye – Elektronik-radyo-tv koleji. (*)
Önder Atai: Birçok maddeyi elde etmekte yardımları çok faydalı idi.
Yardımcılarımız:
Dr. Burhan Nalbantoğlu, devamlı bizleri ziyaret ederek her çeşit yardımda bulundu ve ilerlememizi takip ederek bizi cesaretlendirdi.
Caner ve Orhan kardeşler: Atölyelerimizde yardımcı olarak genç işçilerimiz, her arzumuzu yerine getirmekteydiler bu konuda...”
(*) Okurlarımıza not: Halen İngiltere’de yaşayan Orhan Atai’nin değerli kızı Suzan Hanım’la ve Orhan Bey’le temasa geçen sevgili Serdar Atai ve sevgili Neriman Atai, kendilerini bu yazı hakkında bilgilendirdiler. Sevgili Neriman Atai, amcası Orhan Bey’den bu yazıya eşlik eden eski fotoğrafları alarak bana gönderdi... Orhan Atai’ye, kızı Suzan Hanım’a, Serdar Atai’ye ve sevgili Neriman Atai’ye bu konuda bana yardımcı oldukları ve bu eski fotoğrafları bizimle paylaştıkları için yürekten teşekkür ederim.
Solda Önder Atai, sağda Orhan Atai, 1961 Uluslararası Ticaret Fuarı, Lefkoşa'da...
DEVAM EDECEK