Çok büyük büyük laflar ederek atamalara dikkat çeken UBP-HP Hükümeti perde gerisinde atamalarla ilgili fiyasko ve gerilim yaşıyor.

Bir kere şu kesin ki; iki partide de atamalar sorun yumağına dönüştü.

Özellikle UBP'de işler daha da karışık.

Tabandan gelen sesler oldukça sert ve parti içi muhalefeti güdümleyebilecek cinsten.

Önce "özel kalemler" meselesi patlak verdi, hala da sancı vermeye devam ediyor.

Birkaç isim ortalıkta dolaştı, hükümet bunları Başsavcılık’a sordu, savcılık “olmaz” dedi.

Ancak yanlışta ısrar etmek isteyen bakanlar var!

Bazı bakanlıklara atanması düşünülen "özel kalem müdürlerinin" hukuki olarak sorunlu olmasına dair tıkanıklık hükümet sorunu düzeyine çıkmış durumda…

Başsavcılıktan gelen "olumsuz" görüşe rağmen kimi bakanlar söz konusu isimlerde ısrar etmesi hükümet partilerinde sıkıntıya neden oluyor.

                                                                      ***

Atamaların uzaması diğer yandan hükümetle diyalog kurmak isteyenlerin muhatap bulamamasına yol açıyor.

Müdürler yok, Müsteşarlar yok…  Daha dün birkaçı görevden alındı… Yerine atama? Henüz yok.

Peki ama neden? Bu tıkanıklığın tek sebebi bu mu? Yoksa sorun hükümeti oluşturan partilerin üst kademesinde yaşanan bir sıkıntı mı?

Pek tabii en büyük eleştiri liyakate göre değil, adamına göre atamaların yapılmak istenmesi…

UBP içinden gelen bilgiler ise dudak uçuklatacak cinsten…

Hakkında usulsüzlük iddialarının olduğu hatta Savcılık ve polis takibindeki bazı kişilerin de "atanacaklar" listesinde yer aldığına dair bilgiler sorunların en büyüğü.

Bu duruma Çalışma Bakanlığı, Elektrik Kurumu, Turizm Bakanlığı gibi kurumlarda rastlamak mümkün. Ve pek çoğunda…

UBP içinden üst düzey bir kaynak "Sorunlar UBP içinden çıkıp hükümeti zorlayacak duruma gelecek. Çünkü eski dönemlerde hakkında şaibe olan kişilerin atanması için zorlayan bakanlar var" diye konuşuyor.

Aynı kaynak "Biz liyakat dedik. Bunu hükümet programına koyduk. Şimdi yurttaş bize dönük sormayacak mı? Hani nereden liyakat? Hani nerede işin ehli insanlar?" şeklinde konuşarak durumun tahmin edilenden fazla bir gerilime neden olduğunu aktarıyor.

                                                                      ***

Donanımlı, alanında uzman kişilerin kadro dışında kalmasının “büyük bir hizmet sorunu yaratacağını” düşünen UBP içindeki üst düzey kaynaklar, partiden bakan olan şahısların kendi bildiğini okumasının partiye de zarar vereceğini belirtiyor.

Peki ne olacak?

Belli ki atamalar liyakat öncelikli değil, adamına göre yapılacak.

Ve belli ki kimi şaibeli kişilerin atanmasında ısrar edilecek.

Sonrası? Hizmet alamama durumu, usulsüzlük, partizanlık ve kocaman bir hüsran…

Ne diyelim? #devam…

Adım adım çözüme gidecek lider…

Toplumun 2020 öncesinde ne yapmak istediğine karar vermesi gerekiyor.
2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve seçilecek yeni liderle ne yapmak istiyoruz?
Yeni bir çıkış mı yapacağız?
Yoksa eski tekniklerle KKTC'ye bir Cumhurbaşkanı mı seçeceğiz, örtülü ödenekle geçinsin diye?
İşte şimdi yavaş yavaş buna karar verme zamanıdır.

Olası adayların ve isimlerin aslında önemi yok.

Önemli olan “ne yapacağız- ne hedefliyoruz” sorusuna vereceğimiz yanıtlardır.
“Bağımsız KKTC” tezi gibi, “Bütünlüklü Federal Çözüm” tezi de çökme noktasındadır, bir birimizi kandırmayalım.

O zaman parça parça, adım adım Federal Kıbrıs’a gidecek, Kıbrıs Türk halkını dünyaya açacak yeni bir atağa ihtiyaç var şimdi.
Ve bu adımı atacak yeni bir lider ile takımına…