Yalova,  Binatlı karşısına mutlak galibiyeti hedefleyerek çıkmıştı.  Binatlı  ise bir puan olsun benim olsun mantalitesi ile maça başlamıştı.

Daha maçın ilk dakikalarında ortaya çıkan resim belliydi.  Yalova golü kovalayacak Binatlı ise kapanacak Kemal Uçaner ile bulabilirse sürpriz bir golle günü kazançlı kapatacaktı. Belki sonuçta böyle oldu ama oyunun gidişatı hiç de böyle değildi.
Binatlı kapalı defans taktiğini bana göre tam olarak uygulayamadı. Yalova takımı eline geçirdiği sayısız gol fırsatını cömertçe harcayınca ve Binatlı takımı da maç boyunca yakaladığı sadece iki fırsattan birini gol yapınca sahadan gülen taraf olarak ayrıldı. Yalova sahaya 4-2-3-1 oyun tertibi ile başladı ki bu oyuncuların pek de yabancı olmadıkları bir dizilişti. Savunma hattında  Azat, Gürbay, Salih ve Burak Bağlaş tandem oynadılar ve oldukça da başarılıydılar. Onların önünde Mehmet Alşan ve Uluç çift önlibero olarak görev yaptılar. Bu ikilinin önünde ise Zekai, Muammer ve Burak koçar oynadı ve ilerideki Ertuğ’a hücumlarda katkı sağladılar. Yalova takımı kanatları iyi kullandı ve sayısız gol pozisyonu üretti.  Zekai ve ikinci devre onun yerine giren Yusuf kaleci ile karşı karşıya topu filelerle buluşturamadılar.
Ertuğ maç boyunca ona gönderilen topları kontrol etmekte oldukça zorlandı. Bir türlü topu kontrol edip yüzünü kaleye dönemedi.
Bunun yanında  yalova  futbolcularının ceza alanı içerisinde kaleye vurmak yerine hala daha pas yapmaya çalışmalarının mantığını ben anlayamadım. Bu kadar gol pozisyonu üretip de atamazsanız sonuçta rakibinizin de Kemal Uçaner gibi çok deneyimli bir golcüsü varsa  size cezayı keser. 
Bu sonuçla Binatlı bir nebze de olsa nefes alırken Yalova Şampiyonluk yarışında telafisi mümkün olsa da büyük bir fırsat tepti.