Atatürk Öğretmen Akademisi’ne giriş sınavı yapıldı: “ ‘Uzaktan eğitimle’ hazırlandık, zor oldu”
Sınava katılan 400’ün üzerinde öğrenci sınıflarda, veliler ise okul kapısında ter döktü. Pandemi kuralları çerçevesinde gerçekleştirilen sınavda veliler ve öğrenciler, ‘uzaktan eğitim’ uygulamasının başarı oranını düşüreceği konusunda hemfikir oldu.
Derya ULUBATLI
Atatürk Öğretmen Akademisi’ne giriş sınavları dün yüksek bir katılımla gerçekleştirildi. 400’den fazla öğrencinin katıldığı ve pandemi kurallarına uygun bir şekilde yapılan Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) sınavında öğrenciler, okula alınacak 100 kişiden biri olmak için ter döktü.
Sınav sonrası YENİDÜZEN’ konuşan öğrenciler ve veliler pandemi gölgesinde yapılan sınavı değerlendirdi, online eğitimin yetersizliğine dikkat çekti.
‘Uzaktan eğitim’ ile geçen bir yılın ardından sınava giren öğrenciler, okulların kapalı olmasının sonuçları kötü etkileyeceğini savundu. Bazı öğrenciler sınav sorularını zor bulurken, bazıları ise beklenenden daha kolay olduğunu söyledi.
Öte yandan birçok öğrenci öğretmenliğin uzun zamandır hayallerindeki meslek olduğunu anlattı. Bir kısmı ise gelecek kaygıları ve ‘garanti iş’ mantığıyla bu tercihi yaptığını söyledi.
Çocuklarının sınavdan çıkışını bekleyen veliler de kaygılı ve heyecanlıydı. Birçok veli pandemi sürecinde çocuklarını yurtdışına göndermekten çekindiği için akademiyi iyi bir seçenek olarak değerlendirdi. Süreci yorumlayan veliler çocukların sınava kendi şartlarıyla hazırlanmak zorunda kaldığından yakındı, online eğitimin başarı oranını düşüreceğini savundu.
Öğrenciler ne dedi?
Cansu Aytaş:
“Kendi çabamızla hazırlandık”
Sınava iyi hazırlandığını söyleyen Cansu Aytaş, dersaneye gitme fırsatı bulamadığını, internet üzerinden kendi yöntemleriyle çalıştığını ifade etti. Bu süreçte hocalarının da kendine yardımcı olduğunu belirten Aytaş, pandemideki ders kaybının öğrencileri olumsuz etkilediğinden yakındı. Aytaş şunları söyledi: “10. sınıftan bu yana yaklaşık iki yıllık bir kaybımız oldu. Okula tam olarak gidemediğimiz için müfredattaki son konuları da düzgün öğrenemedik. Kaybettiğimiz konuları kendimiz internet üzerinden bularak çalışmak durumunda kaldık. Bu dönemde konsantre olmakta da biraz zorlandık”.
Sınava yönelik yorumlar da yapan Aytaş matematik dışındaki bölümlerde beklediği performansı sergilediğini ancak matematik alanındaki soruların diğerlerine göre daha zor geldiğini aktardı.
Akademiye girmenin uzun zamandır hayali olduğunu söyleyen Aytaş, “ortaokuldan beri aklımdaki meslek öğretmenlikti, o yüzden akademiyi tercih ettim” dedi.
Dila Zorlu:
“Pandemi başarı oranını olumsuz etkileyecek”
Sınavın beklediğinden kolay olduğunu aktaran Dila Zorlu, çoğunlukla kendi çabasıyla hazırlandığını ve pandemi döneminde kapanan okulların genel başarı oranını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Kazanacağına inandığını söyleyen Zorlu, yurtdışına gitme niyeti olmadığını ve öğretmenliği sevdiği için akademiyi tercih ettiğini belirtti. Zorlu, “buraya gelirken iş bulma kaygısını düşünmedim, öğretmenliği sevdiğim için buradayım” şeklinde konuştu.
Öte yandan Zorlu, sınavın pandemi kurallarına uyularak gerçekleştirildiğine ve giriş esnasında sıkı bir PCR kontrolü yapıldığına da dikkat çekti.
Buse Uzun:
“Bu süreçte konsantre olmak zordu”
Öğretmen olmanın kendini bildi bileli hayali olduğunu anlatan Buse Uzun, şu an Kıbrıs’ta bir üniversitede Hukuk okuduğunu ancak hayalini gerçekleştirmek için alan değiştirmeye çalıştığını anlattı. Sınava çok iyi hazırlandığını ancak koşulların zorlu olduğunu söyleyen Uzun şöyle devam etti: “Aslında çok iyi hazırlandım ancak sınav beklediğimden çok daha zordu. Ayrıca pandemi süreci de konsantre olmamızı zorlaştırdı. Bu dönemde online derslerle kendi kendimize çalışmak durumunda kaldık. Bu bizi olumsuz etkiledi”.
Halit Çulcu:
“Uzaktan eğitim yeterli olmadı”
Sınavın beklediğinden kolay olduğunu belirten Halit Çulcu, iş kaygısı ve pandemi sürecinde yurtdışına gitme zorluğunun akademiyi tercih etmesinde etkili olduğunu anlattı. Başka seçenekleri de olduğunu belirten Çulcu buradan gelecek sonucu da alarak bir seçim yapacağını söyledi.
Pandemi sürecinin kendilerini çok etkilediğini ifade eden Çulcu sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzaktan eğitim hiçbir şekilde yeterli değildi. Biz internetten izlediğimiz videolar ve aldığımız test kitaplarıyla hazırlanmak zorunda kaldık. Başka çaremiz yoktu. Bu süreç bizim için zorlayıcı oldu”.
Sılay Çoban:
“Geçmiş yıllara göre daha zordu”
Sınava hazırlanırken geçmiş yıllarda çıkan sorulara da baktığını belirten Sılay Çoban, bu yıl yapılan sınavın diğer yıllara göre çok daha zor olduğunu savundu. Çoban, beklentisinin çok yüksek olmadığını da ekledi.
Uzaktan eğitimin çok olumsuz etkileri olduğunu belirten Çoban, “yüz yüze eğitim olsaydı daha iyi bir sınav geçirebilirdim” şeklinde konuştu.
İmge Tezel:
“Geçtiğimiz yıla göre daha kolay”
Sınava ikinci kez giren İmge Tezel, soruların geçtiğimiz yıla göre daha kolay olduğunu söyledi. Sadece matematik sorularının biraz zor olduğunu anlatan Tezel kazanma beklentisinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Tezel, pandemi döneminde çoğunlukla evde olduğundan, çalışmak için daha çok fırsat bulduğunu ve sınava hazırlanmasının daha kolay olduğunu da anlattı.
COVID-19 kurallarına da uyulduğunu söyleyen Tezel kapıda PCR testlerinin kontrol edildiğini ve oturma düzeninde sosyal mesafenin gözetildiğini belirtti.
Bu yıl okula alınacak kişi sayısının 100 civarı olduğunu dile getiren Tezel, bunun yeterince iyi bir rakam olduğunu ve girmek isteyen öğrencilerin şansının yüksek olacağını ifade etti.
Tezel öğretmen olma isteğini şöyle anlattı: “Ben okul öncesi öğretmenliği için başvurdum çünkü küçük çocuklarla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Ayrıca ilkokuldaki öğretmenlerim de her zaman bana ilham olmuş, güzel insanlardı. Babam da şu an ilkokul müdürü ve hayatım boyunca bu meslekle ilgili bana çok iyi örnek oldu. Bu yüzden ben de öğretmen olmaya karar verdim. Umarım başarılı olacağım”.
Veliler ne düşünüyor?
Eybil Aksoylu:
“Kızımız kendi şartlarıyla çalıştı”
Sınava giren kızını bekleyen Eybil Aksoylu, pandemi sürecinde çocuğunun sınava hazırlanmasının zor olduğunu dile getirdi. Çocukların bu dönemde konsantre olmakta da zorlandığını belirten Aksoylu, buna rağmen kızının bir hedef belirlediğini ve bu doğrultuda var olan şartlarla elinden geleni yaptığını ifade etti.
Yaklaşık iki aydır yoğun olarak hazırladığını anlatan Aksoylu, geçen yıla göre daha fazla alım yapılacağını ve doğru çalışan kişilerin başarılı olacağına inandığını aktardı.
Aksoylu kızlarının akademiyi tercih etmesindeki sebepleri işe şöyle aktardı: “Hem eşim hem de ben öğretmeniz. Bu durum ister istemez kızımızı da etkiledi. Ayrıca pandemi şartlarından dolayı Türkiye’yi de pek düşünmedi. O yüzen ya akademide ya da Kıbrıs’taki başka bir okulda eğitim alacak”.
Funda Kolaç:
“Okulun eksiklerini dersanede tamamladık”
Çocuğunun sınavdan çıkışını bekleyen velilerden Funda Kolaç, okulların bu süreçte çocukları sınava hazırlamak için yetersiz kaldığına dikkat çekti. Kolaç şöyle devam etti: “Çocuklarımız ellerinden geldiği kadar online sistemi takip etti ve gerekeni yaptı ama yine de online eğitim yüz yüze eğitimin yerini tutmadı. Bu çocuklarımızın psikolojisini de olumsuz etkiledi. Okulun eksik bıraktıklarını dersane desteğiyle tamamlamaya çalıştık”.
Bir anne olarak çocuğunun gelecekte meslekle ilgili sıkıntı çekmesini istemediğini belirten Kolaç, akademiyi bu yüzden tercih ettiklerini söyledi. Çocuğunun kimyagerlik hayali de olduğunu söyleyen Kolaç, “yine de akademinin çocuğuma daha kesin bir iş alanı açacağına inanıyorum” dedi.
Kolaç, veliler olarak çocukları pandemi döneminde yurtdışına göndermekten çekindiklerini de şu sözlerle ifade etti: “Kıbrıs içerisinde bile çocuklarımızın kalabalık ortamlara girmesinden korkuyoruz. Çocuğumun içinde bir İzmir hevesi vardı ancak pandemi bu durumu büyük ölçüde engelledi. Biz de veliler olarak pandemi döneminde çocuklarımızın yurtdışına gitmesinden daha çok korkar olduk”.
Melek Ustam:
“Çocuğumun yurtdışına gitmesini istemiyorum”
Bir diğer veli Melek ustam uzaktan eğitimin çocukları çok kötü etkilediğini ve son yılda çocuğunun tüm notlarının düştüğünü belirtti. Yüz yüze eğitimde alınan verimin online eğitimde tutturulamadığından yakınan Ustam, dersanelerin de yeterli özeni göstermediğine dikkat çekti.
Öte yandan Ustam, iş konusunda daha garanti bir yer olduğu için çocuklarını akademiye yönlendirdiklerini ifade etti. Çocuğunun yurtdışına gitmek için sınavlara girdiğini ve kimya bölümünü kazandığını anlatan Ustam, pandemi korkusuyla çocuğunu uzağa göndermek istemediğini söyledi. Ustam şöyle devam etti: “Burada bile çok endişeliyiz. Orada başına hastalık gibi bir durum gelirse ne yaparım bilmiyorum. Yurtdışını kazanmasına rağmen çocuğumu göndermek istemiyorum. Buradaki bir üniversitede eğitim görmesini tercih ederim”
Yeter Tat:
“Çocuklar yalnız mücadele verdi”
Kızının sınavdan çıkışını bekleyen Yeter Tat, öğrencilerin pandemi sürecinde sınava hazırlanmakta zorluk yaşadığını anlattı. Kızının tamamen kendi çabalarıyla gece gündüz çalıştığını belirten Tat, online eğitimin yüz yüze eğitime göre çok yetersiz olduğunu ve çocukların yalnız mücadele etmek zorunda kaldığını ifade etti.
Çocuğunun Türkiye’deki okullara giriş için de sınava girdiğini ve istediği bölümü tutturduğunu anlatan Tat, “burayı da kendisi denemek istedi, en iyisi hangisi olacaksa onu tercih etmesini diliyorum” dedi.
