Atatürk Öğretmen Akademisi’nin Geleceği
Atatürk Öğretmen Akademisi başkanlığı, 2013-2014 öğretim yılı için 30 Kasım 2013 tarihinde Giriş Sınavı yapacağını duyurdu… Sadece “sınıf öğretmenliği” programına 15 öğrencinin alınacağı duyurulan sınava girmek isteyen aday öğrenciler 18-22 Kasım 2013 tarihleri arasında başvuru yapabilecekler…
Peki, ama nereden çıktı bu sınav? Akademik takvimin yayımlandığı, neredeyse öğretim döneminin ortasına gelindiği böylesi bir tarih, sınav için uygun bir tarih midir?
Atatürk Öğretmen Akademisi’nin sınavını heyecanla bekleyen birçok öğrenci, kendilerine başka üniversiteler, başka programlar buldular… Öğretmen olma hayali kuran birçok nitelikli öğrenci belki de yurtdışındaki üniversitelerde başka başka programlarda eğitimlerine başladılar… Sınavın 30 Ekim’de yapılacağı düşünüldüğünde, başarılı olan öğrencilerin mülakat ve diğer kayıt-kabul işlemlerinin tamamlanması en iyi ihtimalle Aralık ayının ortalarını bulacak… Bu nedenle kayıt hakkı elde eden öğrencilerin bu dönemde verimli bir eğitim-öğretim alması pek mümkün görünmüyor. Hızlandırılmış hatta süper hızlı hızlandırılmış program uygulasanız bile, böylesi şartlarda nitelikli bir öğretim yapmak mümkün değildir. Çünkü öğrenme mekanik değildir. Hele ki öğretmen yetiştirme hiç değildir. Öğrenciye kazandırılmak istenen her kazanım için gerekli olan belirli bir süreye ihtiyaç vardır… Sadece bu iki konu bile, sınavı tartışılır hale getirmeye yetiyor…
Öte yandan yanıt verilmesi gereken çok daha anlamlı sorular var. Örneğin; Neden sadece sınıf öğretmenliği programına öğrenci alınıyor? Gelecekte sadece sınıf öğretmenine mi ihtiyacımız olacak? Okul öncesi öğretmenine ihtiyacımız olmayacak mı? Bu konuda geleceğe dönük herhangi bir projeksiyon yapılmış mı?
Lafı dolandırmadan doğrudan sorayım: Atatürk Öğretmen Akademisin geleceği için belirlenmiş herhangi bir vizyon, strateji ya da planlama var mı? Yoksa akademi kapanmasın diye öğrenci almak yeterli mi?
Hiç kuşku yok ki Atatürk Öğretmen Akademisi’nin sahip olduğu tarihsel ve kültürel değerleri korunarak, okul öncesi ve ilköğretim kademelerine öğretmen yetiştirme misyonunun geliştirilmesi sağlanmalıdır. Ancak bu yeterli değildir…
Akademi’nin yaşaması, marka değerini koruması için atılması gereken önemli adımlar var. O adımlardan biri akademiyi bir eğitim araştırma merkezi haline dönüştürmektir. Bunun için de yapılması gereken en önemli uygulama, öğretmen yetiştirme eğitimi yanında lisansüstü eğitim programlarını hayata geçirmektir… Akademi bünyesinde açılacak yüksek lisans ve/veya doktora programları, hem akademinin eğitim araştırmaları odağında gelişen bir kurum olmasını, hem de öğretmen adaylarının çağdaş eğitim-öğretim kuramlarının ve araştırma kültürünü içselleştirmesini daha etkin hale getirecektir. Dahası akademinin döner sermayesine ciddi katkılar sağlayacak, böylelikle öğrencilerine daha nitelikli hizmet verilmesinin önü açılacaktır…
Ayrıca böylesi bir adım; akademinin, eğitim sistemimizin ihtiyaç duyduğu merkezi ölçme-değerlendirme uygulamaları ve öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerinin gerçekleşmesinde etkili bir merkez olmasının da önünü açacaktır.
Atatürk Öğretmen Akademisi’nde görev yapan öğretim elemanlarının akademik, bilimsel ve profesyonel deneyimleri, bu adımlarım atılması için yeterli olduğu tartışılmazdır. Geriye kalan Atatürk Öğretmen Akademisi yönetiminin böylesi bir iradeyi ortaya koyma becerisini göstermesidir…
**********************
Buraya Dikkat
ÖSYM’den “Aday El Rehberi”
Tüm başvuruların, 2-15 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacak 2014-ÖSYS süreci başladı… ÖSYM, resmi web sitesinden yaptığı duyuruyla; adayların dikkat etmesi gereken hususları özetleyen “Aday El Rehberi” ve posterinin tüm lise son sınıflarda okumakta olan öğrencilere yetecek sayıda basılarak okullara dağıtılmaya başlandığı bildir. Ayrıca ÖSYM, “Aday El Rehberi” ile birlikte adaylara sınavlarla ilgili kuralların özet olarak belirtildiği bir de “Kitap Ayracı” hediye ediyor...
2014-ÖSYS’de sınavlara girecek lise son sınıf öğrencilerini bilgilendirme amacıyla hazırlanan Aday El Rehberi ve posterde 2014-ÖSYS başvuru ve sınav tarihleri vurgulanıyor… İşte o tarihler:
• YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı): 23 Mart 2014
• LYS4 (Lisans Yerleştirme Sınavı 4, “Sosyal Bilimler”): 14 Haziran 2014
• LYS1 (Lisans Yerleştirme Sınavı 1, “Matematik”): 15 Haziran 2014
• LYS5 (Lisans Yerleştirme Sınavı 5, “Yabancı Dil”): 15 Haziran 2014
• LYS2 (Lisans Yerleştirme Sınavı 2, “Fen Bilimleri”): 21 Haziran 2014
• LYS3 (Lisans Yerleştirme Sınavı 3, “Edebiyat-Coğrafya”): 22 Haziran 2014
Anlayana - Gülmece
Verimlilik
Yönetim Kurulu Başkanı, o ayın konseri olan SCHUBERT'in "Bitmemiş Senfonisi”ne gidemediğinden yerine kurumun verimlilik uzmanını gönderir. Ertesi hafta, verimlilik uzmanından bir teşekkür ve değerlendirme raporu alır.
Sayın Başkanım,
4 Obuacı, konserin önemli bir zaman diliminde boş oturmuşlardır. Bunların sayısı azaltılmalıdır ve diğerlerinin konsere daha çok katkısı sağlanmalıdır. 12 kemancı aynı anda, aynı hareketleri yapmakta, aynı notaları seslendirmektedir. Burada da personel tasarrufu şiddetle tavsiye ediyorum.
Özellikle 16'lık notaların çalınması oldukça gereksizdir. Çünkü dinleyenler 8'lik notalarla 16'lık notalar arasındaki farkı anında hissedememektedirler. 8'lik notalarla eser icra edilirse, yüksek ücretli keman ustaları yerine stajyerler kullanılarak masraflar düşürülebilinir. Ayrıca yaylı sazlarla işlenen pasajların, nefesli sazlarla tekrarının yol açtığı gereksiz uygulamalar önlenebilir. Böylece 2 saatlik konser de 20 dakikaya inmiş olur. Eğer SCHUBERT bütün bunları bilmiş olsaydı, Bitmemiş Senfoni, bitmiş olurdu.
Saygılarımla...