HEP KAYBETMEK!
Anastasiadis yemeğe gider/gitmez, biz kaybederiz...
Akıncı yemeğe katılır/katılmaz, biz yine kaybederiz...
Görüyor musunuz?!
Kıbrıslı Türkler için "kaybeden olmak" ne kadar basit bir şey!
Bu coğrafyada bizi kaybetmeye mahkum etmek için,
Bir "Orta Oyun" yetiyor!

ORTA OYUN
Dış siyasette her zaman,
bir "gerçek dünya",
bir de "orta oyun"lar vardır ...
Biz genelde hep orta oyun kısmını görürüz...
Yanlış etkilenmemiz ve yanlış yönlendirilmemiz istenir...
Neticede sürüklenir ve ağır bir bedel ödemek zorunda kalırız...

Bu başkalarının zihin haritası ama bizim de realitelerimiz...
El-âlemin dileğini yapmaya çalışmak...
Başkalarının "törelerine" tâbi olmak!
Gelinen noktada "birileri",
bilinçli bir şekilde bir şeyleri görmezden gelip,
"birilerinin başrole geçtiği",
bir "orta oyun" hazırladı...

THE BLAME GAME
Peki!
Bu kesimlerin şuurlu hedefleri nedir?
Sosyal olayların,
matematik gibi hep aynı sonucu vermeye başlaması yani:
"The Blame Game" ...

Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eğilim ve tercihlerini değiştirip dönüştürecek ölçekte projeler ve stratejiler bunlar...

Görürsünüz!
İki gün sonra doğruya eğri,
eğriye ise doğru demeye başlayacağız...!
Başkalarının ulaşmaya çalıştığı "sonların" vasıtası olmak,
işte bu kadar kolay!
Anlayacağınız böyle giderse,
bir 40 yıl daha "ateşkes"le idare ediliyor olacağımızdır bu oyunun realitesi...
Bu bir iddia değil;
anayasamızdaki 10. madde de satır aralarında böyle söylüyor !
Yaşadıklarımız da bunu işaret ediyor...