1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. "Atmalar Kupası"
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

"Atmalar Kupası"

A+A-

"3 D kabul edilirse resmi müzakerelere hazırım" dedi Tatar!
“Direkt ticaret, direkt temas ve direkt uçuşlar” anlatılmak isteniyor.

Kim kabul edecek bunları?
Yine bir kafa karışıklığı...

Kıbrıs'ın en ciddi, yaşamsal, temel sorunu bu kadar mı ciddiyetsiz, gelişigüzel ve savruk yönetilir?

"İki ayrı devlet talebi" ne oldu peki?
İmkansız olduğunu biliyor, o nedenle, böylesi bir ön şart seslendirmiyor gayrı...

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulünden de vazgeçti anlaşılan…
Kimse de anlamamıştı zaten…
Bir öyle, bir böyle!
Şimdi yeniden "3 D"ye dönüldü...

Ama yeni muğlaklık şu...
"Resmi" müzakereler için hazırım diyor ya...
Doğrudan ticaret, temas ve uçuşlar kabul edilirse...

Nasıl?
Çünkü "resmi" müzakere zemini "federal çözüm"ü ve Birleşik Kıbrıs'ı işaret ediyor.

Ayrıca...
“Doğrudan ticaret, temas ve uçuş"un Kıbrıslı Rum liderle ne ilgisi var?
Sanki o karar verecek...

Bunu uygulayan dünya…
"KKTC" tanınmıyor çünkü...

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun geneli, adanın kuzeyinde toprak bütünlüğünün ihlal edildiğini söylüyor.
Tatar bunu bilmiyor mu?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 550 sayılı kararını okumadı mı Tatar?
Üye devletlere “resmi ilişki kurmayınız” çağrısı kulağına gelmedi mi?

Sporda, ticarette, sanatta, ekonomide pek çok uluslararası örgüt var ve tüm bu örgütler “KKTC” ile teması reddediyor.

Bu yasakları kabul eden ve uygulayan devletlerden biri de Türkiye!
Tatar bunu biliyor herhalde…

***

Ülkeye "direkt uçuş" yok, çünkü Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü, Ercan Havaalanı’nı tanımıyor.

Ercan’ı “altın tepsi” içinde Türkiye’den bir şirkete takdim ederlerken, bu örgüte mi danıştılar acaba?

Uluslararası toplumun belirlediği hiçbir standartla, hukukla, ilkeyle ilgilenmeyenler; Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'i adeta "düşman" görenler, şimdi doğrudan uçuş da istiyor, doğrudan temas da…

***

15-16 Mart tarihlerinde Larnaka'da Avrupa Atletizm Federasyonu'nun organizasyonu var.
Birkaç gün sonra…

Türkiye de katılıyor.
Kuzeye gelmiyor, güneye gidiyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde düzenlenecek her uluslararası yarışmada Türkiye var.

Ne ilginç bir tesadüf yarışmanın ismi "Atmalar Kupası."
Tam da şimdiki siyaseti anlatır gibi...

Ne bir plan var ortada, ne de öngörü...
Tekerlemelerle yürütülen ya da çıkmaza sürüklenen bir siyasetten söz ediyoruz.
Dünyadan uzaklaştığımız, yalnızlaştığımız, gelecek belirsizliğini çoğalttığımız bir muamma…

Son 5 yıldır “atıp tutmak” dışında Kıbrıs'ın geleceğini şekillendirecek hiçbir tutarlılık sergilenmiyor.

Tam bir muğlaklık üzerinden çözümsüzlüğe oynanıyor.

Kıbrıs'ın kuzeyi "illegal" bir düzende kaldığı sürece kontrolsüz nüfus artıyor, kirlilik çoğalıyor, güvensiz ve karanlık bir alana dönüşüyor yurdumuz.

Dünya "KKTC"yi tanımıyor, biz de ülkemizi...
Geçtim ülkemizi sokağımız tanınmaz halde, mahallemiz, çarşımız, pazarımız...

***
Larnaka’yı bilmem de Cenevre’deki “Atmalar Kupası”nı bakalım kim kazanacak: Tatar mı, Nikos mu?

Bu yazı toplam 1061 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar