1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Avcıların gücü adına!..
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Avcıların gücü adına!..

A+A-

Avcılar bastırdı, bağırdı, çağırdı, istediklerini aldılar.

Ersin Tatar verdi.

Neden?

Çünkü oldukça üyesi olan bir kurum…

Çünkü oy getirir.

Şimdiye kadarki UBP politikalarına uygun olarak Tatar da gerekeni yaptı, oy gelecek potansiyeli memnun etti.

O kapatılan bölgeler neden kapatılmıştı, neden av bölgeleri daraltılmıştı, neden buna gerek duyulmuştu çok da önemi yoktu.

Ersin Tatar, avcıların isteklerine olumlu yanıt vermişti ya!..

İyi adam olmuştu ya!..

Gerisi önemli değil.

Tatar da mutlu, avcılar daha da mutlu.

***

“Av hakkımızı koruyalım” dedi avcılar…

Ne demekse bu!

Avcının korumaya çalıştığı av hakkı!nın dışında o önceden kapatılan ama eylem üzerine açılan bölgelerin korunması gibi bir hak yok mu peki!

Ava açık bölgelerdeki canlıların korunmaya ihtiyacı yok mu!

Nefes almak, su içmek gibi çok doğal bir yaşam hakkı görünümünde sunulmaya çalışılan av hakkı (ne demekse!)nın hayvan da olsa bir canın yaşam hakkının elinden almak anlamına geldiğini unutmamak gerek.

***

“Bu senelik narenciye bölgesini ve güneş panelleri bölgesini bıraktık ama seneye tekrar konuşacağız” dedi Federasyon Başkanı…

Narenciyecileri düşünmüşler ve fedakârlık yapmışlar demeye getiriyor…

“Seneye konuşurken ortak paydada buluşuruz da o bölgeleri de açarız” gibi şeyler de söylüyor…

Nasıl olacak bu ortak payda?

Kalan birkaç bahçeyi de mi kestireceksiniz? Güneş panellerini mi kıracaksınız?

Nedir bunun ortak paydası?

Ava açılan bölgeleri az bulan, daha da bölge, daha da av, daha da fişek, daha da kan diyerek “av hakkımızı koruyalım” sloganı üreten avcıların bu av hakkından ne anladığını merak ediyorum.

Evet, avı olduğu gibi yasaklamak, avcılık ruhsatı hiç vermemek gibi bir durum ne yazık ki olamıyor.

Öyle bir şeyi isteyen de yok ama geçici bir süre avın yasaklanması neden olmasın?

Yine avcılar değil mi avdan boş geldiklerinde “vuracak hayvan kalmadı” diye yakınan…

Geçici yasaklamada onların da “hak” dedikleri av hayvanlarının çoğalması işlerine gelmez mi?

Bu sürede eğer ille de tüfek kullanmak isterlerse giderler bir poligona, hedeflere ateş ederler, heveslerini alırlar…

Yok eğer amaç cansız bir hedefi vurmak değil de, bir kuşu, bir tavşanı öldürmekse, bundan keyif alınıyorsa mutlaka ki karşı çıkılacaktır buna da…

Ancak buna karşı çıkarken ve “kuşu vurmakla aynı şey değil” derken bunun izahı nasıl yapılır acaba?

“Biz dağda, ovada spor yapıyoruz, poligonda yapılan spor değil” mi denir yoksa “Poligonda vurduğumuz bir hayvan yok, onun da keyfi olmaz” mı denir!

Birinci şık doğru kabul edilmez herhalde çünkü poligonda atıcılık da çok sevilen bir spor… O yüzden de ikinci şık, avcıya göre daha geçerli bir izah şekli olur diye düşünüyorum.

Bu yazı toplam 1404 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar