Avrupa Amerika’dan SAYGI bekliyor!
Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’nın, ülke içi ve dışında milyonlarca insanın özel telefon ve internet hatlarını izlediğinin ortaya çıkmasının ardından Avrupa’da bu konuda başlayan tartışmalar sürüyor.
CIA ve NSA’da bilgisayar uzmanı olarak çalışan Edward Snowden’in, söz konusu istihbarat programını basına açıklamasıyla su yüzüne çıkan Amerikan casusluk faaliyetlerinin dehşetengiz boyutu, Avrupa Birliği kurumlarını harekete geçirdi.
AB, vatandaşlarının özel hayatlarına yapılan bu müdahaleyi soruşturmak amacıyla bir komite kurdu, çalışmalarına başladı.
Avrupa Parlamentosu bünyesinde çalışan komitenin elde edeceği veriler ışığında AB’nin Amerika ile olan ilişkilerinin ne derecede etkileneceğinin haritası da ortaya çıkmış olacak.
Kişisel verilerin korunması adına oldukça yüksek standartları bulunan Avrupa Birliği’nin Amerika’ya şu ana kadar yeterince yükses sesle yanıt vermemiş olması, birlik içerisinde rahatsızlık yaratıyor.
Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin önemli bir bölümü, en azından ikili anlaşmaların iptali ya da bir süreliğine dondurulması çağrısı yapıyor.
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in Eylül sonu New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmalarının ilk gününde, dünya liderlerine hitaben yaptığı konuşmada takındığı üslup, AP milletvekillerinin dikkat çektiği tavırlardan biri.
Amerika’nın, istihbarat servisi aracılığıyla yabancı devletlerin faaliyetlerini, politikacıları, şirketleri ve de vatandaşları izlemesini, aynı salonda bulunan Obama’ya selenerek sert bir dille eleştiren Rousseff’in, casusluk olayının ortaya çıkmasının ardından Amerika’ya gerçekleştirmeyi planladığı resmi ziyareti iptal etmesinin de altı çiziliyor.
Avrupa vatandaşları ve onların temsilcileri konumundaki AP milletvekillerinin bir bölümü de Avrupa Birliği’nden benzeri bir duruş sergilemesini, Amerika’nın kendilerine saygı göstermesi gerektiğinin açıkça ifade edilmesini bekliyor.
Tabii ABD ile AB arasında hayata geçirilmeye çalışılan serbest ticaret alanı gibi ‘önemli’ açılımları etkileyecek düzeyde bir girişim beklemek çok da gerçekçi değil.
Ama en azından Avrupa Parlamentosu tarafından yürütülmekte olan soruşturmanın Avrupa kamuoyunun farkındalığının sağlanması adına bir başlangıç olması umut ediliyor.
Şu anda bir Avrupa Parlamentosu milletvekili olan Yunanistan eski Dışişleri Bakanı Dimitris Drutsas’ın bu konuyla ilgili olarak söyledikleri, genel beklentiyi yansıtması açısından önemli:
“Biz bir hükümet değiliz. Biz doğrudan Amerikan Yönetimi ile konuşabilecek durumda değiliz. Dolayısıyla Avrupa Parlamentosu’nun yapabileceği çok fazla bir şey yok. Ama parlamentonun başlattığı bu soruşturmayla üstlendiği rol oldukça yüksek ve bu aynı zamanda üye devletlerin hükümetlerine, konseye ve komisyona, Amerika’ya yönelik ev ödevlerini doğru ve etkili şekilde yapmaları konusunda önemli bir baskı unsuru”.
Parlamento bünyesinde çalışan komitenin üyelerinden olan Alman milletvekili Axel Voss ise, ‘Amerika’ya güçlü bir tepki verilmesi’ yönündeki beklentileri, ‘Evet yapacağız, fakat bunu sağlam bir zemine oturtmak istiyoruz ve bu zeminin ne olacağını tespit etmek amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yıl sonuna kadar siyasi bir tavsiyede bulunma hedefindeyiz ki bunun içeriğinde Amerikalıların pek hoşnut olmayacağı çeşitli unsurlar yer alacak. Eğer Amerikalılar bizi kolayca görmezden gelebileceklerini zannediyorlarsa, yanılıyorlar. Bunun böyle olmadığını açıkça ortaya koyacağız’ sözleriyle yanıtlıyor.
AB değerlerinin mi yoksa karşılıklı ekonomik çıkarların mı galip geleceğini, hep birlikte göreceğiz.