Avrupa Deneyimi
Başka bir ülkede yaşamayı deneyimlemek ister misin, Avrupa’da? Farklı bir peyzaja uyanmak her sabah, ilgini çeker mi? Nehirler, göller ile çevrili olmak, yeşilin, mavinin, farklı tonlarını yaşamına katmak ister misin? Şehrin göbeğinde doğayı içine çekme lüksüne ne dersin, parklarda?
Farklı bir adresin olsa mesela, sana ait minik bir stüdyo, yeni komşular. Çok uluslu bir yurtta da kalabilirsin, adını dahi duymadığın ülkelerden insanlarla, aynı müziği seslendirirsin akşamları. Milli yemeklerini pişirirler sana, tarihlerini öğrenirsin birinci elden. Bugüne dek düşmanın belletilenlerle ekmeğini paylaşırken, sahip olduğun ortak noktaların fazlalılığına şaşırırsın.
Otobüsler, metrolar, tramvaylar, hatta belki vapurların kullanıldığı bir şehirde yaşarsın. Bir bisiklet edinirsin kendine, rüzgârlarla yarışırsın. Trenleri keşfedersin sonra, seyahat etmenin ne kadar kolay olduğunu görür, bir Avrupa ülkesinden ötekine geçersin, farkına varmazsın.
Kalabalıklar içinde kaybolurken, kendini bulursun. Yeni bir aile kurarsın dostlardan, çoğalırsın. Hep denemek istediğin Squash’ı denersin belki bir Japon ile, Samba yapmayı öğrenirsin bir Brezilyalı’dan.
İnsana değer verilen bir ülkede yaşarsın, Devlet’in Polisi, Memuru, Belediyesi ile sadece vatandaşına hizmet etmek için var olduğu bir ülkede. Yasalar korur seni, güvenirsin. Sistemli yaşamaya başlar, sorumlu vatandaşlık fikrine ısınırsın. Hastanelere yolun düşmez hiç umarım, ama düşerse kaliteli sağlık hizmeti alırsın, ücretsiz.
Yeni kültürler tanıdıkça zenginleşirsin. Aynı şeyi yapmanın farklı yollarını ve hepsinin aynı derecede geçerli olabileceğini öğrenirsin yaşayarak. Ufkun öyle bir genişler ki, artık seni hiçbir çember tutamaz. Bambaşka gözlerle bakarsın dünyaya ve geri döndüğünde çemberleri kırmaya başlarsın ülkende, birer birer. Gelecek umudunu sende görür bakan.
Başka bir dilde anlatmaya çalışırsın derdini bölük pörçük, zor gelir başlarda, uykusuz kalırsın, anadiline hasret. Rüyalarını farklı bir dilde görmeye başladığın an, bir dil daha, bir insan daha katarsın hayatına. Değer bence.
Seni arkadaşı gören hocaların olur. Ezbere dayalı olmayan bir eğitim dünyasına girersin. Fikir sahibi olman beklenir, sana dayatılanı kabul etmemen, tartışman. Sorgulamayı öğrendiğin oranda büyürsün.
Kolay olacak demiyorum, olmayacak! Okuyacaksın, çok okuyacaksın, yıllardır çalışmadığın kadar çok çalışacaksın. Karşılığında çok iyi bir eğitim ve dahası kimsenin alaşağı edemeyeceği bir özgüven kazanacaksın. Zoru başarmanın özgüveni bu. Kendi ayaklarının üzerinde durmanın mutluluğunu tadacaksın.
Var mısın denemeye?
AB Burs Programı (http://www.abburs.eu/tr/) başvuruları bu hafta başlıyor. Hayatını değiştirecek altın fırsat bu, bana sorarsan, sakın kaçırma derim. İnsanın yapabileceği yatırımın getirisi en büyüğü olanı eğitimdir. Avrupa’da yaşamanın keyfi de cabası!