Avrupa seçimleri Kıbrıslı Türklerin Avrupa’da ve Kıbrıs’ın bütününde özne olduğu bir seçimdir!
Avrupa Birliği yurttaşları Avrupa Parlamentosu’nun 720 üyesini belirlemek üzere 6-9 Haziran tarihlerinde sandığa gidiyorlar. Ülkemizde seçimler bugün 9 Haziran’da gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 550 bin Kıbrıslı Rum ile 103 bin Kıbrıslı Tük seçime katılma hakkına sahiptir.
Avrupa Parlamentosu, yurttaşların seçim yoluyla oluşturduğu tek AB organıdır ve bu yüzden de son derece önemlidir.
Bilindiği üzere, AB’nin diğer karar verici organları olan Konsey ve Komisyon, üye devletlerin temsil edildiği oluşumlardır.
Kıbrıslı Türklerin o organlarda temsil edilmesi söz konusu değildir. Oralarda 2004’ten beri, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yöneten Kıbrıslı Rumlar oturmaktadır ve çözüm oluncaya kadar bu durumda bir değişiklik olması beklenmiyor.
Parlamento farklıdır.
Dünyanın en önemli parlamentolarından biri olan Avrupa Parlamentosu’nu AB yurttaşlarının iradesi belirler ve bunlar arasında Kıbrıslı Türkler de yer almaktadır.
Yani, Kıbrıslı Türkler Avrupa Parlamentosu’nun şekillenmesinde söz sahibidirler ve bu kendi başına, çok kıymetlidir.
Çünkü, Kıbrıslı Türkler diğer Avrupa yurttaşlarıyla eşit bir konuma sahip olduklarını dünya kamuoyuna gösterme imkanına sahiptirler.
Dış ilişkileri son derece sınırlı olan Kıbrıs Türk toplumunun Avrupa-yüzünde görünür olması, yabana atılacak bir imkan değildir.
Daha şimdiden Avrupa’nın önemli medya kuruluşları Kıbrıslı Türklerin katılımını konu alan haberler yayınlıyorlar, benimle röportajlar yapıyorlar.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılımı Kıbrıs Rum medyasında da birinci haber olarak yer alıyor.
Çünkü, Kıbrıslı Türkler tarihlerinde ilk defa Kıbrıs Rum siyasi yaşamına nüfuz ediyorlar. Hangi siyasi partinin yarışı önde bitireceği Kıbrıslı Türklerin oylarıyla belirlenecek gibi görünüyor ve Kıbrıslı Türklerin adını anmak bile istemeyenler, varlıklarını hesaba katmayanlar, şimdilerde “Kıbrıs Tük faktörüne” dikkat çekiyorlar. Tabii, kimi üzülerek, kimi sevinerek...
Evet, bugünlerde hem Avrupa’da, hem de Kıbrıs Rum toplumunda Kıbrıslı Türklerin rolü ve etkisi konuşuluyor...
Bu, toplum adına büyük bir kazanımdır. Bugüne kadar “evrak yurttaşlığı” olmanın ötesine gidemeyen Avrupa yurttaşlığı, aktif ve etkin yurttaşlığa dönüşüyor.
Açıkçası, Kıbrıslı Türkler “hadise” yaratıyor ve özne oluyorlar.
Bütün bunların yanı sıra, Kıbrıslı Türkler kendi oylarıyla Avrupa Parlamentosu’nda bir Kıbrıslı Türk’ün yer almasını sağlayabilirler.
Bu da somut bir kazanımdır!
Geçtiğimiz beş yılda benim Parlamentoda yer almamın sonuçlarını yaşayarak gördük.
Hellimin coğrafi tescilinde aktif rol oynadık. Başta zeytin yağı olmak üzere Yeşil Haz Tüzüğü üzerinde Avrupa pazarına giren ürünlerin sayısını artırdık.
Türkçe dili AB’nin resmi dili olması, adanın güneyinde Kıbrıslı Türklere banka hesabı açılması, Erasmus programına Kıbrıslı Türklerin katılması ve karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı gibi haklara el attık ve gündeme taşıdık. Bu yakıcı sorunları Avrupa kurumlarına ve kamuoyuna duyurarak Kıbrıs Rum makamları üzerinde baskı kurduk.
Statüko gereği sınırlı imkanlara sahip olan Kıbrıslı Türklerin AB nezdindeki meşru haklarına sahip çıkmaları, bu haklara talip olduklarını göstermeleri, AP seçimlerine yoğun katılıma mümkün olabilir.
AP seçimleri bulunmaz bir fırsattır ve şunu da bilmeliyiz ki, ilgisizlik, isteksizlik anlamına gelecektir...
Kıbrıslı Türklerin AP seçimlerinde sandığa atacağı oylar sadece kendi haklarını sahiplenme açısından önemli değildir.
Bu oylar, doğası gereği, demokrasi, barış ve çözümden yana oylardır.
ELAM gibi Aşırı Sağ partilere karşı oylardır...
Çözüm karşıtı güçlerin karşısına dikilen oylardır...
Nitekim, Kıbrıslı Türklerin seçime katılmalarından en çok bunlar rahatsız olmaktadırlar...
Gelin, sandıklara gidelim!
“Hadise” Yaratalım ve Özne olduğumuzu kanıtlayalım...