Ayağa kalkma ve geleceği öngörüp kurma zamanı...
Artık uyansak mı ?
Kırk yıldır zaman zaman karşımıza çıkan çeşitli "Fırsat Pencereleri", yani çözüm arayışları süreçleri, çeşitli nedenlerle tam açılamamış ve Kıbrıs Türk halkının ayağına takılmış; Kıbrıs Türk halkı da giderek dünyadan izole edilmiştir..!
Bugün ise yeni bir çözüm penceresi neden ve nasıl açılmıştır ?
Daha dün KOP/KTFF/UEFA/FİFA arasında varılan mutabakat sonrasında, bu mutabakata imza koyanlara kuzeyden ve güneyden yapılan saldırılar unutulmadı..!
Rum liderliğinin daha on yıl önce toplumu yönlendirerek referandumda çıkarttıkları "hayır" oylarıyla, "status quo" temelini Annan Planı ile oluşacak olan bir federal anlaşmaya tercih ettiklerini biliyoruz...
Bugün ne değişmiştir peki ?
Hidrokarbon yataklarının keşfi mi ?
Galiba öyledir !
Bugünden sonra z çok yaşanacak olan süreç de bellidir...
Ortak metin de zaten açıklanmıştır liderler tarafından...
Ancak ortak metinden anladığımız kadarıyla, egemenler Rumların "garantiler"le oynadıkları oyunlara da artık müsaade etmeyecektir...
Keza Türkiye 'nin yöntemini değiştirip, Rum Temsilciyle Ankara’da görüşmesi de bir başka yenilik ...
Artık siyasi bir parti olarak bizim görevimiz, "ev ödevlerimizi" ciddiyetle, büyük bir duyarlılık ve sorumlulukla tam manasıyla yapıp, bu sürece yoğunlaşıp iyice hazırlanmaktır...
Ezberlerle bu iş olmaz !..
Edilgen kalarak ve gelişmeleri izleyerek hiç olmaz..!
Kısır tartışmalar ve kişilere indirgenen eylemlerle ise zaten bir yere varılamaz..!
Partimizin on yıllardır temsil ettiği ve ideolojisinin gereği olarak da özüyle dayandığı federal çözüm ve Barış olgusuna, bu bağlamda toplumun geleceğini oluşturmadaki karar verme iradesine yardımcı olacak cevaplar ve alternatifler üretmemiz lâzımdır.
Örneğin;
Referandum tarihinde Türkiye henüz AB'ye tam üye olmamışsa ne olur?
Bizim federal çözümle birlikte AB’ye katılmamız durumunda “iki kesimlilik” parametresi daimi mahiyette mi kalır?
Çünkü burası gidişatın değişeceği yerdir...
"Oluşturucu ortak" olarak bize tanınan hak ve yetkilerin uygulanabilirliği nasıl olacaktır ?
Artık federal çözümle birlikte oluşturucu federe devletlerle ikiye bölünmüş bir siyasî coğrafya ve oluşacak gerçekler üzerine daha fazla kafa yormamız gerekir !..
Türkiye’nin kuzeydeki Oluşturucu Ortakla olan hukukî, ekonomik ve egemenlik bağlarını bu yeni çerçevede konuşmak/tartışmak gerekir...
Velhasıl yine yepyeni bir yerdeyiz...