Talat, ‘aday değilim’ dedi.

Erk’in bu gelişmeye ilişkin yorumu, ‘bizim için konu henüz kapanmadı’ şeklinde.

Sonuç; tartışmanın seyri değişti.

Talat ‘blöf yapıyor’ diyenler var.

Onlara göre bu, partiye verilen bir gözdağı.

Bir diğer kesimin iddiası, Talat’ın, ‘kaybedeceğini anlayıp yarıştan çekildiği’ yönünde.

Ve bir de, uzun zamandır adaylığı konusunda yapılan tartışmalardan rahatsız olup bu kararı verme noktasına geldiği şeklinde düşünenler var ki bu zaten bizzat Talat’ın da argümanı.

Ama sebep ne olursa olsun, işin bu noktaya gelmiş olması, CTP yönetiminin  sorumluluğundadır.

Bir siyasi parti Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi aday göstereceğini kendi içinde konuşur, tartışır, değerlendirir elbette.

Bunda ne bir tuhaflık, ne de yanlışlık var.

Fakat bir tartışma süreci ‘amacını aşmış’ bir durum halini aldığı ve ‘incir ipi’ misali uzadıkça uzadığı vakit, gerek partiye gerekse adaylara ilişkin her nevi ‘yorumun’ tavan yapması da kaçınılmazdır.

Konuşmak iyidir ama malum deyişi unutmamakta fayda var:

‘Azı karar, çoğu zarar!’

***

‘CTP’nin adayını neden bir türlü belirleyip açıklamadığı’ şeklinde uzun süredir partiye yöneltilen eleştirileri, diğer adayların ya da olası adayların pozisyonu üzerinden yanıtlamaya çalışmak doğru bir tavır mı?

Evet Sayın Akıncı, defalarca ‘aday’ olacağını söyleyip de sonrasında ‘kesin kararımı henüz vermedim’ diyerek kendince bir strateji oluşturmaya çalışmıştır, doğrudur.

Sayın Eroğlu (kararını vermiş olsun olmasın) henüz bu kararını açıklamamıştır.

Ve en ‘ilginci’ Sayın Özersay, şu anda bu mesele üzerine konuşmanın zamanı olmadığına ve ‘adaylığı’ konusunda daha fazla değerlendirme yapmak istemediğine ısrarla dikkat çekerken, ‘o halde milletin kulağına kar suyu kaçırmak niye?’ sorusuna tatminkar bir yanıt vermemiştir.

Tüm bunlar, var olan gerçeklerdir ve kamuoyu bu ‘adımlara’ ilişkin gerekli değerlendirmeyi yapar.

Ama hiçbiri, CTP’nin mazereti olmamalıdır.

Bu tartışmalar, kamuoyuna bu denli yansımadan, isimler bu denli ‘yorumlanmadan’ partinin ‘yetkili’ mercilerinde değerlendiriliyor olsaydı eğer, CTP de adayını açıklamak için bekleme ‘lüksüne’ sahip olabilirdi.

Ama haftalardır tırmanan süreç, bu ‘lüksün’ kaldırılabilir olmaktan çıktığını açıkça göstermiyor muydu?

Talat’ın dünkü açıklamasını takiben, artık CTP’nin, ayıklaması gereken bir pirinç daha var!

Kolay gele...