Aylan
Senin yaşında bir çocuk şu an evinde oyun oynuyor olmalıydı.
Ya da kreşte…
Daha çok küçüksün yavrum, sokağa bile yalnız çıkamazsın sen…
İyi beslenmeli, güzel giyinmeli, gerektiği kadar uyumalı, üşütmemeli, fazla terlememelisin sağlıklı büyümek için…
Oyuncakların olmalıydı senin, saatlerce oynayabileceğin…
Oyuncak arabacıklar mesela, çeşit çeşit…
İçlerinden en çok hangisini severdin acaba?
Mavi renkli mini olanı mı, kırmızı kamyoncuğu mu?
Baban gibi direksiyon kullanmalı, vites değişmeliydin arabacıklarınla oynarken…
Ve saati gelince minik yatağına girmeli, annenin anlatacağı masalı dinleyerek, mışıl mışıl uykuya dalmalıydın Aylan…
Şimdiki gibi değil.
Hayır, böyle değil!..
**
Rüyaların olmalıydı, uykudayken seni gülümseten…
Bir çiçek bahçesinde görmeliydin kendini, rengarenk, mis gibi kokan, geniş bir bahçede…
Koşup oynamalıydın, yemyeşil çimenlerin üzerinde tepinmeliydin, kıyafetlerin kirlenene, yorgunluktan bayılana kadar…
Çocuktun sen ve hakkındı oynamak da, koşmak da, düşmek de, kirlenmek de, yaramazlık yapmak da…
Arkadaşların olmalıydı kızlı-erkekli, bir sürü…
Tutmaca oynamalıydın mahallede, onlarla birlikte…
Körebe ya da…
Veya top oynamalıydın yaşıtlarınla…
Çok sevmeliydin onları, çıkarsız, saf duygularla…
Kavga etmeli, küsmeli, nefret etmeli, dönüp gene barışmalıydın, bütün yaşıtların gibi…
Çocukluğunu yaşamalıydın Aylan, tıpkı dünyadaki bütün çocuklar gibi…
Şimdiki gibi değil.
Hayır, böyle değil!..
**
Çocuktun, çok küçüktün, henüz 3 yaşındaydın Aylan ve biz seni ‘kıyıya vurmuş bir ceset’ olarak tanıdık.
Biz, insanlar!..
Baktık, gördük seni o fotoğrafta: Yatıyordun sessizce…
Minik bedenin sadece denizin dalgasıyla hareket ediyordu.
Bakmıyor, gülmüyor, konuşmuyordun.
Yatağında değil, doğduğun toprakların çok uzağındaki bir kumsalda yatıyordun ve rüya falan da görmüyordun.
Kalkıp sütünü içemeyecek, bebeklerini sevemeyecek, oyun oynayamayacak, kimseyi sevemeyecek, büyüyüp okula gidemeyecek, gökyüzünün mavisini bir daha göremeyeceksin.
Sen bu dünyanın çarpık, adaletsiz, utanılacak düzeninin fotoğraf karesisin artık Aylan…
Lanet olsun, senin sahildeki cansız bedenini gösteren o fotoğrafın mimarlarına!
Savaşlara, silah tekellerine, yoksulluğa, sömürüye, eğitimsizliğe, göçe, etnik-milli-mezhepsel her türlü çatışmaya lanet olsun.
Binlerce, milyonlarca lanet!