Aynı kefede olmak…
Yerel seçimler bitti, yorumlar yapılmaya devam ediyor…
Ben de CTP ağırlıklı yaparsam hemen şunu söylemeliyim ki CTP, UBP ve DP’yle aynı kefeye konulmuş olmaktan kurtulmalıdır.
Ne demektir bu;
CTP hükümetlerde yer almaya başladığından beri statükonun diğer partileriyle aynı kefeye konulmaya başlandı.
Doğru veya yanlış…
Haklı veya haksız…
Sonuç bu.
Dolayısıyla da yeni bir bakış, yeni bir vizyon, yeni yüzler aradı seçmen ve son genel seçimlerde HP’ye destek verdi.
Uzun sürmedi, HP’nin hükümetteki çok kısa varlığına rağmen yerel seçimlerde HP de aradığını bulamadı.
Altı ay önce genel seçimlerde aldığı %17 oy, bu seçimlerde %10’a geriledi. Tabii ki tüm ilçelerde, tüm organlarda partilerin katılımı olmadığını hatırlayarak değerlendirme yapmak gerekir ama yine aşağı yukarı bir fikir verebilir.
CTP genel seçimlere göre oy oranını %21’den %31’e çıkarmış olsa da meclis üyesi sayısı önceki döneme göre azaldı.
CTP’nin Belediye Başkan sayıları diğer parti ve bağımsızlardan fazla ama büyük ilçelerde yani Lefkoşa, Girne, Mağusa ve kıl payı kaçırılsa da Güzelyurt’ta başkan yok. Lefkoşa’da da Harmancı’ya verilen destek var.
Gönyeli, Lefke gibi yerler CTP’nin gurur belediyeleri olmaya devam etti. Tabii ki diğer kazanılan ve devam eden yerlerle birlikte…
Ancak tekrar etmekte yarar var ki CTP, statüko partileri olarak değerlendirilen UBP ve DP’nin kefesinden çıkmak zorunda…
Peki hükümetlere girmesin mi?
Tabii ki hayır. CTP hep muhalefet partisi olmak için kurulmadı. Hükümetlere de girecek, çıkacak ama bunu yaparken (her ne kadar mümkünse) vizyonunu ortaya koyabilmeli, farkını göstermeli, kitlesine CTP’nin vermesi gereken mesajları verebilmeli, ona ‘umut’ olduğu duygusunu köreltmemelidir.
Hatta sadece kitlesine değil, başkalarına da, ki seçimlerde yüzdelik grafiklerini yukarılara doğru tırmanmayı devam ettirsin.
***
Belediyelerde gösterdiği başarının sürdürülebilirliği merkezi yönetimlerde de başarısına bağlı… Peki hükümetlerde başardığı şeyler yok mu, var. Ancak merkezi yönetimler statükonun dişlilerinin daha çok baskıladığı yerler olduğu için o dişler çarka her gireni paralıyor.
Dişliler arasından kurtulup yapabildiğiniz, başarabildiğiniz işlerden fazla dişlerin paraladığı zamanlar daha çok oluyor…
***
Eski zamanların geri gelmesi mümkün değil ama eski örgütlülük ve parti disiplinleri belki yakın zamanda değil, daha uzun zamana yayılmış bir şekilde o partinin ilerlemesini sağlayan en önemli yapılanmaydı.
Şimdi artık partililik, felsefi inanmışlıktan öte kişisel bir çıkar beklentisi üzerine kurulmuş hale geldi.
Bu durum genelde tüm partileri yıpratan, küçülten, gelecek için ‘umut’ olmaktan çıkarıp, ‘kişisel umut’lara yönelten bir durum yarattı ne yazık ki…
Gelişen bu olumsuzluğun nasıl düzeltileceği, bu durumdan rahatsız olanlar için önemli bir çalışma olacaktır.