“Ayyorgi’de bir evin bahçesinde bir toplu mezar ortaya çıkmıştı...”
HATIRLATMA... HATIRLATMA...
27 Ekim 2014 tarihinde yani bundan tam yedi sene evvel bu sayfalarda yazdığımız önemli bir bilgiyi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Maksat, Kayıplar Komitesi’nin “kayıplar”la ilgili arayışlarına yardımcı olmak, unutulup gitmesin diye bu bilgileri bir kez daha hatırlatarak, araştırılmasına yardımcı olmaktır.
Yedi sene evvel bir okurumuz bize Ayyorgi’de (Karaoğlanoğlu) bir evin bahçesinde bir toplu mezarın ortaya çıkmış olduğunu anlatarak, bu evde yaşayanların oradan apar topar alındığını aktarmıştı. Biz de bu konuyu araştırarak okurlarımızla paylaşmıştık. Ancak o evin avlusunun tekrardan ve son derece dikkatli biçimde bir kez daha araştırılması gerekiyor bizce...
27 Ekim 2014 tarihinde bu konuda şöyle yazmıştık:
“*** Okurlarımız bildiklerini paylaşmaya devam ediyor…
“Ayyorgi’de bir evin bahçesinde bir toplu mezar ortaya çıkmıştı…”
Bir okurumuz şunları paylaşmak istediğini söyledi:
“1974’te Karaoğlanoğlu’nda (Ayyorgi) bir evin bahçesinde bir toplu mezar ortaya çıkmıştı. Bu evin bahçesine bir şeyler ekmeye çalışanlar, her tarafta insanların gömülmüş olduğunu görmüşlerdi. İki katlı olan bu ev, Karaoğlanoğlu Şehitliği’nin yanında idi, halen yıkıldı mı, yoksa hala orada mı, bilmiyorum. Girne’den Lapta yönüne giderken açık hava müzesini geçer geçmez hemen orada bulunan iki katlı ev idi…
Ben bu olaya kulak misafiri olduydum, o ev iki katlı, sarı taştan bir binaydı.
Bu evde oturanlar o günlerde bu toplu mezarı yetkili makamlara bildirmişler ve akabinde evden tahliye edilmişler diye duyduyduk çok sonraları… Sonra da evin avlusuna çakıl taşı ve beton dökülmüş olabileceği de anlatılıyordu. Oraya tanklar, toplar dizilmişti. Halen orası açık hava müzesi gibidir… Buraya tanklar toplar dizilmeden önce, bu toplu mezar boşaltılmış mıydı yoksa üzerlerine beton mu döküldü, bunu da bilmiyorum. Bu konuda lütfen araştırma yaparsanız sevinirim, bu bir insanlık görevi olduğu için sizi aradım.”
Bu okurumuza paylaştığı bu bilgiler nedeniyle sonsuz teşekkürler…
Konuyla ilgili olarak yaptığımız araştırmada, 2002 yılında Eski Eserler Dairesi’nin bu bölgede bir kazı yürüttüğü ve 6-7 kadar “kayıp” şahıstan geride kalanları çıkararak muhafaza ettikleri, daha sonra Kayıplar Komitesi faaliyetleri 2006 sonrası canlandırınca, bu “kayıplar”dan geride kalanların komiteye verildiği, bunların kimlik tespiti yapılarak ailelerine iade edildiklerini öğrendik. Ancak bu kazının evin tüm bahçesini kapsayacak şekilde yapılıp yapılmadığı hakkında herhangi bir bilgi edinemedik. 2002 yılında yapıldığı söylenen bu kazının, askeri makamların Eski Eserler Dairesi’ne “Buraya müze yapacağız, o nedenle gelip burada gömülü olan insanları alınız” demesi üzerine yapıldığı anlatılıyor. Ancak kazının ne kadar bir geniş alana yayıldığını, buradaki geniş alana gömülmüş olabilecek olan tüm “kayıplar”ın bulunup bulunmadığını bilmiyoruz.
Konuyla ilgili olarak araştırmalarımızı sürdüreceğiz. Bu konuda Kayıplar Komitesi yetkililerini de bilgilendirdik… Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi okurlarımı isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni veya 22-83607 numaralı telefondan Kayıplar Komitesi görevlisi Mine Balman’ı aramaya davet ediyorum…”
(YENİDÜZEN – Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler – Sevgül Uludağ – 27.10.2014)
MESKUN BÖLGE OLMAKTAN ÇIKARILDI...
Konuyla ilgili olarak sözkonusu okurumuzla dün de konuştuk ve başlangıçta o bölgenin meskun bölge olduğunu ancak toplu mezar ortaya çıkınca, o bölgenin “meskun bölge” olmaktan çıkarılarak müzeye dönüştürüldüğünü, sözkonusu evde yaşayanların apar topar evden çıkarılarak evin olduğu bölgenin de müzenin parçası olduğunu kaydederek, “Şimdi orası şehitliğin bahçesidir” diye konuştu...
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi okurlarımı isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni veya 181 numaralı ihbar hattından Kayıplar Komitesi yetkililerini aramaya davet ediyorum...
KAZILARDA SON DURUM... KAZILARDA SON DURUM...
Güneşköy’de (Nikitas) yeni kazılar...
Kayıplar Komitesi’nin Güneşköy’de (Nikitas) yeni bir kazı başlattığı öğrenildi.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü Arkeolog Gülseren Baranhan’dan aldığımız bilgilere göre, Kayıplar Komitesi’nin adamızın güneyinde bir, kuzeyinde ise altı olmak üzere toplam yedi kazısı halen devam ediyor.
1963 “kaybı” bir Kıbrıslıtürk’ün gömü yerinin arandığı Güneşköy’de (Nikitas) bir kuyu kazısı başlatılırken, Yılmazköy’de (Şillura) bir “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yerinin arandığı kazı çalışmaları da tepe üstündeki ikiz mermer ocaklarında devam ediyor.
Domuzcular Burnu/Trahonas askeri bölge içerisindeki park yerinin kuzeyinde bulunan yamaç üzerindeki kazı çalışmaları da sürdürülüyor. Bu alanda 2019 yılında bir “kayıp” şahıstan geride kalanlar bulunmaya başlanmış ancak daha sonra koronavirüs nedeniyle bu kazıya ara verilmişti... Şimdi aynı kazıya askeri bölge içerisinde devam ediliyor.
Kayıplar Komitesi’nin bir diğer kazısı Mora’da (Meriç) sürdürülüyor ve Kıbrıslıtürk mezarlığının arkasında gömülü olduğu sanılan bir grup “kayıp” Kıbrıslırum’un gömü yeri aranıyor. Afanya’da (Gaziköy) yürütülen kuyu kazısı herhangi bir ize rastlanmayınca sona ermiş ve kazı kapatılmış bulunuyor.
Lapta’da bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın gömü yerinin aranmakta olduğu kazı devam ederken, Girne Boğazı’nda ise iki kişiye ait kalıntıların dağınık halde çıkmaya devam ettiği kazı da sürdürülüyor. Strovulo’da 1963 “kaybı” bazı Kıbrıslıtürkler’in gömü yerinin arandığı kazılar da sürüdürülüyor.
Kayıplar Komitesi kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.