1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Az riskten, yüksek riske...”
“Az riskten, yüksek riske...”

“Az riskten, yüksek riske...”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, açılım süreci öncesinde hükümete mesaj verdi, Dünya Sağlık Örgütü’nün çağrısını hatırlattı.

A+A-

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, açılım süreci öncesinde hükümete mesaj verdi, Dünya Sağlık Örgütü’nün çağrısını hatırlattı. Tabipler Birliği, ekonomik kaygıların yaşandığı ülkemizde ve dünyada açılımların doğal olduğunu belirtti, ancak, “bu açılımlarının kademeli olarak düşük riskten daha yüksek riske doğru olacak şekilde yapılmasını” önerdi.

Yapılan açıklama şu şekilde;

"COVID-19 Pandemi hızı azalmakla birlikte tüm dünyada mücadele devam etmektedir. Diğer yandan ülkeler alınan toplumsal tedbirleri ulaşım, eğitim ve eğlence alanlarında kademeli olarak gevşetmektedir. Ekonomik kaygıların yaşandığı ülkemizde ve dünyada açılımlar doğal olarak devam edecektir. Ancak ECDC ve DSÖ gibi sağlık örgütleri bu açılımlarının kademeli olarak düşük riskten daha yüksek riske doğru olacak şekilde yapılmasını önermektedir. Her açılım kararı, toplumdaki COVID-19 hastalık öngörü seviyesine göre yapılmalıdır.  Yani kararlar 2-3 hafta sonraki hastalık görülme sıklığı ile direkt ilişkili olduğundan sağlık sisteminin performansına (sağlık sistemi üzerindeki yük) göre alınmalıdır. Hal böyle iken, ülkemizdeki açılım ile uçuşların tekrar başlayacağı 1 Temmuz öncesinde Türkiye’de artan vaka sayılarını da göz önüne alarak ülkemizde artacak olan hasta sayısının sağlık sistemi üzerinde oluşturabileceği yük tekrar değerlendirilmelidir.

 

Hazırlıklar

COVID-19 hastalığın dünyada görülmesi ile birlikte, tarihte benzeri görülmemiş toplumsal tedbirler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hayata geçirilmiştir. Alınan toplumsal tedbirlerin iki amacı vardır:

1-COVID-19 hastalığı ile sağlık sistemi üzerinde oluşacak yükü azaltmak,

2- Sağlık sistemini daha fazla hastaya hizmet vermeye hazır hale getirmek.

Günümüzde ülkemizde pandemi hastanesi tartışılırken unutulmaması gereken en önemli nokta hastanenin tek  başına bu salgın ile mücadele edemeyeceğidir.  Hastane ile birlikte sağlık çalışanlarının eğitimi, organizasyonu ve sayısal olarak yeterliliği de önem taşımaktadır.  Bunun dışında PCR test kapasitesi, temas ekibi ve tedavi kapasitesi (ilaç ve malzeme) de değerlendirilmelidir.

İkinci dalgaya hazırlıkların tartışıldığı bu günlerde bazı sorulara da cevap vermemiz gerekmektedir:

 

Hastane ile ilgili olarak;

1) COVID-19 için hastanelerimizdeki yatak sayısı kaçtan kaça artırılmıştır?

2) COVID-19 hasta sayıları arttığı durumda öncelikli hangi servisler COVID-19 servisine dönüştürülecektir? Ve gerekirse hangi hastane pandemi hastanesine dönüştürülecektir?

3) BNDH COVID-19 pandemi hastanesi olması halinde COVID-19 dışındaki diğer hastalar hangi hastanede sağlık hizmeti alacaktır?

4) 2. ve 3. basamak hastanelerde COVID-19 hastalarının artması durumunda gereken izolasyon oda kapasitesi kaçtan kaça artırılmıştır?

5) Ağır hastaların artması durumunda gerekecek ventilatör (solunum destek ünitesi) sayısı ne kadar artırılmıştır? Bu ventilatörlerin gerekmesi durumunda bu cihazları kullanacak hemşire ve doktor sayısı yeterli midir? Yeterli ise bu konuda eğitim verildi mi? Organizasyon yapıldı mı?

6) COVID 19 şüpheli veya tanılı hastaların görüntülemelerinde kullanılması gereken düşük doz bilgisayarlı tomografi cihazı niye hala daha alınmıyor?

 

Personel ile ilgili olarak;

1) Sağlık çalışanlarının kullanması gereken kişisel korunma ekipmanları yeterli sayıda var mı? Var ise kaç hasta için ve  ne kadar süre için yeterli olacaktır?

2) Sağlık çalışanlarına kişisel korunma ekipmanını kullanımı konusunda eğitim verildi mi? Verildi ise kaç çalışana eiğitim verildi?

3) Sağlık çalışanlarını COVID 19 açısından taramak için testler yapılıyor mu? Yapılıyor ise hangi test, hangi sıklıkta ve kimlere yapılmaktadır?

4) COVID-19 hasta sayısının artması durumunda tedavi ekip sayıları artırılacak mı? Artırılıcak ise öncelikle hangı hekimler ve hemşireler görevlendirilecek? Konu ile ilgili organizasyon yapıldı mı?

5) Sağlık çalışanlarına COVID-19 ile iligili tanı ve tedavi için eğitim verildi mi? Verilecek mi?

6) 1. 2. ve 3. basamak ve/veya özelde COVID-19 şüpheli bir hasta olması durumunda oganizasyon şeması var mıdır? Var ise eğitimi verildi mi?

7) COVID-19 salgınından sonra kamuda görev yapmak üzere kaç kişi hangi birimlerde göreve alınmıştır? Göreve alınan kişilerin yasal statüsü nedir?

8) Özelde çalışan sağlık çalışanları için kişisel korunma ekipmanı sağlandı mı?

9) Özelde çalışan sağlık çalışanları için COVID-19 ile ilgili eğitim ve organizasyon şeması planlandı mı?

 

Testler ile ilgili olarak;

1) COVID-19 için test yapma endikasyonları (kimlere, hangi durumda) hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Testler hangi bilim kurulunun alınan hangi kararlarına göre yapılmaktadır?

2) Bugüne kadar yapılan testlerde kullanılan test kitlerinin hangileri olacağı nasıl kararlaştırılmıştır? Hangi firmalardan teklif alınmıştır? Bağış olanlar nasıl temin edilmiştir?

3) Günlük toplam kaç adet PCR testi yapma kapasitemiz vardır? Elimizde mevcut veya gelecek kitlerimizi hesaba katarsak günlük ortalama maksimum test yapma (kit) kapasitemiz nedir?

4) Toplumumuzun mevcut bağışıklık durumunu ve belli sürelerde toplum bağışıklığını takip etmek amacı ile ilgili herhangi bir çalışma başlatıldı mı veya planlandı mı?

5) Hastaların ülkemizde üst solunum yolu şikayeti ile başvurması durumunda COVID-19 sürveyansı yapılıyor mu? Yapılyor ise toplum içinde hangi virüsün ne kadar oranda dolaştığına yönelik çalışma başlatıldı mı veya planlandı mı?

 

Tedavi ile ilgili olarak;

1) Hafif belirtilerle başvuracak hastalar için kaç kişiye yetecek ilaç ve malzeme mevcuttur?

2) Yoğun bakım ihtiyacı duyulacak hastalar için kaç kişiye yetecek miktarda ilaç ve malzeme mevcuttur?

 

Organizasyon ile ilgili olarak;

1) Temas ekibi ve vaka araştırma ekibi kaç kişiden ibarettir, kimlerden oluşturulmuştur?

2) Temaslı ve hasta sayısı arttığı zaman bu ekibe katılacak kişiler için organizasyon yapıldı mı? Eğitim verildi mi?

3) Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na göre oluşturulması gereken komiteler oluşturulacak mı? Koordinasyonu sağlaması ve süreçte fikir birliğinin sağlanması için yetkili olan Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi yasaya göre zaten en az senede 2 defa toplanması gerekirken niye hala yasanın emrettiği şekilde oluşturularak toplanmıyor?

4) COVID 19 sürecinin ülkemize ait epidemiyolojik verileri elimizde var mıdır? Var ise paylaşılacak mı?

 

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak açılma süreci ile ülkemizde yeniden COVID-19 vakalarının görülmeye başlayacağı riskinin doğru değerlendirilmesinin, sınırlarımızı açacağımız ülkelerdeki salgının yaygınlığının ve gidişin gerektirdiği şekilde doğru önlemler ve uygulamalar oluşturulmasının önemini bir defa daha hatırlatmak isteriz.

Her ne kadar şu anda hastanelerimizde COVID-19 nedeni ile tedavi görmekte olan hastamız olmasa da esas güvenli olanın sağlık sistemimizde ve hastanelerimizde gerekli uygun hazırlıkları derhal tamamlamak olduğunu belirtiriz."

Bu haber toplam 3327 defa okunmuştur