“Azınlık hükümeti eşitlikten, adaletten, gençliğe önem vermekten bahsetmesin”
CTP Milletvekili Armağan Candan, azınlık hükümetinin eğreti bir yapı olduğunu ifade ederek, “bu eğreti yapı ne kadar erken sona ererse o kadar iyi olacak” dedi.
Fayka ARSEVEN KİŞİ
CTP Milletvekili Armağan Candan, azınlık hükümetinin eğreti bir yapı olduğunu ifade ederek, “bu eğreti yapı ne kadar erken sona ererse o kadar iyi olacak” dedi.
Candan, “Bu bir azınlık hükümeti ve komitelerde ve Genel Kurul’da hükümetin nisap sorunu yaşayacağı bilinerek kuruldu. Bu hükümetin toplumun sorunlarına çözüm üretecek yasa çalışmalarını gündeme getireceğine dair herhangi bir inancım yok” vurgusunda bulundu.
“Bu azınlık hükümeti eşitlikten, adaletten, gençliğe önem vermekten bahsetmesin” diyen Candan, “Toplumun çoğunluğunu dışlayan bu yapı artık dünyanın en geri kaldığı söylenen ülkelerinde bile değişmeye başladı. Sağ partilerin oluşturduğu bu koalisyon maalesef gerici bir anlayışı temsil ediyor” dedi.
Bu hafta CTP Milletvekili Armağan Candan ile azınlık hükümetini, ekonomiyi ve Kıbrıs sorununu konuştuk.
Yenidüzen: Hükümet oluşumu Meclis’te ne gibi sıkıntıları beraberinde getirecek? Özellikle komitelerde durum ne olacak? Meclis yasa yapabilecek mi?
Armağan CANDAN: Komitelerin oluşumu henüz tamamlanmadı. Bu bir azınlık hükümeti ve komitelerde ve Genel Kurul’da hükümetin nisap sorunu yaşayacağı bilinerek kuruldu. O yüzden gelebilecek yasalarda muhalefetin de görüşlerini dikkate alarak uzlaşı arayışı içinde olunması lazım. Diğer yandan bu hükümetin toplumun sorunlarına çözüm üretecek yasa çalışmalarını gündeme getireceğine dair herhangi bir inancım olmadığını da belirteyim. Biz ise CTP olarak bu dönemde hükümet kurma çalışmaları sırasında toplumun gündemine getirdiğimiz ilkelerin hayata geçmesi için gerekli girişimleri yapacağız.
Yenidüzen: Kabinede kadın ve genç bakanın olmamasını Mecliste eleştirdiniz. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Armağan CANDAN: Bu çağda nüfusun yarısını oluşturan kadınların kabinede yer bulamaması kabul edilemez. Yine aynı şekilde kabinenin tamamının 55 yaş üstünde olması da gençlere hiç değer verilmediğini gösteriyor. Bu anlayış Kıbrıs Türk halkını temsil etmiyor. Dolayısıyla bu azınlık hükümeti eşitlikten, adaletten, gençliğe önem vermekten bahsetmesin. Toplumun çoğunluğunu dışlayan bu yapı artık dünyanın en geri kaldığı söylenen ülkelerinde bile değişmeye başladı. Sağ partilerin oluşturduğu bu koalisyon maalesef gerici bir anlayışı temsil ediyor ve Kıbrıs Türk halkına yakışmıyor. Tamamen UBP kurultayına dönük olarak dizayn edilmiş ve kurulmuş bir hükümet. Böylesi bir yapının halkta güven uyandırması mümkün değil.
“Eğreti bir yapı”
Yenidüzen: Erken seçim tarihi verildi ancak hükümette sorunlar şimdiden başladı. Sizce bu hükümetin ömrü açıklanan seçim tarihine kadar olur mu?
Armağan CANDAN: Zor görünüyor. Hükümet programında erken seçim tarihi olarak Ekim 2021 yazıyor olmasına rağmen bazı bakanlardan bunun Mayıs 2021 ya da Mart 2021 olabileceği telaffuz edilmeye başlandı. Yine aynı şekilde 13. maaşın ödenip ödemeyeceğine dair farklı bakanlardan farklı açıklamalar geliyor. Niyetlerinin ne olduğunu izleyip görmek lazım. Ama bu eğreti yapı ne kadar erken sona ererse toplum adına o kadar iyi olacağı kesin.
Yenidüzen; Ekonomi alanında pandemiden dolayı ciddi sıkıntılar var. Turizm yok, öğrenci yok. Hükümetin bu konuda bir yol haritasını da görmüyoruz. Sizin değerlendirmeniz nedir?
Armağan CANDAN: Hükümet programı görüşmeleri sırasında halkın ve ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıları anlattık ve bunları sorguladık. Ne var ki bunlara ilişkin net bir yol haritası ortaya koyulmadı. Örneğin; İngiltere’de okuyan Kıbrıslı Türk öğrenciler gidip okullarına başlamadılar. Halbuki bizim için çok önemli olan yüksek öğrenimde biz yabancı öğrencilerin büyük çoğunluğunu getiremedik. Halbuki bu öğrencileri getirtip karantinaya koyduktan sonra alabilirdik. En azından ikinci dönem için bu anlamda bir seferberlik başlatılıp bu sağlanabilir. Aşının dünyada biran önce yaygınlaşması ile turizmin ve seyahatlerin de önündeki engeller kalkmaya başlayacaktır. Buna hazırlıklı olup Kuzey Kıbrıs’ın da yeniden insanların güvenle tatil yapabileceği bir destinasyon haline gelmesini sağlamak lazım. Bu noktada turizmcilerimiz ile birlikte çalışılmalı. Çünkü turizm sektörü ekonomimizin bir çok alanını destekliyor.
Yenidüzen: Yerel bulaş tırmanışa geçti. Aşı konusu da yine net olmayan konulardan biri... İnsanlar aşıya güven konusunda kafa karışıklığı yaşarken, şimdi Türkiye’den mi güneyden mi aşı tartışması başladı.
Armağan CANDAN: Evet şahsen benim Meclis konuşmamda üstünde en çok durduğum mesele buydu. Gerek Türkiye gerekse Kıbrıs Cumhuriyeti üstünden Avrupa Birliği’nden gelecek aşılara ilişkin durumun ne olduğunu sorduk ve bilgi talep ettik. Çünkü bu konudaki planlama ve girişimleri yapmakta geç kalma lüksümüz yok. Kaç aşıya ihtiyacımız olacağı, aşılama planımız ve kapasitemizin ne olacağı, gelecek aşıları sağlıklı ve güvenli bir ortamda muhafaza etmemiz ve bu aşıların güvenli bir şekilde insanlarımıza uygulanması çok önemli. Mecliste bu konuyu gündeme getirmemizin ardından Sağlık Bakanlığı’ndan konuya ilişkin bir takım açıklamalar geldi. Toplumun çok hassas olduğu bu konuda halka zamanında bilgi verilmesi ve şeffaf olunması çok önemli. CTP olarak biz de bu konunun takipçisi olmaya ve sürecin doğru ilerlemesine katkı yapmaya devam edeceğiz.
“Karşılıklı egemenlik iddiaları, gerginlikten öteye geçmeyecek”
Yeniduzen: Yeni bir cumhurbaskanı, yeni bir süreç, yeni söylemler... Kıbrıs konusunda nasıl bir süreç bizi bekliyor?
Armağan CANDAN: Demokrasiye ciddi müdahalelerin yaşandığı bir Cumhurbaşkanlığı seçimi, adayların adaylıktan çektirtildiği bir UBP Kurultayı ve 3 vekilin partilerinden istifa etmesiyle bir azınılık hükümeti kurulmasını yaşadık. Diğer yandan daha önce de birçok kez gündeme getirilmeye çalışılan Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesini değiştirmeye yönelik söylemler. Biz bunların tutarlılığı ve geçerliliği olan söylemler olduğunu düşünmüyoruz. Bize göre masada bütün tarafların görüşmeyi kabul edebileceği çözüm modeli iki kesimli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı, iki kurucu devletten oluşan federal yapıdır. Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları ile bölgenin çıkarı bundadır. Doğu Akdeniz’deki sorunların çözümü ve doğal gaz kaynaklarının hakkaniyetli bir şekilde paylaşımının yolu da bundan geçmektedir. Aksi, karşılıklı egemenlik iddiaları, gerginlikten öteye geçmeyecektir, geçmemektedir. Günün sonunda yine gelinecek nokta bir masa etrafında oturulup bu işbirliği ve uzlaşı ortamının yeniden nasıl sağlanacağının görüşülmesidir. Şu anda odaklanılması gereken Şubat ayında yapılabileceğine ilişkin emareler ortaya çıkmaya başlayan 5’li konferansın bu sefer çözüm odaklı ve sonuç alıcı bir süreç olarak kurgulanmasıdır. Biz CTP olarak gerek BM, gerek AB gerekse güneyle yaptığımız temaslarda bunu öne çıkarmaya devam edeceğiz.