Çarşamba günü hem siyasete hem de spor camiasına bomba gibi düşen bir olay gerçekleşti. Fenerbehçe Spor Kulübü başkanı Aziz Yıldırım, bir günlüğüne adamıza geldi ve ortalığı tozu dumana katarak ayrıldı.
Geliş nedeni her ne isterse olsun, tavır ve hareketlerini kabul etmek mümkün değildir. Aynı tavır ve davranışları bundan bir süre önce de TFF başkanı Demirören de yapmıştı. Gereken tepki ona da verilmişti.
Fenerbahçe kulübünde kendi cumhuriyetini kuran, her istediğini yapma özgürlüğünü kendinde bulan Aziz Yıldırım, sandı ki burada da aynı üstelik de devlet makamlarını kandırarak istediği gibi atı oynatacaktır. Yanıldın Azizim. Burası Kuzey Kıbrıs, burada Kıbrıslıların borusu öter. 

Sen kendi çiftliğinde taraftarına hakaret edebilirsin, kulübün adını “ŞİKE “ skandalının içine sokabilirsin. Milyonlarca taraftara şikeciler damgası vurabilirsin. İstediğin teknik adamı takımının başına getirip takımın ilk on birini sahaya sen sürebilir, saha içerisinde oyuncu değişikliklerini yapabilirsin. Fakat burası Kuzey Kıbrıs. Burada atını istediğin gibi oynatamazsın.

Kendi ülkende paranın gücünü kullanarak, kişileri tehdit edebilirsin. Taraftara ve hakemlere saldırabilirsin. Terbiye sınırlarını aşarak insanlara hakaret de edebilirsin. Şampiyonluk konuşması esnasında, tribünlerde size karşı yapılan protestoya küfür edebilirsin. Bütün bunları yaparken de, kimsenin sana hesap sormasına izin vermezsin. Korku, tehdit ve şantajla bir kulübü yönetmeye çalışabilirsin. Ama burası Kuzey Kıbrıs, burada saygısızlığına müsaade etmezler. Hatta en ağır bir şekilde tepki de verirler.

Her hareketinize şükran, her söylediğinize boyun eğeceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsun Aziz efendi. O zihniyetler gitti artık. Buranın kurumlarına saygı duyacaksınız. Futbol Federasyonu ile görüşeceğim diyorsanız görüşeceksiniz. İkinci Cumhurbaşkanı ile görüşüme talep edeceksin, sonra da Futbol Federasyonu ile görüşeceğim diyeceksin, Talat’la görüştükten sonra da, federasyon ile görüşmeyi iptal edeceksin. Olmadı Aziz efendi olmadı. Yaptığın sadece yanlış değil, büyük bir saygısızlıktır da aynı zamanda.

Adam dediğin sözü ile adam olur. Kendi çıkarların için, KKTC’nin en üst makamlarından randevu alacaksın, arkasından da sözünü tutmayacaksın. Bu hangi ahlaka uyar. Devletin en üst makamları ile dalgamı geçiyorsun? Ayıp ettin Aziz bey hem de çok ayıp ettin. Kıbrıs’ta buna ne derler biliyor musun, “Terbiyesizliğin dik alası”.

Aynı davranış senin makamlarına yapılsa hoşuna gider mi?
Ama sizin gibiler, her fırsatta Kıbrıslıları küçük düşürecek, aşağılayacak ve saygısızca davranarak her istediğinizi yapacağınızı sanıyorsunuz. Bu toplumun kurumlarına ve insanlarına saygı duymayana bizler de saygı duymayız. Sayın Talat ve sayın Akıncı’nın tavrı kulağınıza küpe olsun.

Bundan sonra herkes haddini bilerek hareket etsin. Özel işleriniz nedeni ile de olsa, bu ülkeye geldiğinizde adam gibi karşılanmak istiyorsanız, adam gibi davranacaksınız. Eğer federasyonla görüşme niyetin yoksaydı, bunu adam gibi söyleyeceksin. Öyle devlet makamlarını kandırarak amacınıza ulaşmayı planlıyorsan, bu da adamlığa sığmaz.

Dürüst olacaksın düzgün olacaksın. Ama sende o dürüstlük ne gezer. Zaten geliş amacındaki maksat, Türkiye’de kulüplerin “banka ve üniversite kurma yasağını” Kıbrıs üzerinden delme amacı değimlidir? Bu davranışın sanırım o kapıları da kapatmıştır.