Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Temsilcisi Kudret Özersay bu aralar pek görüşemiyor, konuşamıyorlar anlaşılan...
Verdikleri mesajlar birbirini tutmuyor çünkü...
Hatta birinin söylediğini diğeri yalanlamaya bile başladı!
Bunun son örneğini ‘B Planı’ konusunda izledik.
Özersay geçen hafta ‘B Planı’ndan söz etmiş, “Eğer B Planı bulunacaksa bunda da anlaşmamız gerekir” gibi sözler sarfetmişti.
Aynı açıklamasında müzakerelerle ilgili olumlu bir hava çizmemiş, hatta ‘istifa’dan bile söz etmişti.
Dahası, bir gün sonra bir başka açıklamasında ‘Cumhurbaşkanlığına aday olabileceğini’ de söylemişti Kudret Özersay...

**

Özersay’ın açıklamalarından birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Eroğlu NTV’ye çıktı ve “B planından söz etmeyeceğiz” dedi.
Kıbrıs Türk medyasına konuşmayan, sorulacak sorulara yanıt vermekten çekindiği anlaşılan Eroğlu’nun NTV’ye verdiği mülakatta söylediklerini ‘Özersay’an yanıt’ olarak görmek yanlış olmaz.
Muhtemeldir ki Özersay’ın farklı bir amaç için bile olsa ‘B Planı’ndan söz etmiş olması diplomatik anlamda sıkıntılara neden oldu.
Müzakereleri yakından izleyen uluslararası camiadan Eroğlu’na ‘Bunu düzeltin’ talebi gelmiş olabilir.
Hatta Türkiye Dışişleri “Bu aşamada nereden çıktı şu B planı” diye sormuş dahi olabilir.
Dolayısıyla Eroğlu bizzat çıkıp “B Planı’ndan söz etmek, farklı alternatifimiz var demenin yeri ve zamanı değil” anlamına gelen bir ‘düzeltme beyanatı’ vermek zorunda kaldı anlaşılan...

**

Cumhurbaşkanı ile müzakerecenin ‘ağız birliği’ yapması şart mıdır her zaman?
Belki de biri ‘iyi polis’i oynarken diğeri ‘kötüsü’nün rolüne bürünüyordur.
Taktik amaçlı paslaşmalar yapmak, hatta çelişkili görünmek bir ‘diplomasi yöntemi’ olabilir pekala...
Öyle midir?
Sanmıyorum.
Ama Eroğlu ile Özersay zaman zaman çelişkili açıklamalarıyla dikkat çekiyorlar.
Özersay’ın ‘Cumhurbaşkanı adayı olabilirim’ şeklindeki açıklaması ile ilgisi var mıdır bunların?
Eroğlu rahatsız mı oldu bu çıkıştan da NTV’ye çıkıp kendi temsilcisini yalanlar mahiyette konuştu?
Bu soruların yanıtını verebilecek kişi sayısı ikidir.
Başkası bilemez!

**

Zaten toplumun derdi de Eroğlu-Özersay ilişkilerinin ne düzeyde olduğu değil...
Esas mesele Kıbrıs müzakere sürecinin emanet edildiği ekibin masa başında ne yaptığı, ne yapmaya çalıştığı...
Son bir aydır bu köşede çok sık dile getirildiği gibi, müzakere süreci çökmüş vaziyettedir. Liderlerin son iki toplantısından çıkanlara bakıldığında ortada sadece ‘güven yaratıcı önlemler’ vardır ve ne yazık ki onlarla ilgili de peşpeşe karşılıklı suçlamalar geliyor.
Meselenin özü ise konuşulmuyor.
Eroğlu ile Özersay fikir birliği içinde midirler, yoksa görüş ayrılıkları mı vardır bilinmez, ama şu açık ki ‘bizim ekip’ Kıbrıs sorununu çözmek için değil, sanki çözmemek için orada bulunuyor.
‘Sanki’ kelimesi bir önceki cümleye fazla gelmiş bile olabilir!