1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Bağımlılığın ekonomi politiği
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Bağımlılığın ekonomi politiği

A+A-

 

Cumartesi sabahı İktisat Bankası’nın düzenlediği ‘performans değerlendirme toplantısı’nda ekonomiyle ilgili bir yığın önemli bilgi edinme fırsatı bulduk.
Bankaya bağlı şirketlerin bir tür ‘iç toplantısı’ olmasına rağmen basının da davet edilmesi iyi oldu. Hem İktisat’ın hedefleri, vizyonu, ekibi hakkında bilgi sahibi olduk, hem de verilen bilgileri not aldık.
Yapılan konuşmalarda odak noktalarından biri dövizin sürekli yükselmesiyle daha da önem kazanan “Ne olacak bizim ekonominin hali?” sorusuydu.
2013’te Türk Lirası neden tepetaklak gitti?
Ve 2014’te bizi ne bekliyor?
**
İktisatbank Yönetimi Kurulu Başkanı Mete Özmerter, Genel Müdür Ahmet Karavelioğlu, Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu ve Türkiye Hazine Satış Direktörü-Ekonomist ve Stratejist Fatih Keresteci’nin konuşmalarından çıkan genel tablo şu:


• Türkiye ekonomisi son 10 yılda iyi bir seyir izlemesine rağmen önemli yapısal sorunları var.
• Bunların en başında dış sermayeye bağımlılık geliyor.
• Enerjide dışa bağımlılık ise feci boyutta…
• Bir diğer ciddi sıkıntı ise tasarruf oranının çok aşağılarda olması…
• Böyle bir yapıdaki Türkiye ekonomisi Amerikan Merkez Bankası FED’in kararlarından anında etkileniyor.
• 2013’te yaşanan Gezi Parkı ve son yolsuzluk operasyonları da ülkeyi istikrarsız bir görüntüye soktu.
• Seçim ve oy kaygısıyla şimdilik yapılmıyor ama Mart sonrası başta enerji olmak üzere birçok mal ve hizmete okkalı zamlar gelmesi kaçınılmaz.
• Başbakan Erdoğan’ın ‘Faiz Lobisi’ söylemi nedeniyle Merkez Bankası rahat davranamadığından TL faizleri olması gerekenin çok altında tutuluyor. Ama bu durum da sürdürülebilir değil. Yakında faizler ciddi biçimde yükselecek.
• 2014’te dövizin çok fazla yükselmesi beklenmiyor ama bu konuda yine de ihtiyat var. Zira yılsonu hedefleri de bu kadar yüksek değildi.
• İşin özeti, 2014’te ekonomi çok sıkıntılı geçecek.
Gerçi İktisat Bankası bu kriz ortamına rağmen cirosunu ikiye katlama hedefini önüne koyuyor ama her sektör bu kriz ortamını fırsata çevirebilecek mi, orası belli değil.

**

Geçen hafta ‘Kırmızı Masa’ programında ekonomiyi konuştuğumuz Mustafa Besim, Erdal Güryay ve Mahmut Sezinler’in tespitlerine çok benziyordu cumartesi günkü toplantıda anlatılanlar…
Ve özünde “Türkiye’nin kaderine bağımlılık” vardı!
Kimse “KKTC hükümetinin ne tür ekonomik önlemler alması gerektiği” konusunda bir şey söylemiyor.
Zira ekonomiye etki edecek hiçbir enstrüman yok elimizde…
Türkiye ekonomisi, Türk Lirası, İstanbul borsası, TC’nin kararları, komşularıyla ilişkileri, FED’in kararları belirliyor Kıbrıslı Türklerin cebindeki paranın değerini…
Bu sene çocuğun okul parasını ödeyebilecek miyiz, bozulan gazocağını yenileyebilecek miyiz, mezun olan gençlere iş bulabilecek miyiz, şirkette kaç kişi işini kaybedecek…
Bu soruların hepsi Türkiye ekonomisinin gidişatına bağlı…
Ve bir de Lefkoşa’daki TC Yardım Heyeti’nin insafına!..
Geçen gün de yazdım: Türkiye ekonomisinin bu gidişatıyla, 2012-2015 Ekonomik Programı bu toplumu daha da fakirleştirmekten, göçe zorlamaktan, sosyal bunalımları körüklemekten başka işe yaramayacak.
Kimse kendini kandırmasın!

Bu yazı toplam 2151 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar