1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Bakan’a fırlatılan masa
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Bakan’a fırlatılan masa

A+A-

Eski bir sendika başkanının, dönemin TKP’li Eğitim Bakanı Mehmet Altınay’ın makam odasında, kocaman bir masayı kapıp fırlattığını hatırlarım.

Kimseye isabet etmemişti neyse ki o masa, ama o denli öfkeli bir eylemdi yani...

Eğitim sendikalarının Bakanlık’ta gerçekleştirdiği o eylemin nedeni neydi, şimdi hatırlamam zor.

Üzerinden yaklaşık 15 yıl geçti çünkü.

Ama ‘neden’, bu aşamada çok da önemli değil galiba.

O bakanlıkta farklı zamanlarda, farklı hükümetler döneminde düzenlenen yüzlerce eylemden biriydi sadece.

Özel olarak o eylemi hatırlamamın sebebi ise, dediğim gibi; bakanın odasındaki öfkeli kalabalık, karşılıklı bağrışan insanlar ve havada uçan o masa!

***

Mustafa Arabacıoğlu’nun istifasıyla birlikte, eğitimde yaşanmakta olan sorunlar bir kez daha gündemin üst sırasına yükseldi.

İstifanın gerekçeleri, sektörün farklı kesimlerince farklı yorumlansa da...

Taraflar konuya kendi bakış açısıyla ya da politik duruşuyla yaklaşsa da...

Hemen herkesin üzerinde mutabık olduğu, sanırım SİSTEM sorunu!

Fakat nedir bu SİSTEM?

Kimdir?

Ya da kimin ürünüdür?

Bir kere ayan beyan ortada olan şu ki; SİSTEM denen mevhumun politik bir görüşü yok.

Aksi halde eylemler UBP ya da CTP hükümetleri dönemleri olarak keskin  ayrışmalar gösterirdi.

Oysa hemen her hükümet döneminde benzerlerine rastlamak mümkün.

Tek partilisinde de, koalisyonunda da...

Bakanların TKP’lisi de, UBP’lisi de, CTP’lisi de, DP’lisi de benzer sorunlar yumağının tarafı oldu.

Şimdi kimse çıkıp da, ‘bizi falan partiyle nasıl bir tutarsın’ demesin ne olur, çünkü burada mesele hangi partinin ya da hangi bakanın döneminde ne olup ne bittiği değil, mesele Eğitim Bakanlığı’nın, muhtemelen siyasi tarihimiz boyunca en çok KARA ÇELENK gören bakanlık olmasıdır aslında.

Niyetim ne siyasetçiyi aklayıp vebali tümden sendikaların boynuna asmak...

Ne de siyasetçiyi tümden ‘beceriksiz’ ya da ‘eğitime çomak sokan taraf’ ilan etmek.

Eğitim alanında bugün hep bir ağızdan şikayet ettiğimiz  sistemin yaratıcısı, bilfiil bütün taraflardır.

Siyasetçidir...

Sendikacıdır...

Öğretmendir...

Velidir...

Ve yine mütemadiyen şikayet ettiğimiz bu sistemin, barındırdığı anomalilerden arınamamasının sebebi de yine bu saydığımız unsurların bizzat kendileridir.

Çünkü çıkara hizmet ettiği sürece, SİSTEM’in sürdürülmesinde bir sakınca yoktur.

Siyasetçi için de...

Sendikacı için de...

Öğretmen için de...

Veli için de!

Ve herkes, aynaya bakmaksızın kendini dünyanın ‘en güzeli’ zannetmeye devam ettikçe, bu düzenin iyileşme ihtimali yoktur.

Daha çoook sendikacı karşısındaki bakana masa fırlatır...

Daha çoook bakan istifa eder...

Ve daha çook yazarız biz bu konuyu!

Bu yazı toplam 2598 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar