1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'Bakanlar değil liderler muhatap alınır'
'Bakanlar değil liderler muhatap alınır'

'Bakanlar değil liderler muhatap alınır'

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakanın Sağlık Bakanına, Kıbrıslı Rum Sağlık Bakanı ile geçiş noktaları konusunda girişimde bulunması yönünde görevlendirme yapmasının sevindirici olduğunu ancak bunun pratiği olmadığını söyledi.

A+A-

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakanın Sağlık Bakanına, Kıbrıslı Rum Sağlık Bakanı ile geçiş noktaları konusunda girişimde bulunması yönünde görevlendirme yapmasının sevindirici olduğunu ancak bunun pratiği olmadığını söyledi.

 “Ama bunun pratiği yok. Bunun olabilme ihtimali yok” diyen Akıncı, Kıbrıs’ın içinde bulunduğu özel koşullar nedeniyle Kıbrıs Türk halkının seçilmiş liderinin muhatap alındığına işaret etti.

Olası bir çözümde iki tarafın kurucu devletleri olacağını, sağlığın da iki tarafın kendi uhdesinde olacağını söyleyen Akıncı, “O dönemde çok rahatlıkla iki sağlık bakanı her türlü işbirliği yapabilir. Ama bugün yapılabilecek olan Cumhurbaşkanlığının himayesinde var olan İki Toplumlu Sağlık  Teknik Komitesi’nin çerçevesinde çalışmaların yürütülmesi ve siyasi liderlik olarak da iki tarafın cumhurbaşkanlarının kendi hükümetleri ve ilgili makamları; güvenlik, polis, hükümet çevreleri, dışişleri, başbakanlık ile konsensüsle bu kapıların açılması noktasına varılması gerekir”  dedi.

Kıbrıs’ın içinde bulunduğu özel koşullar dolayısıyla dünya teşkilatları ve diğer dünya devletleri liderleri ve dışişleri bakanlarının, Kıbrıs Türk halkının seçilmiş liderini muhatap aldığını söyleyen Akıncı, bunun güney için de bu şekilde olduğunu belirtti.

Akıncı, güneyle muhataplığın -BM aracılıyla olsun, direkt olsun-, Kıbrıslı Türk liderliği ile olacağını söyledi.

320 sayfalık katalog

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İki Toplumlu Kültür Teknik Komitesi Eş Başkanı Kani Kanol ve komitenin Kıbrıslı Türk üyelerini kabul etti.  Kabulde, Cumhurbaşkanlığı Siyasi İşler ve Tarih Özel Danışmanı ve Teknik Komiteler Genel Koordinatörü Meltem Onurkan Samani de hazır bulundu.

Kanol, Akıncı’ya 1974 sonrası kuzeyde kalan Kıbrıslı Rum sanatçılara ait tablolar ve Kıbrıslı Türk sanatçıların güneydeki arşivlerde kalan ses kayıtlarının yer aldığı 3 Şubat tarihinde açılan serginin kataloğunu sundu.

Kataloğun 320 sayfadan oluştuğunu söyleyen Kanol, bu eserin gelecek kuşakları için önemli olduğunu ve bu zor günlerde moral vereceğine inandığını belirtti.

Akıncı, bu girişime kaktı koyan herkese teşekkür etti. Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis ile birlikte üç yeni komite kurulmasını sağladıklarını, bunların eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kültür teknik komiteleri olduğunu anımsatan Akıncı, Kültür Teknik Komitesi’nin eserlerin muhafaza edilmesi ve sahiplerine iade edilmesi yönünde gayretli bir girişim ortaya koyduğunu, Cumhurbaşkanlığı ve şu anki ve önceki hükümetin ilgili birimlerinin de destek verdiğini söyledi.

"Kültür toplumları yakınlaştıracak kaynak"

Konsensus ile hareket ederek, güzel bir olay gerçekleştirildiğini dile getiren Akıncı, katkı koyanlara teşekkür etti.

Arşivlerdeki Kıbrıslı Türklere ait ses ve görüntülerin iade edildiğini kaydeden Akıncı, 1950’li yıllara ait müzik gruplarını eserlerinin, tören ve sosyal etkinliklerin kayıtlarının toplum için öneminin altını çizdi.

İki toplum arasında kültürel alışverişin barış içinde yaşamanın en önemli ilkelerinden biri olduğuna değinen Akıncı, kültürün barış, huzur ve eşitlik içinde toplumları yakınlaştıracak bir kaynak olduğunu vurguladı.

"Sağlık kuruluşları yol gösterici"

Akıncı, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, geçiş noktalarının açılması ve Başbakan Ersin Tatar’ın Sağlık Bakanı Ali Pilli’yi, Kıbrıslı Rum sağlık bakanı ile geçiş noktaları konusunu görüşmesine yönelik görevlendirmesi konularında değerlendirmede bulundu.

Akıncı, bir ayı geçen bir sürede ülkede yeni vaka tespit edilmediğini, iyimser olunabileceğini ancak temkin ve tedbirin bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Açılımların ekonomi açısından önemli ve gerekli olduğuna işaret eden Akıncı, bu noktada azami tedbir alınması, hükümetin ve sağlık kuruluşlarının yol gösterici olması gerektiğini belirtti.

Bu süreçte Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis ile birkaç kez görüştüğünü anlatan Akıncı, bin 500 işçinin ve öğrencilerin durumu ve genel olarak kapılarla ilgili tek taraflı değil birlikte karar üretmenin önemine ilişkin mutabık kaldıklarını söyledi

"Bir tabuyu yıktık"

Yangın vesilesiyle Anastasiadis ile bu gibi felaketlerde karşılıklı yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğu konusunda da hemfikir olduklarını söyleyen Akıncı, şöyle devam etti:

“Daha önceki örneklerde gerek bizim tarafta gerekse onlarda bu konuda adım atmakta çekingenlikler yaşanıyordu. Biz bu yangın vesilesiyle büyük bir kayıp yaşadık ama bir de kazanımımız oldu bir tabuyu yıktık bu ülkede. En uzak noktalardan, dünyanın bir ucundan yardım alabilirsiniz ama yanı başınızdan, diğer toplumdan yardımlaşma, dayanışma tabuydu bu memlekette. Biz o tabuyu yıktık. Temenni ederim onlar da yıksın. Çünkü onlar henüz yıkmış değil. Bunu da açık yüreklilikle söylememiz lazım. Bana telefon görüşmemizde bu konuda olumlu konuştu. Bu da sevindirici bir gelişmedir, eğer pratikte de kendini kanıtlarsa.”

"Görevlendirme sevindirici ama pratiği yok"

Kıbrıs’ın içinde bulunduğu özel koşullar dolayısıyla dünya teşkilatları ve diğer dünya devletleri liderleri ve dışişleri bakanlarının Kıbrıs Türk halkının seçilmiş liderini muhatap aldığını söyleyen Akıncı, bunun güney için de bu şekilde olduğunu belirtti.

Akıncı, güneyle muhataplığın BM aracılıyla olsun, direkt olsun, Kıbrıslı Türk liderliği ile olacağını söyledi.

Başbakanın, Sağlık Bakanına, geçiş noktaları ile ilgili girişimde bulunması yönünde görevlendirmede bulunmasının sevindirici olduğunu, memnuniyet duyduğunu belirten Akıncı, “Ama bunun pratiği yok. Bunun olabilme ihtimali yok” dedi.

Olası bir çözümde iki tarafın kurucu devletleri olacağını, sağlığın da iki tarafın kendi uhdesinde olacağını söyleyen Akıncı, “O dönemde çok rahatlıkla iki sağlık bakanı her türlü işbirliği yapabilir. Ama bugün yapılabilecek olan Cumhurbaşkanlığının himayesinde var olan İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin çerçevesinde çalışmaların yürütülmesi ve siyasi liderlik olarak da iki tarafın cumhurbaşkanlarının kendi hükümetleri ve ilgili makamları; güvenlik, polis, hükümet çevreleri, dışişleri, başbakanlık ile konsensüsle bu kapıların açılması noktasına varılması gerekir” 

“Niyet olumlu ise, Başbakan vaktin geldiğini görüyorsa, bundan mutluluk duyarım” diyen Akıncı, temkin ve tedbirli olunması gerektiğini, geçiş noktalarının açılmasının hangi çerçevede yapılacağının son derece önemli olduğunu belirtti.

Akıncı, güneyde de iki gündür bir vaka tespit edildiğini, bunun da sevindirici olduğunu söyledi.

Kıbrıs’a bu virüs girmeden güneyin aradaki kapıları kapattığını hatırlatan Akıncı, “Biz bunun o gün gerekli olmadığı kanaatindeydik. Bugün de aynı kanaatteyim. Ortak sağlık kurulu bu konuda ‘kapatalım’ diye bir görüş ortaya koymadı.” dedi.

“İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin vereceği ışıkla hareket etmeliyiz. Kararı öncelikle siyaset değil sağlık vermeli, rotayı onlar çizmeli” diyen Akıncı, işbirliği ve birlikte hareket etmenin önemine vurgu yaptı.

Akıncı, “Bir ilaç meselesine bile bu kadar tepki koyan Sayın Başbakanın şimdi bu konuda böyle bir işbirliğini araması hoşuma gitti doğrusu” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 2854 defa okunmuştur
Etiketler :
İlgili Haberler