UBP’nin “Bir an önce imzalansın ki parayı alıp dağıtalım” dediği ve bunu yapmadığı için CTP’yle yollarını ayırdığı TC-KKTC Ekonomik Program Taslağı’nın Kanal SİM’de yayınlanmasıyla birlikte siyasetin adeta kimyası değişti.
Sivil toplum örgütleri, televizyonlarda yorum yapan gazeteciler ve özellikle Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in zehir zemberek açıklamaları, ‘toplumsal uyanış’ın sağlanması bakımından çok önemli mesajlar içeriyor.
Kamusal alandaki, yani medyaya dönük beyanatların yanında dün çok farklı kesimlerden bireysel geri dönüşler de aldım. Paketle ilgili bilginin detaylarını isteyenler de oldu ama taslakta yazan ve insanları daha da fakirleştireceği kesin öngörülere bir araba dolusu laf edenler çoğunluktaydı.
TC’nin talepleriyle yoğrulan taslakla ilgili pozitif söz eden tek kişiye ise rastlamadım!

***

2016’den 2018’e kadar başımıza neler geleceğinin ipuçlarını taşıyan TC-KKTC Ekonomik Program Taslağı’nın detaylarına baktıkça, enteresan taleplerin uzayıp gittiği görülüyor.
Mesela Başbakanlık’la ilgili yazılanlar, istenenler de bir tuhaf!..
Yüksek Mahkeme Başkanı’nın da vurguladığı gibi, ‘hukuk sistemi’ bile ekonomik programın içine –nasıl olduysa- yedirildi ve Türkiye’nin sistemine geçilmesi öngörüldü.
Bunun adı ‘ekonomik program’ değil, olsa olsa ‘hükümet programı’ yahut ‘KKTC’yi yeniden yapılandırma planı’ falan olabilir!
Belli ki Ankara’nın bürokratları kendilerini masa başında KKTC’nin her işini halledecek yetki ve kabiliyette görüyorlar.
Nitekim Başbakanlık’ta da ‘tepeden tırnağa’ değişim istiyorlar.

***

‘Kamu Yönetiminin Etkinliğinin ve verimliliğinin Artırılması’ başlığıyla taslağa sokulan bir ‘Eylem Formu’na göre Başbakanlık (Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları) Değişiklik Yasası çıkarılacak.
Benim bildiğim parlamenter sistemde bu iş parlamentoya, yani ‘yasama’ organına ait… ‘Yürütme’dekiler bunu öngörür, meclistekiler de yasayı yapar.
Oysa ‘paket’i yazanlar “Böyle olacak” buyurmuşlar!
Tıpkı ‘yargı’ için buyurdukları gibi!..
Devletin üç ‘erk’ine de talimatlar var bu metinlerde…
Başbakanlıkla ilgili ‘form’da DPÖ’nün lağvedileceği bilgisi kamuoyunda vardı, Kanal SİM’in yayınında da buna yer verilmişti.
Lakin Başbakanlık’taki değişiklikler DPÖ’nün lağvedilmesiyle sınırlı değil.

***

TC’nin Başbakanlık’la ilgili talepleri arasında ‘Bakanlar Kurulu’nun bazı yetkilerini devralacak bir ‘Müsteşarlar Kurulu’ oluşturulması da var.
Gerekçesi çok enteresan: Bakanlar Kurulu gündemi oldukça yüklüymüş ve bu da zaman kaybı ve verimsizliğe yol açıyormuş!..
Dahası, Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek konularda ‘politika koordinasyon birimi’ adlı bir de birimin görüşü aranacakmış!..
Ve bu işlerde görev yapmak üzere ‘uzman’ ve ‘sözleşmeli personel’ alınacakmış.
Tüm bunlardan benim anladığım şu: Başbakanlık da, Bakanlar Kurulu da birer ‘teknik merci’ haline dönüştürülecek, ‘Müsteşarlar Kurulu’yla yetkileri budanacak ve –en enteresanı- memleketi ‘politika koordinasyon birimi’ adı verilen ve muhtemelen TC Yardım Heyeti’nden ‘uzman’ların da yer alacağı ekip idare edecek!
Bu yorumu ‘fazla paranoyak’ bulan varsa, lütfen ses versin!