1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Bakanlık ve Sendika kavgası yapılıyor”
“Bakanlık ve Sendika kavgası yapılıyor”

“Bakanlık ve Sendika kavgası yapılıyor”

Milli Eğitim Bakanı Arabacıoğlu bakanlığın çalışmaları hakkında açıklamarda bulundu.

A+A-

Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, Karpaz’da bir özel eğitim merkezi açılması için dosya hazırlandığını ve konuyla ilgili çalışma başlatıldığını açıklayarak, “Ülkedeki özel eğitim merkezlerini artırmak en büyük hedefimdir” dedi.

Kesintisiz eğitim verebilecek özel eğitim merkezleri oluşturmak istediğini belirten Arabacıoğlu, özel eğitim merkezlerindeki yaş sınırının yükseltilmesi gerektiğini kaydetti.

Karpaz’da bir özel eğitim merkezi açılması konusunu Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini kaydeden Mustafa Arabacıoğlu, Maliye Bakanlığı’nın bütçe çalışmalarında konunun yeniden gündeme getirileceğini dile getirdi.

Mustafa Arabacıoğlu, “Devlet özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara maddi katkıyı yapıyor ve bu katkıyı ailelere veriyor. Peki, bu katkının bir miktarı özel eğitim amaçlı harcanabilir, kaynağın bir kısmı ehil ellerde özel eğitim için kullanabilir mi? Gündemimizde bunlar var” dedi. Maliye Bakanlığı’nın özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklara verdiği maaşın yönlendirilmesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na görev düştüğünü vurgulayan Arabacıoğlu, var olan kaynakların en verimli şekilde kullanılmasının önemine işaret etti.

“EĞİTİM ÜLKELERİN ÖNÜNÜ AÇAR”

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG) Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Koalisyon Hükümeti’nde DP/UG kanadından Milli Eğitim Bakanlığı görevine atanan Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

Görevi 2 Eylül’de, Toplumcu Demokrasi Partisi’nden (TDP) Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı olan Asım İdris’ten devralan Arabacıoğlu eğitimin ülkelerin önünü açtığını vurguladı.

“BAKANLIK VE SENDİKA KAVGASI YAPILIYOR”

“Politikamı kişiler değil, sistem üzerinde kurmaya çalışıyorum” diyen Arabacıoğlu, “Eğitime geniş açıdan bakıyorum. Bu görevde Sağlık Bakanlığı’nda duymadığım heyecanı duyuyorum” ifadesini kullandı.

Eğitime katabileceklerinin fazlalığına inanç belirten Arabacıoğlu, “Ne yazık ki ülkede bir kısır döngü içindeyiz. Bakanlık- sendika kavgası yapıyor, kişilerle uğraşıyoruz. Oysa ülkenin önünü açmak için hep birlikte çalışmalıyız. Zaman kavga zamanı değil, sorunlar nasıl çözebilir, nasıl uzlaşabilir, buna karar verme zamanındır” dedi.

“İVEDİ KONULAR ÜZERİNDE ÇALIŞTIK, ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ”

Görevi devraldığında ivedi konular üzerinde çalıştıklarını dile getiren Arabacıoğlu, öncelikli konularla ilgili çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Öğretmen nakillerinin bakanlık ve sendikal bazda hazırlanıp Kamu Hizmeti Komisyonu’na gönderildiğini anlatan Mustafa Arabacıoğlu, nakillerin Kamu tarafından yapılmadığını söyleyerek, “Nakillerin yapılmasının nedeninin 2013 milletvekilliği erken genel seçimiydi” ifadesine yer verdi.

“SEÇİM, MÜNHAL KADRO SAYISININ BELİRLENMESİNE ENGEL DEĞİLDİ”

Seçimlerin, münhal kadro sayısının belirlenmesine ve belirlenen kadro sayısının Maliye Bakanlığı tarafından netleştirilmesine engel olmadığını dile getiren Arabacıoğlu, geçici hükümet döneminde bunların yapılabileceğini ancak yapılmadığını söyledi.

Mustafa Arabacıoğlu, “Münhal sayısı belirlense ve nakiller bu sayı üzerinden yapılsaydı okullarda bugün öğretmen açığı sıkıntısı yaşanmayabilirdi” dedi.

GEÇİCİ ÖĞRETMEN ALIMI

Geçici öğretmen alım sınavı hakkında bilgi veren Mustafa Arabacıoğlu, sıvanın güvenirliliği ve spekülasyona sebep vermeme konularındaki çalışmalara önem verdiklerini ifade ederek şunları ekledi:

“Nakillerin, var olan münhal sayısı tespit edildikten sonra alınacak yetkiye göre yapılması gerekirdi. Ama öyle olmadı. Örneğin, orta öğretim için 89 öğretmen alınması planlanırken Maliye Bakanlığından bu yetki bize 49 olarak verildi. Ancak nakiller 49’a göre değil, 89’a göre yapıldı. Dolayısıyla bu bizim açımızdan ciddi bir sıkıntı yarattı.

Gerek ilköğretim gerekse ortaöğretimde öngördüğümüz münhallerle ilgili yazışmalar elden götürülmesine, Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı’nda elden takip edilmesine rağmen konuyla ilgili yetkiyi ancak 14 gün sonra alabildik.

Eğer, bu süreci tamamen Kamu Hizmeti Komisyonu’na bıraksaydık ve bekleseydik öğretmenler 10 Kasım’dan sonra okullarda görev alabilecek, eğitim ilk ve ortaokullarda 80’e yakın öğretmen açığıyla başlayacaktı. Bakanlık olarak Geçici öğretmenlik alım sınavı yaparak aksayan bu süreci Şubat’a kadar kaydırdık. ”

Nakillerin bittiğini ifade eden Arabacıoğlu, gerekli durumlarda öğretmenlerin görevlendirme alabileceğini, bunun da belli bir prosedürü olduğunu dile getirdi.

Müdür ve müdür muavini münhalleri konusundaki soruları da yanıtlayan Arabacıoğlu, münhallerin Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından açıldığını anımsatarak, görevi devraldıktan sonra da bu konuyu Başbakanlık aracılığıyla yeniden Kamu’ya ilettiklerini söyledi.

“ÜLKEDEKİ ÜNİVERSİTE MEZUNLARI ÇOK FAZLA”

Konuşmasında ülkedeki üniversite mezunlarının fazlalılığına dikkat çeken ve geçici öğretmenlik sınavına katılım hakkında bilgi veren Mustafa Arabacıoğlu, “Sınava 200’den fazla İngilizce öğretmeni müracaat etti, 1 kişi aldık. Peki, biz bu ülkede hala daha İngilizce öğretmeni mezun etmeye devam mı edeceğiz?” diye sordu.

“EĞİTİMDEKİ EN BÜYÜK İHTİYACI NE?”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevinin hedef belirleme ve yol haritası çizerek bu doğrultuda ilerleme olduğunu dile getiren Arabacıoğlu şunları ekledi:

“Milli Eğitim Bakanlığı kişilerin ve toplumların şekillenmesinde en büyük faktördür. Eğitimi kimlerin verdiği ve eğitimin içeriği de önemlidir. Peki, bu ülkenin eğitimdeki vizyonu ne olacak? Eğitimdeki en büyük ihtiyacımız nedir? Eğitimle nasıl insanlar yetiştireceğiz?

Üniversitelere mi, mesleki teknik eğitime mi ağırlık verilmelidir? Eğer, mesleki teknik eğitime ağırlık verilecekse bu ülkenin hangi branşlarda iş gücü açığı vardır?

Bu açığın sayısal boyutu nedir? Çalışma Bakanlığı bu konuda bir araştırma yaptı mı? Yaptıysa, biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bunu değerlendirdik mi, alt yapı geliştirdik mi?

Peki eğitim konusunda aileleri ve öğrencileri nasıl yönlendireceğiz? Bence bu konuların biran önce ele alınması gerekiyor.”

“ÖĞRETMENİN EN BÜYÜK DENETÇİSİNİN KENDİ KAMU VİCDANI”

Eğitim sisteminde herkese görev düştüğünü vurgulayan Mustafa Arabacıoğlu öğretmenin en büyük denetçisinin kendi kamu vicdanı olduğunu belirtti.Arabacıoğlu konuşmasına şöyle sürdürdü:

“Eğitimde eksiklerimiz varsa, bunların nerden kaynaklandığını sorgulamamız gerekir. Suçu belli bir yere atarak, ‘orda hademe eksikti’, ‘burada öğretmen eksikti’ söylemleri ile zaman kaybetmemeliyiz.

Milli Eğitim alanında yapılacak işler çoktur. Eksikliklerin giderilmesi için birlikte çaba göstermeliyiz. Hiçbir şeyin eğitimin aksaması ve durdurulması için gerçekçe olmaması, eylemlerin ille grev aşamasına gelmemesi gerekir. Sorunlar kamuoyu yaratılarak öne çıkarılabilir. Toplum öğretmenlerin eğitimi aksatarak yaptıkları grevlere artık sıcak bakmıyor.”

“SORUNLARI BİR ÇIRPIDA ÇÖZECEĞİZ DERSEK DOĞRU OLMAZ”

Kendi için başarının birinci sırrının olaylara iyimser bakmaktan geçtiğini ifade eden Arabacıoğlu, “Sorunları bir çırpıda çözeceğiz dersek doğru olmaz. Önemli olan doğru hedefleri belirlemek ve yola bu şekilde çıkmaktır” dedi.

“ÖĞRENCİ AZLIĞINA RAĞMEN SINIF SAYISI ARTIRILIYOR”

Okullardaki yapılara değinen Bakan Mustafa Arabacıoğlu şunları söyledi:

“Sınıflarda kaç öğrenci olacağı konusunda düzenlemeler dikkatli yapılmalıdır. Okul müdürlerine bu konuda ciddi görev düşer. Şöyle ki, bazı okullarda sınıflara düşen öğrenci sayısı tüzükte öngörülenin altındadır.

Müdürler bu konuda daha duyarlı davranmalıdır. Çünkü sınıf sayısı artıkça öğretmen ihtiyacı da artar. Bundan sonraki yıllarda öğrenci sayısı az olmasına rağmen okuldaki şube sayısını artıran ve bu duruma mahal veren müdürler hakkında Sayıştaylık tarafından soruşturma başlatılacak.”

Bazı okullardaki sınıflarda 30’un üzerinde öğrenci sayısı olduğuna dikkat çeken Arabacıoğlu, “Bu benim için kabul edilemez bir rakamdır. Bir öğretmen bir okulda 10 kişilik sınıfa ders verirken bir diğer öğretmen başka bir okulda 30’uzun üzerinde öğrenciye ders verirse bu durum sistemde tutarsızlık yaratır.”

“SENDİKALAR DA DESTEK VERMELİ”

Okullarda öğretmen eksikliklerinin giderilmesine öğretmen sendikalarının da destek vermesi gerektiğini söyleyen Arabacıoğlu, “Sonuçta sendika da eğitimin bir parçasıdır. Öğretmenlerini bu doğrultuda yönlendirebilir. Ülkeye katkı koymak için ille kadrolanmak mı lazım? Bu tür destekler verilirse biz de bakanlık olarak bu öğretmenlere kredi verebiliriz” dedi.

NAKİL TÜZÜĞÜ’NÜN DEĞİŞTİRİLMESİ

Nakil Tüzüğü’nün değişmesinin faydalı olacağını söyleyen Arabacıoğlu, “Bizim üzerinde durduğumuz konu nakil ve terfi alan öğretmenlerin belli bir süre görev yerinde kalması, görevlere zaman limiti konmasıdır” ifadesini kullandı. Arabacıoğlu konuşmasına şunları ekledi:

“Karpaz gibi özellikli bölgelerde atama dışında, gönüllük esas alınabilir. Bakanlık sınav yaparak buraya öğretmen ataması yapabilir. 4 - 5 yıl sözleşmeli görev yapan öğretmenlerin kadrolanma şansı yakalayabilir.

Kamu’dan sınava girmişse, burada hizmet yapan öğretmenlere yıllarına göre kredi verilebilir, bu puanlar da sınavlarda öğretmene öncelik hakkı tanır. Bu bölgeleri görev için daha cazip hale getirmek üzerinde durduğumuz konulardandır.”

Bakanlıkta görevli öğretmenlerin kimlerin olduğu ve görevleri konusunda çalışma yapacaklarını anlatan Arabacıoğlu, “Bu öğretmenleri gerekli durumlarda okullara görevlendireceğiz” dedi.

“LOJMANLAR SÜREKLİ İKAMET KONUTU OLMAKTAN ÇIKARILACAK”

Öğretmen lojmanları konusunu da değerlendiren Mustafa Arabacıoğlu, lojmanlarla ilgili ciddi politika oluşturulması gerektiğini söyleyerek, “Lojmana giren öğretmenler çıkmıyor. Normalde eğitim yılı biter bitmez öğretmenin anahtarı bakanlığa teslim etmesi gerekiyor ancak bugüne kadar bu uygulanmadı” dedi.

Arabacıoğlu, lojmanlarla ilgili bir çalışma yürütüldüğünü ifade ederek, çalışma sayesinde lojmanların sürekli ikamet konutu olmaktan çıkarılacağını açıkladı.

Geçmiş yıllarda okul aile birliklerinin okula hademe, yardımcı anne ve sekreter aldığını, okul kantinlerinin Bakanlık değil, Vakıflar İdaresi’nin denetiminde olduğunu anımsatan Arabacıoğlu, Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda bir genelde yayınladığını anımsattı.

Mustafa Arabacıoğlu, “Okullarda, her ne ad altında olursa olsun, birileri, kişi ya da kurum tarafından görevlendirilecekse bunun Eğitim Bakanlığının izin ve onayına sunulması gerekir. Söz konusu kişinin Polis’ten alacağı temiz hal kâğıdının ve sağlık açısından bir sorunu olmadığını gösteren belge de talep ediliyor ”

“YENİ HADEME ALIMI YOK”

Okullara yeni hademe alımı olmayacağını açıklayan Arabacıoğlu, “Hademe eksikliğinin giderilmesi için Maliye Bakanlığı ile görüştük, Bakanlar Kurulu’nda da bu konu gündeme getirildi” dedi. Arabacıoğlu, görüşmeler sonucunda kurultay döneminden işe alınan personelin bölgelerine ve eğitimlerine bakılarak hademe olarak görevlendirilmesi konusunda karar üretildiğini söyleyerek, “Mümkün olduğunca bu karar çerçevesinde görevlendirmeler yapılıyor” ifadesine yer verdi.

Okullara yardımcı anne alımı konusunda kadro açılmasının gündemde olmadığını dile getiren Mustafa Arabacıoğlu, Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) öğrenci alımı konusunu da değinerek sınav yapılıp yapılmayacağının öğretmen ihtiyacına göre belirleneceğini söyledi.

“EĞİTİMDE TAM GÜNE GEÇİLMESİ HEDEFLERİMİZ ARASINDA”

Eğitimde “tam güne” geçilmesinin hedefleri arasında olduğunu vurgulayan Mustafa Arabacıoğlu şöyle devam etti:

“Devlet okullarında tam gün eğitim olsa, özel okula kayışların büyük kısmı önlenebilir. Özellikle ilköğretimde özel okullara kayışın en büyük sebebi tam gün eğitimdir. Eğitimim içeriği ile etkili tabi.

İnsanlar neden çocuklarını özel okullara veriyor. Bununla ilgili bir kamuoyu yoklaması yapılması gerekiyor. Böyle bir araştırma yapma hedefimiz var.

Özel okullara ciddi bir kayma olduğu söyleniyorsa bu süreçte herkesin kendisini sorgulaması gerekiyor. Bunda Bakanlığın sorumluluğu olduğunu iddia edenler öğretmenlerin sorumluluğunu da dikkate almalı. Özele okullara yönlenmede sendikaların, yapılan grevlerin hiç mi etkisi yok? Bunları değerlendirerek özeleştiri yapmamız lazım. ”

“TAŞIMACILIKLA İLGİLİ YENİ DÜZENLEMELER GÜNDEMDE”

Bakanlığın gündeminde taşımacılıkla ilgili bazı düzenlemeler olduğunu ifade eden Mustafa Arabacıoğlu, taşımacılığa yıllık yaklaşık 18 milyon TL ayrıldığını, bu rakamın büyüklüğüne dikkat çekti.

Türkiye’de uygulanan taşımacılık kartı sistemine geçmeyi hedeflediklerine işaret eden Mustafa Arabacıoğlu, ücretsiz taşımacılığın anaokul ve ilkokul öğrencileri için elzem olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde lise öğrencileri de taşımacılık kapsamında. Ancak 15 yaş üzerindeki öğrencilerin taşımacılık ücreti ödensin mi ödenmesin mi bu konuda bir hükümet kararı verilecek” dedi.

“Bir ülkede kural koyan devlettir. Ancak bu ülkede taşımacıkla ilgili kuralları koyan şoförlerdir” diyen Arabacıoğlu, bu uygulamaya devam etmeyeceğini dile getirerek, gelecek öğretim yılında bu konuda bir iyileştirmeye gideceklerini söyledi.

Arabacıoğlu, Türkiye’de taşımacılık kartı sisteminin uygulandığı şehirlerde KAR-İŞ’ten bir temsilciyle söz konusu uygulamayı inceleyeceklerini kaydetti.

“BURSLARLA İLGİLİ BİR ÇALIŞMA YAPILACAK”

Mustafa Arabacıoğlu, mesleki teknikte eğitimi alan öğrencilerin üniversite eğitiminde bazı branşlar için teşvik bursu verildiğini anımsatarak, “Burs verilen bölümlere ihtiyaç var mı? Bu konuda değerlendirmeler yapılacak” dedi.

“EĞİTİM HAZIRLIK ÖDENEĞİNİN VERİLMESİ”

Eğitim hazırlık ödeneğinin verilmeyeceği yönündeki iddiaları da yanıtlayan Arabacıoğlu, “Öyle bir konu yok. Bu yasal bir zorunluluktur” dedi.

Arabacıoğlu, Kuzey Kıbrıs’a İlahiyat Koleji açılmasını ve cami yapılması konusundaki soruları “Bu konudaki tartışmaları amaçlı buluyorum” diyerek yanıtladı.

“Gereksinimler, kişiye ve bakış açısına göre değişebilir” diyen Arabacıoğlu sözlerine şunları ekledi:

“Bazı aile yapıları çocuklarına belli bir eğitim vermek ister. Bunlar ihtiyaçsa ve yasaklanırsa bu ihtiyaçlar başka şekilde karşılanır. Bu işlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın uhdesinde yapılması en doğrusudur. Dinle eğitimi bütünleştirirsek hatayı burada yaparız.”

Ülkede düzenlenen Kur’an kurslarıyla ilgili soruları da cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Mustafa Arabacıoğlu, “Özendirmeden eğitim vermek bizim asli görevimizdir” dedi.

EĞİTİM ŞURASI YAPILMASI HEDEFLENİYOR

Okul müfredatlarının Talim ve Terbiye Dairesi tarafından belirlendiğini anımsatan Arabacıoğlu, Eğitim Şurası yapılmasının hedeflendiğini, orta eğitimdeki müfredatların yeniden gözden geçirilmesi amacıyla Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)’de daha önce yapılan çalışmanın yarım kaldığını söyledi.

Talim ve Terbiye Dairesi’ne konuda yetki verildiğini belirten Mustafa Arabacıoğlu, müfredat değişikliği konusunda bilirkişilerin görüşüne başvurulacağını söyledi.

“MAAŞ FARKLARI ADİL DEĞİL”

Arabacıoğlu yeni barem sisteminin yarattığı maaş farkı konusundaki soruyu “Maaş farkları adil değil, yani şuan ki şartlarda doğru bir olay değil. Ancak bu da günün sonunda yapılan bir yasallaşma. Hükümet’in gündeminde bu konuyla ilgili bir açılım yok” diye yanıtladı.

Bu haber toplam 2946 defa okunmuştur