“Bakanlık yine sözünü tutmadı”
Girne Antik Liman resmi olmasa da 20 Ekim itibariyle kullanıma açıldı ancak çalışmalar bitmedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Girne Antik Liman resmi olmasa da 20 Ekim itibariyle kullanıma açıldı ancak çalışmalar bitmedi. Girişin, bariyerler arasından ‘kaçak’ görünümde yapıldığı limanda esnaf ise, Anıtlar Yüksek Kurulu’nun ürettiği “dışarıda masa yasağı” kararı üzerine bir kez daha tepkili.
Çalışmaların halen devam ettiği limanda işletmelerin henüz açılmadığı gözlemlendi.
Girne Antik Liman’da bazı değişikliklere gidilmesi ve limandaki eski yapının değişmesi de gündemde… Liman içerisinde bulunan restoranların, dükkan dışını kullanamayacağı kararı alınsa da, işletme sahipleri bu karara karşı çıkıyor, bu kararın doğru bir karar olmadığını iddia ediyor. Bu süreçte ‘Antik Girne Limanı Esnaf ve Mal Sahipleri’ adında bir oluşum kuran bazı işletme sahipleri YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulundu, “Alınan bu kararla birlikte işletmelerin ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Talebimiz, daha önce uygulanan sisteme geri dönülmesidir. Aksi takdirde biz açılmayacağız” şeklinde konuştu.
Turizm Bakanlığı’na bağlı Anıtlar Yüksek Kurulu’nda bulunan yetkililere ise gün boyu ulaşılamadı.
Antik Liman’da eksiklik çok…
Tadilatına aylardır devam eden Girne Antik Limanı’nda, Ekim ayı itibariyle misafir almaya başlansa da, henüz bitmiş değil. Yürüyerek limana inen turistler, tam bir şantiye alanıyla karşı karşıya kalıyor. Çalışmaları devam eden limanda, elektrik henüz bağlanmadı, birçok noktada eksiklik göze çarptı.
Yetkililer daha önce Antik Liman’ın 20 Ekim’de tam anlamıyla açılacağını açıklamıştı.
Bir gelenek sona eriyor
Girne Antik Liman’da uzun yıllardır devam eden restoran geleneği sona ermek üzere… Limanın eski halinde, restoran işletmecileri, yolu kapatmayacak şekilde kenara kurulan masalarıyla da gerek turist, gerekse yerli halkı ağırlıyor, misafirlerine deniz kenarında yemek yeme fırsatı sunuyordu. Ancak, anıtlar Yüksek Kurulu’ndan alınan karara göre limanda artık restoran işletmecileri deniz kenarını kullanamayacak. Restoran işletmecileri alınan karar karşısında ise tepkili…
İşletme sahipleri ne dedi?
Mehmet Kader: “Girne Limanı adanın kalbidir”
“Bizler eskiden beri burada mal sahibiyiz. Limanın geçmişini de, mevcut konumunu da biliyoruz. Eskiden beri burada büyük mücadeleler verdik. İşletmeler, burada hayatlarını devam ettirebilmeleri için masalarını deniz kenarına koymalıdır. Bu, limanın ambiyansıdır. Limana geldiğinizde bir şeyler yiyip içeceğiniz bir yer olması lazım. Bunlar da olmazsa bu işletmeler devam edemez. Burada masa olmazsa, boş bir liman olacak ve hiçbir cazibesi olmayacak. Limandaki işletmeler, limana hayat verir. Güneyde, Türkiye’de, Avrupa’da da böyle… Girne Limanı adanın kalbidir. Turizm Bakanlığı limanı öldürmeye karar verdi. Biz bu liman için büyük mücadeleler verdik ama hiç terk etmedik. Bu gidişle terk edeceğiz. 2 yıl pandemi dönemi kapalı kaldık, bize kimse destek vermedi, 1 yıldır bitmek bilmeyen bir tadilat var ve günün sonunda yine biz mağdur ediliyoruz. Biz, bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bize öncesinden böyle olacağı söylenmemişti. Halkımız bu limana sahip çıkması lazım ki, misafir getirdiğinde oturabilecek yer bulabilsinler. Yasal süreci başlattık, hakkımızı sonuna kadar arayacağız.”
Salih Günhan: “Süreç başında bize eski düzenin değişmeyeceğini söylediler”
“Süreç başından beri bizlere verilen sözler var. Biz bu sözlerin yerine getirmelerini istiyoruz. Bu işe başlanacağı zaman bizden onay aldıklarında eski düzenin değişmeyeceğini söylediler. Hatta açılıp kapanan şemsiyelere de izin vermişlerdi ki, başka işletmelerle 12 ay boyunca rekabet edebilelim. Turist gelirse oturacak yer bulamayacak, işletmeler alan daraltacağı için ‘turist gelecek’ gözüyle bakacağı için yerli halka yer kalmayacak. Dolayısıyla da işi azalmış olacak. Hepsini geçersek ekonomik olarak bu kabul edilebilir bir durum olmayacak. Biz bunları hep söyledik ama bizleri kaile almıyorlar. Hep bir kelime oyunu yapıyorlar. Mademki, açmamamızı istiyorlar, biz de açmayacağız. Misafirler gelip duvarları seyretsin ve gitsin. Ben işveren olarak liman gibi bir yerde olmama rağmen 4 masa olacaksam, açmam daha iyi, bu kadar net.”
İsmail Halil Sabbar: “Çünkü süreç başında bize bu şekilde söylenmemişti”
“Bizler burada büyük mağduriyet yaşıyoruz. Çünkü süreç başında bize bu şekilde söylenmemişti. Bize her şeyin eski haliyle kalacağı söylenmişti. Şu anda düzeni değişmek istiyorlar ve bizleri dinlemiyorlar. Bizim bilgimiz ve rızamız dışında bir karar alındı ve uygulanmaya çalışıyor. Biz de mücadelemizi vereceğiz. Esas mesele, Turizm Bakanlığı’nın projedeki amaçtan sapmasıdır. Biz bunun özüne döndürülmesini istiyoruz. Biz hem mal, hem de işletme sahipleri olarak çok mağduriyetler yaşadık, daha fazla mağduriyet yaşamak da istemiyoruz.”