Bakanlıklar da özelleşecek mi?
Bugünlük köşemi Ayhan Akdem isimli okuyucunun eleştirilerine, yorumlarına ve tespitlerine bırakıyorum:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, devlet olduğu günden bu güne değin bir kurumsallaşma süreci geçirmektedir. Bu süreçte dünyadaki gelişmelere para
Bugünlük köşemi Ayhan Akdem isimli okuyucunun eleştirilerine, yorumlarına ve tespitlerine bırakıyorum:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, devlet olduğu günden bu güne değin bir kurumsallaşma süreci geçirmektedir. Bu süreçte dünyadaki gelişmelere paralel olarak hem özel sektör hem de kamu kurumlarında kurumsallaşma zorunlu hal almıştır. Elbette gelişmiş ülkelerle kıyas edildiği zaman bu kurumsallaşma sürecinde hem özel sektör hem de kamu sektörü olarak ülkemizin ne kadar başarılı olduğunun kesinlikle tartışma mahal vermeyecek biçimde ortada olduğunu düşünüyorum. Ancak devlet sektörünün ön planda olduğu ülkemizde kamunun hizmet anlayışı, vatandaş açısından çok büyük önem arz etmektedir.
Ülkemizde maalesef birçok devlet dairesinin henüz bir arşivi bile olmayışından dolayı, resmi veya resmi nitelik taşıyan evraklar, ambar olarak nitelenen yerlerde düzensiz bir biçimde muhafaza edilmekte ya da edildiği söylemektedir. Globalleşen dünyada çalışma prensibinde “Papirus” devrini aşamayan KKTC ’de birçok kamu kurum ve kuruluşu memur istihdam etme ve maaş ödemekten başka bir işleve hizmet etmemektedir.
Ülkesinin Papirus devrini aşamayışını bir yerde makul bir mazeret olarak kabul eden iyi niyetli vatandaş, şahsı ile alakalı olan bir evrakı temin etmek için devlet dairesine müracaat etmek durumunda kalınca bu evrağı nasıl temin edecektir?
Sorun olarak nitelenen ve çözüm imkanı olan en basit meselelerde bile birçok kamu kurumunun üzerine düşen hizmet mükellefiyetini yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi nedeniyle ağır işleyen veya işlemeyen kamu kurumları kendi iç düzenlerini veya iç kurum yapılandırmalarını bile tamamlayamamıştır.
KKTC, Avrupa Birliği, çözüm, barış v.s konularda dünya gündemini teşkil ederken, henüz bir arşivi bile olmayan Sağlık Bakanlığı’na sahip olduğumuz belki birçok insan için önem teşkil etmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın faaliyetleri sonucunda meydana gelen idari, hukuksal, kurumsal değeri olan, tekrar kullanılmak üzere muhafaza edecek olduğu her türlü bilgiyi muhafaza etmesi gereken yer olan arşiv maalesef bakanlığımızda mevcut değilmiş. Bakanlığımız ilgilendiği bilgi veya evrakları ambarda saklıyormuş ve bu evraklar düzenli arşivlenmiyor veya düzenli muhafaza edilmiyor. Öğrendiğim zaman yaşadığım ülkeye Amerika’nın New Jersey eyaletinden tepe taklak hata neticesinde düşmüş gibi hissettim kendimi.
Uluslararası alanda tanınma mücadelesi veren, kendini, bir ülke olarak dünyaya kabul ettirmeye çalışan bir devletin tüm kurum ve kuruluşları ile tam teşekkülü olarak halkına hizmet vermesini beklemek her vatandaşın hakkıdır.
Teknolojinin çalışma hayatımıza bu kadar çok etki ettiği bir dönemde ilkel koşullarda hizmet sunan ya da sunar gibi yapan devlet dairlerinde memur kalabalığından nedeyse vatandaş dairelere giremeyecek duruma gelmiştir. Peki hal böyleyken bu devlet dairelerinin çalışma usul ve esasları gözden geçirilmiş midir? Çalışma usul ve esaslarında hangi daireye kaç memurun sığacağını metrekare bazında çok iyi hesap edilebilen ülkemiz bu alandaki başarısını vatandaşına ispatlamıştır.
Soluduğu hava bile bürokrasi ile kirlenen ülkemizde, özelleştirmeye yönelik çok ciddi tartışmalar yaşıyoruz. Peki özelleştirilmesi düşünülen kuruluşların sürdürülebilirliğini devam ettiremeyecek olduğunu düşünen devletimiz, aynı sürdürülebilirliğin bakanlıklar nezdinde yürütülen diğer hizmetler açısından da tartışırsa acaba bakanlıklarda özelleşecek midir?”