Dumlupınar’da faaliyet gösteren Altınkalpler Yaşlı bakımevinde çıkan pozitif vakaların ardından 2 kişinin hastanede hayatını kaybetmesi büyük bir üzüntüye neden olurken, geri kalan 6 pozitif vaka için ise endişeli bekleyiş sürüyor. Bir yanda ihmalkarlık iddiaları, bir yanda endişeli bekleyiş… 

Anneannesi Meral Ertaç’ı kaybeden Bolkan Bardak: “İçerde alımlarda ne bir tutanak ne de kayıt veya PCR sorgulama görmedik. İçerideki görevli hemşirelerde maske görmedik. Bunu bakımevine ilettik, ‘size güveniyoruz diye testlerinizi sorgulamıyoruz’ dediler. Demek ki herkesi bu yolla içeri alıyorlardı. İhmalkarlık olduğunu düşünüyorum.”

Pandemi hastanesindeki annesi ve anneanesi için endişelenen Nilgün Ecvet Orhon: “Anneannem orada çok mutluydu. Çok güler yüzlü, çok temiz bir yerdi. Ama kapı açıktı ve isteyen gidip giriyordu. Biz de hatalıyız, ‘neden PCR test sonucu görmek istemezsiniz?’ demedik.”

Dumlupınar’da faaliyet gösteren Yaşlı Bakımevi Altınkalpler’in Direktörü Tuğçe Türker: “2 Hastamı kaybettim, 6 hastam ise Pandemide tedavi görüyor. Şu anki tek istediğim yaşlıların hiç hasar alamadan hayata tutunabilmesi…”

Fehime ALASYA

Altınkalpler Yaşlı Bakımevinde 8 kişinin COVID-19 testinin pozitif çıkmasının ardından iki kişi hayatını kaybetti. Diğer 6 hastanın ise Pandemi hastanesinde bulunduğu ifade edildi.

Dumlupınar’da faaliyet gösteren Altınkalpler Yaşlı bakımevinde çıkan pozitif vakaların ardından 2 kişinin hastanede ölmesi büyük bir üzüntüye neden olurken, geri kalan 6 pozitif vaka için ise endişeli bekleyiş sürüyor.

Altınkalpler Yaşlı Bakımevi Direktörü, Pandemi Hastanesi’ndeki yaşlılara ilişkin bu rakamları paylaşırken, gözü yaşlı bazı aileler ‘ihmalkarlıktan’ dert yandı.

Yaşlı Bakımevinde anneannesi Meral Ertaç’ın COVID-19 olduğunu öğrenen ve akabinde anneannesini kaybeden Bolkan Bardak, Bakımevi’nin gerekli tedbirleri almadığını iddia ederken, Bakımevi Direktörü Tuğçe Türker ise tüm kurallara uyduklarını ifade etti.

Bakımevinde COVID-19 bulaşan ve şu an Pandemi Hastanesi’nde tedavi gören Şehit Ecvet Yusuf’un eşi olan Özgül Orhon için ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.

YENİDÜZEN’e konuşan Nilgün Ecvet Orhon, annesi ve anneannesinden bulaştığı için Pandemi Hastanesi’nde tedavi gören annesi için endişeli olduğunu belirtti.

Özellikle anneannesi için büyük bir korku yaşadıklarını anlatan Orhon, “Biz de hatalıyız, ‘neden test sonucu görmek istemezsiniz?’ diye bakımevine sormadık, herkesi kendimiz gibi dürüst ve her hafta testini yapan kişiler sandık” dedi.

Acılı aileler ve Bakımevi Direktörü, yaşananları YENİDÜZEN’e anlattı.

Anneannesi Meral Ertaç’ı kaybeden Bolkan Bardak:

“İhmalkarlık olduğunu düşünüyorum”

Anneannesinin ölümünde ihmalkarlık olduğunu iddia eden Bolkan Bardak ise bundan Yaşlı bakımevini sorumlu tuttu.

Bakımevine yapılan ziyaretçi girişlerinde ailesinden hiç kimseye Negatif test sonucunun sorulmadığını anlatan Bardak, “İçerde alımlarda ne bir tutanak ne de kayıt veya PCR sorgulama görmedik. İçerideki görevli hemşirelerde maske görmedik. Bunu bakımevine ilettik, ‘size güveniyoruz diye testlerinizi sorgulamıyoruz’ dediler. Demek ki herkesi bu yolla içeri alıyorlardı.” dedi.

Anneannesinin diyaliz hastası olduğu için sürekli hastaneye gidip geldiğini, bu nedenle düzenli olarak PCR testine tabi tutulması gerektiğini anlatan Bardak, buna karşın bakımevinin test yatırmadığını, aileden de bunu talep etmediğini, düzenli PCR yaptırıldığı bilgisini kendileri ile paylaştığını kaydetti.

“Yaş oranı çok riskli bir grup, çok daha dikkatli ve özenli olunması gerekirdi”

Bardak, yaşananları YENİDÜZEN’e şöyle özetledi:

 “Çarşamba günü Altınkalpler beni aradı. Anneannemin (Meral Ertaç)  ambulans ile acile götürüleceğini söylediler. Diyaliz hastasıydı. Durumu kötü olsaydı diyalize giremeyecekti, Salı günü diyalize girdi. Çarşamba günü arandım ve kötü olduğunu söylediler. Yanında refakatçi hemşire yollamadılar. Ambulans hemşiresi ile acile gitti.

Hemen iki hızlı test yapıldı, yarı pozitif çıktı. Gripten dolayı yanılma payı var, PCR yapalım dediler ama yaşından dolayı korktukları için Pandemi bölümüne götürdüler. Akşam saatlerinde beni bir doktor aradı, hastamızın PCR bilgilerine ulaşamadıklarını söylediler. Pandemide olduğunu söyledim, yeniden PCR yaptılar çünkü PCR barkodu kaybolmuştu. Perşembe sabah pozitif raporu çıktı, akşamına da vefat haberini aldık.

Çalışanların da hastaların da pozitif olduğunu duyduk.

Yaş oranı çok riskli bir grup. Son bir buçuk hafta gitmemiştim, temaslı değildim ama çok daha dikkatli ve özenli olunması gerekirdi.

Bize, anneanneme düzenli test yapıldığı söylendi. Ama vefatından sonra gördük ki son yapılan test 3 Ağustos idi. Haftada iki kez düzenli hastaneye giden birinden neden düzenli test talep edilmedi ki? Neden test yapılmadı ki? Bakım evi test talebinde bulunmadı, hastaneye gidip geliyordu ama en son testi 3 Ağustos’ta yapılmıştı. İhmalkarlık olduğunu düşünüyorum. 

Nenemin aşısız olduğu söylendi ama nenem çift aşılıydı. Yaşlı bakımevi yalan beyanda bulundu.

İlgili yerler bu gibi kurumları denetlemeli. Sesimi çıkarmamın amacı da buydu. İçerde alımlarda ne bir tutanak ne de kayıt veya PCR sorgulama görmedik. İçerideki görevli hemşirelerde maske görmedik. Bunu bakımevine ilettik, ‘size güveniyoruz diye testlerinizi sorgulamıyoruz’ dediler. Demek ki herkesi bu yolla içeri alıyorlardı. Sağlık çalışanları ise evine gidip geliyordu ve içeride hastalarla maskesiz temasta bulunuyordu. Çoğu hasta yakını bile bize iftira attı ama bakımevi doğruları söylemedi.”

Yaşlı Bakımevi Direktörü Tuğçe Türker:

“2 Hastamı kaybettim, 6 hastam ise Pandemide tedavi görüyor”

Dumlupınar’da faaliyet gösteren Yaşlı Bakımevi Altınkalpler’in Direktörü Tuğçe Türker,  gerekli tüm tedbirlerin alındığını, hastaneye yatan bazı yaşlıların aileleri izin vermediği gerekçesiyle aşısız olduğunu belirtti.

Türker, bakımevine girişte PCR testi olmayan kimseyi almadıklarını kaydetti.

Bulaştan duyduğu endişe ve işine olan saygısı nedeniyle “Bu yıl çocuklarımla denize dahi gitmedim” diyen Türker, tek isteğinin hastalarının hayata tutunabilmesi olduğunu anlattı.

Türker, açıklamasında şunları ifade etti:

“Dışarıya çıkan bir hastamız vardı, rahatsızdı, diyalize gidip geliyordu, onu götürüp getiriyorduk.

Bir hastamızı kaybettik.

İçeriye PCR’ı olmayan kimseyi almadık. Bu yıl çocuklarımla denize dahi gitmedim. Ben ne hastamı ne de çalışanlarımı suçlayamam. Ailece aşılıyız, çocuklarım dahi sürekli PCR yapıyor.

2 hastamı kaybettim. Bunun yanında 6 hastamız var, bakıcılarımız negatif ama yine de hastalara bakmak için pandemiye girdi.

Hastane izni ile bu yapıldı. Dört hastamız da şu an bizimle izolede, test sonuçları negatiftir.

Özel ambulans ile hastalarımız buradan alındı. Bakanlık da ilgilendi. Bu süreçte bir karmaşa yaşandı, gecikme olduğu falan söylendi ama sağlıkçılarımız oldukça ilgiliydi.

Belediye de arayıp ilgilendi, zaten sürekli denetleniyorduk. Sürekli denetleniyorduk.

Aşısız hastalarımız da vardı, aileleri yan etkisinden dolayı kabul etmedi. Ailesi izin verenlerin ise aşıları çift dozlu. Kaybettiğimiz hastamızın da biri çift doz aşılıydı.

Şu anki tek istediğim yaşlıların hiç hasar alamadan hayata tutunabilmesi…”

Şehit Ecvet Yusuf’un kızı Nilgün Ecvet Orhon, annesi Kıymet Cici için endişeli bekleyişte…

“…kapı açıktı ve isteyen gidip giriyordu. Biz de hatalıyız, ‘neden PCR test sonucu görmek istemezsiniz?’ demedik”

Annesi Kıymet Cici’nin Altınkalpler’de olan anneannesinden COVID-19 bulaştığını anlatan Orhon, anneannesinin bakımevinde çok mutlu ve huzurlu olduğunu belirterek bakımevinden memnuniyet dile getirdi. Orhon, “Girişte sizden PCR test sonucu talep ediliyor muydu?” sorusuna karşın ise  “Çok güler yüzlü, çok temiz bir yerdi. Ama kapı açıktı ve isteyen gidip giriyordu. Biz de hatalıyız, ‘neden PCR test sonucu görmek istemezsiniz?’ demedik. Çünkü ben her hafta rutin testlerimi yapıyordum ve herkesi kendim gibi sandım.” yorumunda bulundu.

“Annem de 80 yaşında, o da hastanede oksijene bağlı”

Yaşananları anlatan Orhon, şunları paylaştı:

“Anneannemin de içinde olduğu bir grup yaşlıyı doğrudan pandemiye aldılar.

Pozitif vakanın ilk çıktığı gün bakımevi ile de sürekli konuştuk, bakımevine sağlık ekipleri akşam saatlerinde gittiler. Çok geciktiler.

Biz anneanneme evde bakıyorduk ama iyi bir bakıcı bulamadık, bu nedenle buraya götürdük. Orada çok mutluydu. Çok güler yüzlü, çok temiz bir yerdi. Ama kapı açıktı ve isteyen gidip giriyordu. Biz de hatalıyız, ‘neden PCR test sonucu görmek istemezsiniz?’ demedik. Çünkü ben her hafta rutin testlerimi yapıyordum ve herkesi kendim gibi sandım.”

Annem de 80 yaşında, o da hastanede oksijene bağlı. Annemle konuşabiliyoruz, kendini iyi hissettiğinde gidip anneme bakabiliyor. Ama yine de anneannemi merak ettim, hastaneye gittim ve bilgi aldım. Beni bakımevinden aradılar, bakımevindeki kadın da Covid olmuş ve hafif geçiriyormuş. Gidip yaşlılarına orada hastanede bakıyormuş. Bu biraz içime su serpti.

Anneannem robotlu film bile görmez korkardı, şimdi sağlık çalışanlarını o tulumların içinde görünce korkuyor mu diye çok endişeleniyorum.” dedi.