Siyasetçisi ayni. Sendikacısı ayni. Özel sektörü ayni. Futbolu yönetenler ayni. Futbolcusu ayni. Kulüpleri ayni. Ne kadar avazları çıktığı kadar bar bar bağırsalar buluştukları temel nokta ÇIKAR. 
Futbolda federasyon yöneticisi veye kulüp yöneticisi olursanız ve birazcık başarı sağlarsanız, bir sonraki adımınız siyaset olur. Hasan Sertoğlu’na FAŞİT düşünceye sahip kişiler dışında toplumun tüm kesmleri KTFF-KOP ilişkilerinde destek verdi. İsviçre-Güney Kıbrıs-Kuzey Kıbrıs üçgeni bu süreçte inanılmaz gelişmeler yaşadı. Dünya futbolunu yönetenlerle ayni masada oturduk. Dertlerimizi anlattık. Sertoğlu, aklı selim insanların desteği ile başarılı bir süreç geçirdi. Üç beş ay sonra bir de bakmışız, belirsiz, çıkar üzerine kurulan ve uzaktan kumanda ile idare edilen iki partinin belediye başkan adayı olmuş. Peki ya futbol? Kim takar (!) futbolu misali,  alan aldı satan sattı. Lefkoşa Belediyesi başkan adaylığı futbolun önüne geçmiş. Sertoğlu belli ki, ustaları gibi futbolu kullanarak bir yerlere gelenler listesine adını altın harflerle yazdırdı. 
Sanki de UEFA başkanı Platini önümüzdeki dönem Paris Belediye Başakanı, FIFA başkanı Blatter Bern Belediye Başakanı, KOP başkanı Costakis Koutsokoumnis Güney Lefkoşa Belediye Başkanı olacakmış gibi Sertoğlu bu üçlüden kıskanmış.
Futbol yıllardır bu düşünceye sahip “çıkar peşinde koşan” insanlar tarafından yönetildiği için batma noktasına gelmiştir. Futbolun patronu böyle yapınca, yavruları farklı yol haritası mı izleyemez. İşte MTG örneği. Siyasetin tepeden tırnağa bulaştığı kulüp. Batırmak için el birliği verildi. Battıktan sonra da formül arayışına girildi. Kulübü siyasi emelleri için batıranlar, bir de bakmışsınız kafamıza profesör kesilip, ahkam kesiyorlar. Halbuki, gelinen noktada MTG’nin bugünkü duruma düşmesinin temel sebebi, ilgili başkanların siyaset aşkına kulübü satmaları olmuştur.
Bugün ben bir başka isimle Mağusa Türk Gücü başkanı olup, iki yıl içerisinde kulübü başarıdan başarıya taşıyayım, üçüncü yıl başta saray olmak üzere, diğer partiler kapımı çalıp teklifler sunacak. Böylece kulüp yöneticiliğinden siyasete geçiş yapacağım. KKTC Meclisi de benimle birlikte daha çok verimli çalışıp ülkeyi düzlüğe çıkaracak. 
Herkes aklını başına toplamalı. Mevcut futbol düzeninin çıkar ve menfaat üzerine kurulup, kulüpleri batırma noktasına getirdiğini görmemek aptallıktır. Yapay çözümlerle ülke futbolu düzlüğe çıkmaz. Hele hele hedefinde Belediye başkanlığı veya meclis koltuğu olan kişilerden futbola hiç bir hayır gelmez. Tam aksine, futbola zehir enjekte ederek gençlerimizi kötü yola sürüklerler. Yakın geçmişimiz  örneklerle dolup taşmış. Hala daha kafamız tokuşmamışsa, söylenecek çok fazla sözüm yok. MTG’de yaşananlar, tüm kulüplerimizin temel sorunudur. Ancak bu pis işlerde 15-16 yaşındaki çocukların kobay olarak kullanılması asla affedilmeyecektir.