Yeni yılın başlaması ile 2018 yılı Bankacılık sektöründeki gelişmeler ve beklentiler hakkında Kıbrıs İktisat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Balıkcı yaptığı açıklamada, 2017’de yakalanan büyüme oranlarının, 2018 öngörülerini de doğal olarak olumlu etkilediğini belirterek, yakın gelkecekte siber tehditlere karşı bankaların daha fazla yatırım yapmaya başlayacaklarını vurguladı. Balıkcı, önümüzdeki dönemde bankacılıkta farklı finansman ve fonlama modellerini göreceğimizi de söyledi.

İktisatbank Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Balıkcı ile yapılan röportaj şöyle;

• Öncelikle 2017 yılı ile ilgili kısa bir değerlendirme alabilir miyiz? Nasıl geçti 2017 yılı?

Kısaca özetlemek gerekirse Dünya ekonomisi 2010’dan bu yana en güçlü büyümeyi gösterdiği yıl 2017 yılı oldu diyebiliriz. Gelişmiş ekonomilerin iyileşen iş gücü piyasası ve destekleyici politikalardan faydalanması, bir çok büyük emtia üreticisi ülkedeki ve Çin‘deki ekonomik toparlanma bu büyümede etken oldu demek yanlış olmaz. Aslına bakarsanız 2017 yılına girerken hepimiz çok karamsardık. Dünya genelinde belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir atmosferde 2017’ye girmiştik. Geçtiğimiz yıl hem hızlı teknolojik değişimler yaşandı hem de siyasi dalgalanmalar yaşandı. Gelişmekte olan ülke pazarları ve gelişmiş ülkeler çok zorlu siyası ve ekomonik bir dönemden geçtiler. Bunlara rağmen 2017’de yakalanan büyüme oranları, 2018 öngörülerini de doğal olarak olumlu etkiliyor.

• 2018 yılında bankacılık sektörü için nasıl bir beklentiniz var?

2018 yılında ve muhtemelen daha da ilerleyen yıllarda bankacılık sektörünün, iki ana güçlük ile karşı karşıya kalabileceği söylenebilir. Birincisi artan teknolojik ve zararlı tehditler karşısında bankalar pazar paylarını korumak ve sonrasında da büyütebilmek için yoğun çaba harcıyorlar. İkincisi ise artan teknolojik gelişmeler ve rekabet koşulları nedeni ile üst grup müşteri segmentlerini ve müşterilerini korumak bankalar için gün geçtikçe güçleşiyor.  Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren bankalar müşterilerine inovatif yeni çözümler geliştirmeye çalışıyorlar. Sürdürülebilir müşteri ilişkisi kurmak için güven oluşturmaya özen gösteriyorlar. Artan regülasyonlara uyum sağlamaya daha fazla zaman ve emek harcıyorlar. Bu nedenle  2018’de ve ilerleyen dönemlerde bankalar artan siber tehditleri önleyici sistemleri hayata geçirmeye daha fazla yatırım yapacaklar ve tüm bu güçlüklere rağmen başarılı olmaya çalışacaklar diyebiliriz.

Diğer bir sıkıntı ise bankacılık için önemli bir parametre olan faiz oranları makroekonomik koşullar nedeniyle hala yüksek seyrediyor diyebiliriz.  Özetlemek gerekirse bankaların kaynak maliyetleri yüksek. Kredi maliyetlerinin yüksek oluşu da büyümenin finansmanını dolayısıyla sürdürülebilirliğini riske atıyor maalesef.

• Teknolojik gelişmeler Bankacılık Sektörünü nasıl etkiliyor?

Son dönemlerde bankaların gündeminde en çok yer alan konuların başında Fintech yani “finansal teknolojiler” ve “blok zinciri” olarak isimlendirebileceğimiz Block chain teknolojisi geliyor. Kuruluşlar artık dijitalleşmek için politikalar üretiyorlar ve yeni stratejiler belirliyorlar. Önümüzdeki yakın dönemde bankacılıkta farklı finansman ve fonlama modellerini göreceğimizi şimdiden söyleyebilirim.

• Fintech bir tehdit mi yoksa fırsat mı sizce?

Fintech girişimleri, bankaların iş modelini açıkça tehdit ediyor. Bankalar da bu gelişmelere inovasyon ve yatırımlarla cevap vermeye çalışıyorlar. Örneğin bazı bankalar oyun dışında kalmamak için bu kuruluşlarla işbirliği yapmaya çalışıyor. Bazıları ise rekabetçi çözümler peşindeler ve kendi bünyelerinde çözüm üretmeye gayret ediyorlar. Aynı şekilde bakacak olursak blockchain teknolojisi; aracısız, şeffaf, anonim ve güvenli değer paylaşımı vaad ediyor. Bu çözüm doğal olarak bankaların  regüle edilmiş yapılarına karşı bir tehdit diyebiliriz. Bu tehdit nedeni ile bankalar mücadele etmek için kendi özel blockchain çözümlerini geliştirmeye gayret ediyorlar. Dijitalleşmeye yönelik regülasyonlar ise bu gelişmelerde belirleyici ve çok önemli kilit rol oynayacak diyebiliriz. 

• Siber saldırılar ve güvenlik konusunda neler söylemek istersiniz?

Siber tehditlerin ve saldırganların öncelikli hedefi bankalar ve finans kuruluşlarıdır. Bu nedenle siber saldırılara karşı önlem alması gereken sektörlerin en başında bankacılık sektörü gelir. 2018 yılında ve sonrasında kişisel verilerin korunması, müşteri ve çalışan verilerinin korunması bankaların yine en önemli, en öncelikli konularının başında olacak.  Halen mevcut yasalar ve düzenlemeler gereği  bankalar her yıl detaylı sızma testleri yaptımak zorundalar. Fakat son dönemde bankalara yapılan saldırıların adedinin ve çeşitliliğinin artması nedeni ile yeni savunma yöntem ve teknolojilerin de artık hayata geçirilmesi gerekeceğini söyleyebiliriz.  Bankalar bu amaçla bir uçtan diğer uca uzanan siber güvenlik çerçevesi inşa etmek için yatırımlar yapıyorlar ve ilerleyen dönemde artan şekilde bu yatırımları yapmaya devam edecekler. Örneğin Bankaların son dönemde en çok yatırım yaptığı konular arasında, güvenlik yönetimi, loglama ve izleme süreçleri, güvenlik operasyon merkezleri, siber istihbarat ve zafiyet yönetimi konuları geliyor dersek doğru olur.