Bankalardan dövize karşı ÇÖZÜM ARAYIŞI
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki rekor değer kaybı toplumda ve özellikle iş dünyasında ciddi tedirginlik yaratırken, kimi bankalar da borcu olan vatandaşlar için alternatif çözümler üzerinde çalışıyor
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki rekor değer kaybı toplumda ve özellikle iş dünyasında ciddi tedirginlik yaratırken, kimi bankalar da borcu olan vatandaşlar için alternatif çözümler üzerinde çalışıyor
YENİDÜZEN’e konuşan banka yetkilileri, borçluları darboğaza sıkmamak için çeşitli çalışmalar başlattığını açıklarken, hukuk çevreleri ise 3 taksit geriliği olan borçluları hapisliğe varan yasal bir sürecin beklediğini belirterek önlem alınması gerektiğini ifade ediyor.
BORÇLAR ÖDENEMEZSE NE OLUR?
Avukat Ayşe Khader: “Kredi sahibi 3 ay ödemesini aksatırsa banka avukatına yönlendirilir ve dava açılır”
Avukat Kerem Gürses: “İnsanların kredileri maaşını aşıyorsa, yasama ve yürütme önlem planı hazırlamalı”
Fehime ALASYA
Türk Lirası’ndaki değer kaybı, toplumun her kesimini paniğe sokarken, en çok da kredisi olan vatandaşı düşündürüyor.
Kimi banka yetkilileri, borçluları darboğaza sıkmamak için çeşitli çalışmalar başlattığını açıklarken, hukukçular ise kredi taksitlerinden geri kalan vatandaşı hapisliğe varan yasal bir sürecin beklediğini anlattı.
Dövizin gidişatı ve vatandaşın alım gücünün düşmesiyle birlikte kredisini ödeyemeyen vatandaşların artmasıyla, mahkemelerdeki yoğunluğun da çoğalacağını öngören hukuk camiası, yasama ve yürütmenin bu gidişatla ilgili önlem alması gerektiğine işaret etti.
Borçluların kredi taksitlerini ödeyemeyecek duruma geldiğinde yasalar nezdinde izlenen yolu açıklayan avukatlar ise sürecin işleyişiyle ilgili bilgi aktardı.
Kredi sahiplerinin ödemesini üç taksit aksatması durumunda banka tarafından yasal sürecin başlatıldığını belirten avukatlar, bu sürecin sonunda ‘hapislik’ olduğunu ifade etti.
Açılan dava sonucunda, icra yoluyla ipotekli malın satışı veya borcun yeniden yapılandırılması gibi yollara gidilirken, mahkemelik olan kredi sahipleri mahkeme nezdinde belirlenen taksitlerini ödemeyip aksatması durumunda hapislik emriyle de karşı karşıya kalabilir.
Ekonomi ve hukuk çevresinin gözü devletin alacağı tedbirlerde…
Banka çevreleri bu süreçte vatandaşın sıkıntısına seyirci kalmayarak yasal mevzuata bağlı tedbir alacağını belirtirken, hükümetin bu yönde Merkez Bankası ile uyumlu tedbir alması gerektiğine dikkat çekerken, hukuk camiası da bu yönde beklenti içinde olduğunu kaydetti.
Kendi içinde komite oluşturan bazı bankalar, vatandaşı rahatlatacak tedbirler almaya yönelirken, bazı bankalar ise kredi sahiplerinin taksit tutarını düşürerek kredi vade tarihini uzatmaya çalıştığını kaydetti.
BAZI BANKALARDA ÇALIŞMALAR VAR
Novabank Genel Müdürü Bülent Berkay: “Müşterileri yeniden ödeme kabiliyetlerine göre yeniden gözden geçirelim diye konuştuk. Münferit olarak çok fazla bağımsız hareket edemeyiz. Hem Maliye hem de Merkez Bankası'yla oturup ortak bir yol çizip süratle uygulamaya geçirmemiz gerek.”
Creditwest Bank Hukuk Bölüm Yöneticisi Avukat Bircan Kavaz: “Taksit tutarını düşürerek kredi vade tarihini uzatmaya çalışıyoruz, bazı kolaylıklarla vatandaşın rahat nefes almasını hedefliyoruz”
BANKACILAR NE SÖYLEDİ?
Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay:
“Komitemizi oluşturduk, neler yapabiliriz diye görüşmelere başladık”
“Şimdiye dek bir kriz masasının oluşturulması lazımdı. Durum bu geliş sinyallerini çoktan vermişti. Sürekli bunları dile getirdik, hem zamları hem de dövizi dilimize dolamıştık. Bastırılmış, ertelenmiş zamlar geldi, bunun yanında dövizin yükselişi, kamu maliyesindeki sıkıntı hepsi birlikte geldi, geleceğinin de sinyallerini vermişti.
Dünkü TC Maliyesi'nden (TC Maliye Bakanı'nın açıklamalarından) beklenti büyüktü, o da olmadı, içerikten çok yol haritası paylaşıldı. Olumlu adımlar olsa da insanlar somut bir şeyler duymak ister. Bu gidişatın dışında kendi içimizde neler yapabiliriz diye görüşmelere başladık.
Komitemizi oluşturduk, neler yapabiliriz diye görüşmelere başladık. İnsanların sıkıntısına göz yumamayız, kendi hesaplarımızda bireysel ve ticari krediler yönünde çeşitli çalışmalar başlattık. Ekonominin giderek daha da yavaşlayacağı öngörülüyor. Bireysel banklar bazında bu sıkıntıyı görmezden gelemeyiz.
Müşterileri yeniden ödeme kabiliyetlerine göre yeniden gözden geçirelim diye konuştuk.
Bazı koşullar Merkez Bankası zemininde de gözden geçirilmeli. Bankaların da elverdiği yasalar çerçevesinde hareket edebiliriz, münferit olarak çok fazla bağımsız hareket edemeyiz. Hem Maliye hem de Merkez Bankası'yla oturup ortak bir yol çizip süratle uygulamaya geçirmemiz gerek.”
Creditwest Bank Hukuk Bölüm Yöneticisi Avukat Bircan Kavaz:
“Taksit tutarını düşürerek kredi vade tarihini uzatmaya çalışıyoruz, bazı kolaylıklarla vatandaşın rahat nefes almasını hedefliyoruz”
“Tüm bankaların amacı kredi dönüşünü sağlamak, bunu yaparken de vatandaşı zora sokmamaktır. Yasaların bize el verdiği şekilde çeşitli kolaylıklar yapmaya çalışıyoruz ve yapılmaya da devam edeceğiz. Yapılan bazı yeni yasal düzenlemeler de bize bu yolda önümüzü açıyor. Zorda kalan, kredisini ödeyemeyecek duruma gelen vatandaşlar var, onlar için çeşitli yapılandırmaya gidiyoruz.
Yapılandırma talep eden, zorda olduğunu anlatan müşteriler zaten vardı, bu talebin artacağını düşünüyoruz, yapılandırma talepleri artmaya başladı. Bunlara hızlı şekilde cevap vermeye başladık.
Muhtemelen bu durum önümüzdeki hafta daha da artacak.
Yapılandırma derken; taksit tutarını düşürerek kredi vade tarihini uzatmaya çalışıyoruz. Bu gibi kolaylıklar sağlayarak vatandaşın rahat nefes almasını hedefliyoruz.
Bizler de Merkez Bankasına bağlıyız, belki yasama ve Merkez Bankası yasal düzenlemeye giderse daha da fazla kolaylık sağlanabilir.”
HUKUK CAMİASI NE SÖYLEDİ?
“Birden çok taksitini ödemezse o zaman hapislik dosyalanır”
Avukat Ayşe Khader:
“Kredi sahibi 3 ay ödemesini aksatırsa banka avukatına yönlendirilir ve dava açılır”
“Bir kişi kredi çektiği zaman 3 ay ödemesini aksatırsa banka otomatik olarak kişiyle ilgili işlem yapar. Banka avukatına yönlendirilir ve dava açılır. Önce kişiler tebligat gider ve kişinin kendini savunma hakkı olur.
Yüzde 99 borcu vardır, ödeyemediği için mahkemeye gider ve bunu kabul eder ve bu meblağ üzerinden avukatlar anlaşır, bu şekilde işlem yürür. Davalı mahkemeye gelmez ve gıyabında hüküm çıkarsa veya mahkemeye gelip hüküm teklif eder ve bunu ödeyemez veya ödemezse, davacı avukatı icraya başvurur. Bu aşamadan sonra icra yoluyla bankada ipotekli malın satışı istenir veya aracının satışına gidilir.
Daha sonra ya satışa çıkılır, ya da satışı durdurmak için iddia eden davalı borcun yapılandırmasına gidebilir, taksitlendirilebilir.
Çoğu insan gayrimenkulün satışına gidiyor. Bazen bu gayrimenkulün değeri karşılamaz, hala borcu kalırsa avukatlar tarafından taksitlendirilir, mahkeme de makul olup olmadığına bakar ve taksitlendirme yapılır. Kişiye düşen taksitlerini düzenli olarak ödemek kalır. Birden çok taksitini ödemezse o zaman hapislik dosyalanır. Burada da birikmiş taksit borçlarını ödemesi için kişi mahkemeye çağrılır, davalı mahkemeye gelmezse gıyabında emir çıkarılır, ya bu geri kalmış taksitlerini ödesin ya da ödemezse 1 ay hapis yatsın diye emir çıkar. Bu emir çıktıktan sonra mazbata yapılır, yasal bazı süreçler gerekli makamlara ve mahkemeye verilir. Bu evraklar polise gönderilir ve şahıs görüldüğü yerde tutuklanır.”
Avukat Kerem Gürses:
“İnsanların kredileri maaşını aşıyorsa, yasama ve yürütme önlem planı hazırlamalı”
“Mevcut yasa neyse o yol izlenir. Bu çok geniş kapsamlı bir durumdur, pek çok şeyi kapsıyor, sayfalarca konuşabiliriz. Ama bence bundan önemlisi, insanların kredileri maaşını aşıyor duruma gelecekse ve bu nedenle kriz oluşacaksa, hükümetin oturup önlem planı hazırlaması lazım. Esasen bu görev yasama ve yürütmenindir. Hükümetin çıkıp karar üretmesi gerek yoksa yasa aynı şekilde devam eder ve bu hiç iyi olmaz.
Bankaya borcu olan ve ödeyemeyen bir kişi dava edilir, ipotekli malın veya rehinelerin satışına gidilir. Ödenmeyen kiralar için tahliye davaları olabilir.
Eğer kişi şirket ile sözleşmeliyse ve tek bağlayıcılığı da buysa o sözleşme şartları neyse onlar geçerli olur.
Vatandaş şirketine ödemesini yapmazsa evin devri olmayabilir, evini alamayabilir. O güne dek ise ödediği paraların ya bir kısmı ya birçok kısmı kendisine geri verilmeyebilir. Sözleşmeler fes edilebilir, vatandaş, imzaladığı sözleşme içeriğindeki yaptırımları talep edebilir, tüm bunlar sözleşmeye göre değişir. Bunlar da sözleşmeye veya şirkete göre çok değişken kavramlardır. Çok net konuşmak mümkün değil.
Bu gidişat böyle devam ederse mahkemelerin çok yoğun bir temposu olacaktır. Ara emirli davaların çoğalacağı kesin. Ama mahkemeler buna tek başına buna müdahale edemez.”