Baraka’dan Polis Genel Müdürlüğü'ne karar tebliği
Baraka Kültür Merkezi, Polis Genel Müdürlüğü’ne 19 Temmuz Davası’nın karar metnini tebliğ etti.
Baraka Kültür Merkezi, Polis Genel Müdürlüğü’ne 19 Temmuz Davası’nın karar metnini tebliğ etti. 19 Temmuz Davaları olarak bilinen ve üç yıl önce Tayyip Erdoğan’ın ülkemize geldiği esnada KHTY önünde yaşanan olaylar neticesinde polisin eylemcilere açtığı davaların sonuçlanmasının ardından, Baraka PGM önüne giderek bir basın açıklaması yaptı, ardından da polislere dava kararının yazılı olduğu kitapçığı hediye etti. Polislerin mahkeme kararını okumaları için verilen kitapçıktan PGM’ye 50 adet hediye edildi. Baraka aktivistleri, örgüt olarak 50 adet kopya çoğaltabildiklerini, polisin daha da fazla çoğaltıp mesai arkadaşlarına da kararın kopyasını iletmelerini dilediklerini söyledi. Basın açıklamasının okunmasının ardından Polis Genel Müdürü Pervin Gürler de Baraka aktivistlerinin yanına gelerek onları içeriye görüşmeye davet etti. Karşılıklı görüşlerin sunulduğu görüşmede Gürler, mahkemenin verdiği karara saygı duyduklarının ve reddetmediklerinin altını çizdi.
“Arkadaşlarımızın 3 yıl boyunca yargılanmış olduğu dava mahkemenin tüm suçlamaları düşürmesiyle son bulmuştur.”
Eylem sırasında okunan basın açıklamasının tam metni ise özetle şöyle; “Elimizde tuttuğumuz kitapçıklar 3 sene sürmüş olan bukamu davasının karar metnini içermektedir. 19 Temmuz davası olarak da bilinen, 6 eylemcinin polisi darp, görevinden men gibi toplam 9 farklı itham ile yargılanmakta olduğu ve 8 Eylül 2014 tarihindeeylemcilerin beraatiyle son bulan davadan bahsediyoruz. Açıktır ki bugün burada bir terslik var, genelde dava tebligatları bize yapılırdı ancak dediğmiz gibi bu bir dava tebligatı değil, daha önce tebligatı zor da olsa yapılmış olan bir davanın karar metnini polis genel müdürlüğüne tebliğ etmek üzere buraya geldik, hem de kararın muhatabını tek seferde bularak. Arkadaşlarımızın 3 yıl boyunca yargılanmış olduğu dava mahkemenin tüm suçlamaları düşürmesiyle son bulmuştur.”
“Faşist bir diktatörün prensibi”
Pek çok ülkede olduğu gibi burada da polis teşkilatının bir mevzuatı vardır. Bu mevzuatı elinize aldığınızda pek çok yerde “polis yasaları icra ve muhafaza eder” ifadesine rastlanabilmektedir. Ancak 19 Temmuz 2011 günü polisin koruduğu şey yasalar ya da kaynağını yasalardan alan haklar değil padişahlığını ilan etmeye çalışan faşist bir diktatörün prensibinden ibaretti, işte bu karar polisin bu çabasını hükümsüz kılmakta, hala doğru bildiğini yapmaktan çekinmeyen yargıçlar olabildiğini bizlere göstermekte ve yeri geldi mi hukuksuzluğun karşılıksız kalmayacağını ifade etmektedir.”
“En çok bizlerin söz hakkı vardır”
Bu ülkenin geleceğinde en çok bizlerin söz hakkı vardır. Bu ülkenin kaldırımlarını, sokakların, topraklarını, meydanlarını en çok bizlerin yani bu ülkenin insanlarının zaptetme hakkı vardır. Biz bunu bu karardan önce de biliyorduk sonra da bileceğiz lakin dileriz siz polis arkadaşlar bu kararla ve bundan sonraki kararlılığımızla daha da iyi öğreneceksiniz, okuyunuz, okutunuz, yayınız.”(YD)