Barış Günü
İki toplumu ortak etkinlik, bu akşam saat 19.00’da Lokmacı sınır kapısı yakınlarında, Büyük Han arkasındaki meydanda (Lefke Hanı) yer alacak
1 Eylül Dünya Barış Günü, bugün, “iki toplumu ortak etkinlikle” kutlanacak.
Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU) üyesi KTÖS, KTOEÖS, DEV-İŞ, KTAMS ve BES ile Güney Kıbrıs’taki sendikalar örgütü PEO tarafından düzenlenecek etkinlik, saat 19.00’da Lokmacı sınır kapısı yakınlarında, Büyük Han arkasındaki meydanda (Lefke Hanı) yer alacak.
Konuşmaların yanında kültürel aktivitelerin de gerçekleştirileceği etkinlikte Dünya Sendikalar Federasyonu Genel Sekreteri Yorgos Mavrikos da konuşacak.
-----------------------------------------------------------
Siber: “Yaşayabilir bir çözüm en büyük hedefimiz”
Meclis Başkanı Sibel Siber, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Siber, mesajında, Dünya Barış Günü’nün, barışın tam anlamıyla içselleştirilemediği, birçok uyuşmazlığa, barışçı çözüm bulunamadığı ve savaşların devam ettiği bir dünyada kutlandığını kaydederek, “Kendisiyle barışık, ülkesiyle ve halkıyla barışık bireylerden oluşan toplumlar, kendi iç barışını sağlamış demektir. Barışı özümsemiş toplumlar, sosyal ve siyasi yaşamlarında toplumsal refaha daha yakın olurlar. Ülkemizde de yaşayabilir bir çözüme ulaşmak en büyük hedefimizdir.
Çözüm müzakereleri devam ederken bir taraftan da toplumların barışması için yapılacak çalışmalar çok önemlidir. Çözüm ve barış birlikte sağlanırsa ancak kalıcı barışa ulaşılabilir. Barış yapmak çözüm yapmaktan çok daha zordur; ama, çözümü kalıcı kılacak olan da toplumların özümsediği barış kültürüdür. O nedenle barış dili kullanmak önemlidir.
Unutmayalım çözümü kağıt üzerinde liderler, barışı gönüllerde halklar yapar. Bulunduğumuz coğrafyada barışa hasret insan sayısının her geçen gün artması, ülkemizde de yaşayabilir bir çözümün bölge barışı açısından da ne derece önemli olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm insanlığının barış içinde yaşayacağı bir dünya özlüyor ve diliyorum."
------------------------------------------------------
TDP Genel Başkanı Özyiğit iki toplumlu barış etkinliğine katılım çağrısı yaptı
“Kalıcı barış için çalışmalıyız”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Kıbrıs’taki tüm barışseverleri, barışa susayanları, barış gönüllülerini bugün Lokmacı-Lefke Hanı’ndaki iki toplumlu ortak etkinliğe katılmaya davet etti.
Yazılı açıklamasında, son yıllarda iki toplumdaki siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve benzeri kurum kuruluşların “1 Eylül Dünya Barış Günü’nü” birlikte kutlamalarının, oldukça anlamlı olduğunu dile getiren Özyiğit, bunun her iki toplumdaki barış istencinin en açık göstergesi olduğunu belirtti.
Dünyanın sevgi, barış ve huzura ihtiyacı olduğunu kaydeden Özyiğit, “Ortadoğu’da akan kanın derhal durdurulması, Anglo-Amerikan emperyalizmine ve onun Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgeyi kan gölüne dönüştürmesine” sessiz kalınmaması gerektiğini kaydetti.
Özyiğit açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İşte böylesi bir coğrafyanın hemen yanı başında olan ve enerji kaynaklarının odak noktasında bulunan ülkemizde kalıcı barışa bu nedenle şimdi her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır. Bu bağlamda TDP olarak biz, geçtiğimiz günlerde her iki toplum liderini (Eroğlu ve Anastasiadis) ziyaret ettik ve barış istencimizi bir kez daha ilettik. Şu açıkça bilinmeli ve artık ayak oyunlarından vazgeçilmelidir. Barışa ulaşmak için yeni arayışlara gerek yoktur. Bu güne kadar varılan mutabakatlarla 11 Şubat tarihli ortak açıklama metni son derece doğru ve anlamlı bir zemindir. O halde önemli olan niyettir. Eğer geçmişte yaşanan acıların bir daha yaşanmasını istemiyorsak, eğer yanı başımızdaki çatışmaların ülkemize sıçramasından endişe ediyorsak bir an önce kalıcı barışa ulaşmak için hep birlikte var gücümüzle çalışmalıyız.”
KKTC’de bir iç huzura ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Özyiğit, KKTC’nin dayatma paketlerle yönetildiğini, her türlü kaçakçılığın merkezi haline geldiğini ve sorma gir hanına döndüğünü savundu.
Kriminal olayların ve soygunların her geçen gün daha da arttığını, tüm sektörlerde huzursuzluğun had safhada olduğunu ileri süren Özyiğit, “Göç Yasası’na mahkum edilen gençlerimiz ülkeden göçe zorlanmaktadır. Öte yandan Hükümetin ‘uyduruk anayasa paketi’ halk tarafından şiddetle reddedilmiştir. Bu bağlamda halkımızın Geçici 10. Maddenin kaldırılacağı sivil-demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğu apaçık ortadadır. Ayrıca Kıbrıslı Türkler, kendi evinin efendisi olma, kendi kararlarını kendisi alma ve kendi ayakları üstünde durma mücadelesi vermektedir” dedi.
-----------------------------------------------------
“Kavgalar ve savaşlar sonlansın”
İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Uluçay, yayımladığı mesajda, şunları dile getirdi:“Gelecek nesillere huzur ve barış dolu bir gelecek bırakabilmek amacıyla, omuz omuza atılacak her adımın, kavgaları ve savaşları sonlandırması; gerçek barışın dünyamıza ve adamıza egemen olması dileklerimle, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün kutlu olmasını dilerim.”
------------------------------------------------------
Tabipler Birliği : “1 Eylül’ü kan ve göz yaşı içinde karşılıyoruz”
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği,1 Eylül Dünya Barış Günü’nün bu yıl da kan ve gözyaşı içinde karşılandığına dikkat çekti.
Birlik, dünya halklarının kardeşliğini, insanlığın ortak geleceğini vurgulayarak, dökülen kan ve gözyaşlarının son bulması ve huzur ve barışın hüküm sürmesi için herkesi mücadeleye çağırdı.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği tarafından yayımlanan Barış Günü mesajında, şöyle denildi:
“Kıbrıslı Türkler 40 yıldır dünyada yok sayılmakta, görmezden gelinmektedir. Varlığımız tehdit altındadır ve Kıbrıs sorunu yaşayan Kıbrıslıların birçoğunun yaşından eskiye dayanma noktasındadır. Yurdumuzda gerçek barışın yaşayabilir bir çözüm ile ve toplumların barışması ve emeği ile mümkün olabileceğine inanmaktayız. Barış için her birimizin çaba ve emek harcaması gerektiğini, masa başında sağlanacak antlaşmanın tek başına çözüm olmayacağını düşünmekteyiz. Bu uğurda sorumluluk almalı, bireysel katkılar da sağlamalıyız.”
Kıbrıs sorununun sürüncemede kalmasından başka, ülkede günlük yaşamdaki ekonomik, siyasal, demokratik sorunların da toplumsal barışı bozduğu, giderek halkın kendi insanına ve ülkesine inancını azalttığı savunulan mesajda, “Gençlerimiz, geleceklerini kendi topraklarımızda görmemekte, göç etmektedir. Adil, demokratik, kendi insanına değer veren bir sistem yaratmak zorundayız. Yoksa yakında Kıbrıs’ta Kıbrıslı kalmayacaktır” ifadeleri yer aldı.
--------------------------------------------------
TÜRK-SEN: “Barış için mücadele emekçiler için vazgeçilemezdir”
TÜRK-SEN, savaşların en büyük acıları, emekçilere verdiğinin bilinci ile sendika olarak barış uğrundaki mücadelelerini sürdürmeye devam ettiklerini belirterek, “barış için mücadele, emekçiler için vazgeçilemezdir” dedi.
TÜRK-SEN Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajında, savaşların en büyük acısını emekçi kadınların çektiğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
“Kendileri, eşleri ve çocukları yaşamlarını yitirir. Ölen eşlerin yükleri de kadın emekçilerin sırtına ilave olur. Belki de en önemlisi, uğradıkları her türlü istismarın izlerini yıllarca taşımak zorunda kalırlar.
Nazi Almanya’sının Polonya’ya saldırarak 2’nci Dünya Savaşı’nın başladığı 1 Eylüller bir daha yaşanmasın. İnsanlık tarihinin en kanlı savaşı olan 2’nci Dünya Savaşı’nda uğranılan mal ve can kayıpları unutulamaz. Ancak, yaşanmaya devam eden bölgesel savaşlarla iç savaşlarda uğranılan kayıpların sayısı 2’nci Dünya Savaşı’ndaki kayıpları çoktan geçmiştir.
Ne acıdır ki, dünyanın en büyük 5 silah satıcı ülkesi, Dünya barışını korumakla görevli Birleşmiş Milletler örgütünün 5 daimi ülkesini oluşturmaktadırlar. Kâr ve daha fazla kâr için insanlar ve ulusları, farklı renk ve dinleri birbiri ile savaştıranların barış adına konuşmaya hakları olmasa gerekir.”
TÜRK-SEN’in kurtuluşun, bir diğer ifade ile savaşsız bir dünyanın, emekçi halkların birleşik mücadelesi ile gerçekleşebileceğine yürekten inandığını belirten Bıçaklı, şöyle devam etti:
“Bu vesile ile TÜRK-SEN, önce kendi ülkemizdeki barış ve emekten yana olanlara; gelin önce kendi ülkemizde barışı sağlamak için omuz omuza verelim çağrısı yapmaktadır. 1 Eylül Dünya Barış Gününde temel talebimiz tüm dünya insanlığına barış gelmesidir.”
------------------------------------------------
Feminist Atölye: Barışa olan istem artmakta
Feminist Atölye, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajda, “ülkemizden başlayarak tüm dünyada yaşanan etnik çatışma, savaş ve soykırımlara karşı endişe içerisindeyiz. Ülkemizdeki bölünmüşlük ve 40 yıldır devam eden milliyetçi-militarist politikalar ve ataerkil zihniyet dolayısıyla her geçen gün barışa olan istem ve ihtiyacımız artmakta. Kıbrıs’ta yaşayan halklar olarak birlikte inşa edeceğimiz barışın; federal çatıda gerçekleşmesi ve barış kültürünün geliştirilmesiyle yaşayabileceğinin bilincindeyiz” denildi.
Varılacak ideal bir federal çözümün, askersiz ve silahsızlanmayla birlikte olması gerektiğini tayahhül ettiklerini kaydeden Feminist Atölye, şunları dile getirdi:
“Son yıllarda Suriye’den başlayarak, geçtiğimiz aylarda Filistin’de ve bugün halen Irakta devam eden savaş,göç ve soykırımlar sadece dünyadaki barışı tehdit etmekle kalmıyor, insanlığa yönelik suç olarak da karşımıza çıkıyor. Bu nedenle ‘’devletlerin’’ silahsızlanması, IŞİD gibi çetelerin ortaya çıkmaması ve dünya barışı ancak ve ancak anti-militarist ve anti-ırkçı politikaların yükselmesiyle mümkündür. 1 Eylül Dünya Barış Gününde ülkemizde ve tüm kıtalarda barışın gerçekleşmesi, iktidar ilişkileri çerçevesinde güçlü-güçsüz ilişkilerinin yaratılamayacağı bir dünyayı özlemekteyiz. Feminist Atölye olarak ülkemizde federal çözüm için mücadelemize devam ederken tüm dünyada da barış için mücadele eden aktivistleri selamlıyoruz.”
------------------------------------------------
Üstel: Barış özlemi
Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı ve UBP Girne Milletvekili Ünal Üstel 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajında Dünya Barış Günü’nün, barış özleminin dile getirildiği, insan ve toplum olarak sorumlulukların tüm yoğunluğuyla hatırlandığı anlamlı bir gün olduğunu dile getiren Üstel, “Dünyada bir türlü önlenemeyen savaş ve çatışma ortamında masum insanların öldürülmesi, günümüz dünyasının temel çelişkilerinden olup, tüm insanlığı derinden etkilemekte ve geleceğe güvenle bakmasını engellemektedir” dedi.
--------------------------------------------------
İnsan Hakları Derneği’nden 1 Eylül mesajı
İnsan Hakları Derneği, Kıbrıs’ta barış ve çözümün, Rumların statüsüne son verilmesiyle mümkün olacağını kaydetti.
İnsan Hakları Derneği, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk Halkının eşit ortaklık haklarına sahip olduğu 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Rumlar tarafından 51 yıldır ısrarla gasp edilmekte olması ve bugüne kadar Rum uzlaşmazlığının aşılamamış olmasının başlıca nedeninin, Rumların tek başına Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti ve sahibi olarak BM tarafından tanınması ve kabul edilmesi olduğunu ifade etti.
----------------------------------------
AYH: “Tüm dünyada dökülen kanlar durdurulsun”
Aydınlık Yarınlar Hareketi (AYH), tüm dünyada ve özellikle orta doğuda dökülen kanların durdurulması gerektiğini vurguladı.
AYH tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yayımlanan mesajda, barışın tanımı yapıldı, gerekliliğinin ve öneminin altı çizildi ve “1 Eylül Dünya Barış Günü ve Aydınlık Yarınlar Hareketi’nin ilkelerinin en önemlilerinden bir olan ‘Barışın’ Kıbrısımıza ve dünyamıza egemen olması için gayretimizi sevgiyle, barış içinde aydınlık yarınlar ümidiyle sürdüreceğiz" denildi.