1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Barış hepimize iyi gelecektir…”
“Barış hepimize iyi gelecektir…”

“Barış hepimize iyi gelecektir…”

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununda tek gerçeğin BM Güvenlik Konseyi kararlarında çözümün şekli hala iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu hatırlattı.

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununda tek gerçeğin BM Güvenlik Konseyi kararlarında çözümün şekli hala iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyon olduğunu hatırlattı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Erhürman, 2024’ün Kıbrıslı Türkleri Sarayönü’ne hapsetme çabalarıyla geçtiğini belirterek, “Başka aktörlerin elbette başka stratejileri olabilir ama çözüm ve kalıcı barış Kıbrıslı Türklerin de, Kıbrıslı Rumların da, Türkiye’nin de, Yunanistan’ın da, bölgenin de lehinedir.

Barış hepimize iyi gelecektir…” değerlendirmesini yaptı.

Erhürman’ın paylaşımı şöyle:

“Kuzeyde, Kıbrıslı Türkleri dünyadan koparma, Sarayönü’ne hapsetme çabaları ile geçti 2024. Kıbrıslı Türkler biraz daha görünmez, biraz daha iradesiz olsun, özne olmaktan biraz daha uzaklaşsın diye ne gerekiyorsa yapıldı.

Güneyde, Türkiye’ye karşı korunma/güç elde etme kaygısıyla, “büyük abiler arkamıza dizilsin stratejisi” tavan yaptı. O “büyük abiler”in, bir kez devreye girdiler mi arkaya dizilmeyi hiçbir zaman kabul etmeyecekleri, öne geçecekleri ve bunun Kıbrıslı Rumların özne olma kapasitesini her gün daha da geriye götüreceği her nedense hesaba katılmadı…

Türkiye’den, buralarda kimsenin haberdar olmadığı şekilde, “artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yok”, “Kıbrıs Türk Devleti”, “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”, vb. var açıklamaları devam etti.

Yunanistan’dan ve güneyden, enerjide, güvenlikte, ticarette “bu bölgede Türkiye yok, Kıbrıslı Türkler yok”, yalnızca bizler ve “abilerimiz” var yaklaşımları da öyle…

Türkiye’den ve kuzeyden “artık federasyon yok” sesleri yükseldikçe, Yunanistan’dan ve güneyden “madem Türk tarafı yok diyor, daha önce defalarca yaptığımızı yapalım, onlar yok dediği sürece biz var diyelim, üzerimize oturmasa da ‘çözüm isteyen taraf’ elbisesini giyelim, işimize bakalım rahatlığı” yerleştikçe yerleşti. 

Oysa gerçek değişmedi. BM Güvenlik Konseyi kararlarında çözümün şekli hala iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federasyondur. Müzakereler tarihi boyunca, Türk tarafı bunu en desantralize, Kıbrıs Rum tarafı da merkezi yanı en güçlü biçimiyle ele almıştır. Son zamanlarda Kıbrıslı Rum tarafı da desantralize federasyona daha fazla göz kırpmaya başlamıştır.

Bu adada Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar iki eşit kurucu ortak, Türkiye ve Yunanistan iki garantör ülkedir. Bu bölgede barış ancak tüm bu aktörlerin dahil olduğu enerji, güvenlik, ticaret ve çözüm stratejileriyle sağlanabilir. Bu aktörlerin herhangi birini dışlamak, bölgede kalıcı barışa hizmet etmez, etmeyecektir.

Kısası şudur: Başka aktörlerin elbette başka stratejileri olabilir ama çözüm ve kalıcı barış Kıbrıslı Türklerin de, Kıbrıslı Rumların da, Türkiye’nin de, Yunanistan’ın da, bölgenin de lehinedir.

Barış hepimize iyi gelecektir…”

Bu haber toplam 3238 defa okunmuştur