Barış kültürünün temeli eğitim
“İki toplumun gençleri arasında arkadaşlık ve güven ilişkileri yaratmayı ve önyargının yerini umudun almasını sağlamayı amaçlayan” Kıbrıs Dostluk Programı için son başvuru 26 Şubat 2017...
Ödül AŞIK ÜLKER
Kıbrıs Dostluk Programı Kıbrıslı Türk Ana Koordinatörü Simge Kahvecioğlu, “iki toplumun gençleri arasında arkadaşlık ve güven ilişkileri yaratmayı ve önyargının yerini umudun almasını” sağlamayı amaçlayan programa başvuru için son günün 26 Şubat olduğunu söyledi.
Kahvecioğlu, 9’uncu yılında olan iki toplumlu Kıbrıs Dostluk Programı’nın (The Cyprus Friendship Programme, CFP) Kıbrıs’ın gençleri ve aileleri için tamamen gönüllülük esasına dayalı, iki toplumlu bir barış projesi olduğunu anlatarak, CFP’nin başlıca özelliğinin, “Kıbrıs’ta herkesin yeterince acı çekmiş olduğu gerçeği hakkında farkındalık yaratması” olduğuna vurgu yaptı. Kahvecioğlu, her yıl temmuz ayında biri Amerika’da, biri de Trodos’ta iki kamp düzenlediklerini belirterek, programın şu ana kadar toplamda 600 gence ulaştığını belirtti.
Kahvecioğlu, bu yılki kamplar için 26 Şubat’ın son başvuru tarihi olduğunun altını çizerek online olarak, www.cyprusfriendship.org adresinden başvuru yapılabileceğine dikkat çekti.
“Gerçek barışı arıyorsak, işe gençlerimizi eğitmekle başlamalıyız” diyen Kahvecioğlu, program hakkında detaylı bilgi vererek, ilgi duyan gençleri 21 Şubat Salı akşamı 18:00-19:00 saatleri arasında Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği’nde yapılacak bilgilendirme toplantısına davet etti.
“Önyargının yerini umudun alması”
Soru: Kıbrıs Dostluk Programı nedir?
Kahvecioğlu: 9’uncu yılında olan Kıbrıs Dostluk Programı (The Cyprus Friendship Programme, CFP) Kıbrıs’ın gençleri ve aileleri için tamamen gönüllülük esasına dayalı, iki toplumlu bir barış projesidir. Amaç iki toplumun gençleri arasında arkadaşlık ve güven ilişkileri yaratmak ve önyargının yerini umudun almasını sağlamaktır. Programa katılan gençler ve aileleri diğer toplumdan gençler ve aileleri ile tanışır ve arkadaş olurlar. Programa katılan gençler sadece diğer toplumdan gençleri tanımakla kalmaz, kendilerini de daha iyi tanımaya başlarlar. Artık herşeye daha farklı bir perspektiften bakmayı öğrenirler. Kıbrıslıları nelerin ayırdığına değil, nelerin birleştirdiğine odaklanmaya başlarlar. Her bireyin farklılık yaratabileceğine, dolayısıyla da hep birlikte çok daha fazla yol alınabileceğinin farkına varmaya başlarlar.
İki toplumlu bir Kıbrıslı koordinatörler takımının iki toplumdan eşit sayıda genç seçmelerinin ardından, Amerika kampı için; gençler diğer toplumdan çok iyi bir arkadaşlık kurabileceklerine inandıkları hem cinslerinden bir kişi seçerek ikili bir ekip oluşutururlar. Kızlar ayrı ekipler, erkekler ayrı ekipler oluşturmaktadır. Her ekip aracılığıyla, bu gençlerin aileleri de biraraya gelmekte ve barış çabalarının etkisini artırmaktadır. Bu ekipler bir ay boyunca Amerika’da bir ailenin yanında kalırlar.
Trodos kampı’na gidecek diğer gençler ise ikili ekip oluşturmadan, aynı misyon ile bir haftalık bir kamp gerçekleştirir. Birbirlerini tanımadan kampa gelen gençler, atölye çalışmaları, tartışma ve oyunlar aracılığıyla tek bir ekibe dönüşürler.
İki kamp: 1 ay Amerika, 1 hafta Trodos...
Soru: CFP’yi diğer programlardan farklı kılan nedir, program kapsamında bugüne kadar neler yapıldı?
Kahvecioğlu: Kıbrıs Dostluk Programı; her yıl temmuz ayında gerçekleşen iki kamptan oluşuyor. Bunların biri bir aylık Amerika kampı, diğeri ise Kıbrıs’ta gerçekleşen bir haftalık Trodos kampıdır. Kamplara her yıl iki ayrı grup katılır, kimin hangi kampa katılacağına koordinatörler grubu karar verir. Amerika kampı 2009 yılında, Kıbrıs kampı ise 2013 yılında başlamıştır. Bu kamplarla şu ana kadar toplamda 600 gence ulaşıldı. Geçen yıl 64 gencimiz Amerika kampına, 50 gencimiz de Trodos kampına katılmıştır. Kıbrıs Dostluk Programı’nın başlıca özelliği, Kıbrıs’ta hepimizin yeterince acı çekmiş olduğu gerçeği hakkında farkındalık yaratmasıdır. Aynı zamanda iki toplum arasında bir köprü gibi durarak, iki toplumun özellikle de gençlerinin birbirlerini daha iyi tanımalarına, dolayısıyla da birbirlerine olan önyargıyı kırıp yerine güveni inşa etmelerine yardımcı olmaktır.
Programa katılan gençler, bir yıl boyunca programın iki toplumlu gönüllü koordinatörler grubu tarafından düzenlenen bir dizi aktivite ve atölye çalışmalarına katılırlar. Bu çalışmalarda barış hakkında ve barış için konuşurlar. Kamp programları; bir çok eğlencenin yanı sıra, çok büyük bir deneyim kazanılmasını ve gençler arasında inanılmaz bir bağ kurulmasını sağlar.
CFP yalnızca Amerika’ya seyahat etmekten veya Trodos dağlarında bir kamp yapmaktan ibaret değildir. Gençler ve aileleri de tüm bir yıl boyunca Kıbrıs’ta, Kıbrıslı koordinatörlerce organize edilen barışın inşası çalışmalarına katılırlar. Kıbrıs Dostluk Programı, artık Kıbrıs’ın iki tarafında da çok iyi tanınmış ve güvenilir bir program haline gelmiştir ki, üç yıldır, CFP, bir okul gibi Euroscala’ya davet alıp, Kıbrıs’ı orada temsil ediyor. Sürekli olarak iki toplum medyasında, televizyonda, radyoda ve gazetelerde güçlü bir biçimde yer alıyor. Program, Nobel Barış Ödüllü Başpiskopos Desmond Tutu, Başkan Jimmy Carter ve Lakhdar Brahimi ile Kıbrıs’ta iki toplumun kayıp kişileri ile ilgili bir belgeselin hazırlanmasına yardım etmiştir.(http://theelders.org/article/cyprus-digging-past-search-future). Geçen yıl da Sir Stelios Haji-Ioannou’dan 10 bin Euroluk ödülü kazandık.
Başvuru şartları...
Soru: CFP’ye kimler başvurabilir ve başvuru tarihleri nelerdir?
Kahvecioğlu: Başvurabilecek gençlerin 15 ile 18 yaş arası olmaları, lise son sınıfta olmamaları ve anne veya babalarından en az birinin Kıbrıslı olması gerekmektedir. Gençler bu yıl Amerika ve Trodos Kamp programlarına başvuruyu 26 Şubat 2017 tarihine kadar yapabilirler. Gençler, bu yıl ilk kez online olarak, www.cyprusfriendship.org adresinden başvuru formunu 26 Şubat 2017 tarihine kadar doldurmalıdırlar. Daha sona 4 Mart 2017, tarihinde iki toplumlu Kıbrıslı koordinatörler grubu tarafından mülakata alınacaklar. Bu iki aşamanın değerlendirilmesi sonucunda Kıbrıslı iki toplumlu koordinatörler grubu gençlerin kamplara katılıp katılamayacağına karar verecek. Bizlerin, koordinatörler olarak, gençler de aradığımız özelliklerin başında, diğer toplumu tanıma isteği, onlarla zaman geçirme isteği, barışa inanması geliyor. Amerika’ya göndereceğimiz gençler, orada Kıbrıs’ı iyi temsil edebilmelidir. Kampa katılacak olan tüm gençler, ilerde de Kıbrıs için iyi şeyler yapacak, sorumluluk sahibi gençler olacaktır.
“Herkes gönüllü”
Soru: Program nasıl finanse ediliyor?
Kahvecioğlu: Programdaki tüm koordinatörler, gerek Kıbrıslı, gerek Amerikan koordinatörler ve Amerika’da yanında kalacakları aileler dahil herkes, tamamıyla gönüllülük esasıyla programa katkı koymaktadır. Programımızın esas gideri uçak biletleri ve Amerika’da kalınan süre için yapılan sağlık sigortasıdır. Bunlar programa inancı olan kişiler, sivil toplum örgütleri veya politik olmayan kuruluşlar tarafından karşılanmaktadır. Kıbrısla direkt alakalı olan Türkiye ve Yunanistan gibi ülkelerden maddi destek kabul edilmemektedir. O yüzden de programdan daha fazla gencimizin yararlanabilmesi için Amerika kampı programına katılacak olan gençlerin ailelerinden bu giderin yaklaşık üçte biri olan 850 dolarlık bir katkıda bulunmaları istenmektedir. Kıbrıs Kampı için bu ücret 120 Euro’dur.
“Gerçek barışı arıyorsak, işe gençlerimizi eğitmekle başlamalıyız”
Soru: Son olarak gençlere ne mesaj vermek istersiniz?
Kahvecioğlu: Şu günlerde ülkemiz için bu tür programların gerekliliği daha da artmıştır. Gerçek barışı arıyorsak, işe gençlerimizi eğitmekle başlamalıyız. Gençlerin bu programa katılmakla elde edecekleri deneyim hiç bir şekilde başka bir deneyimle karşılaştırılamaz. O yüzden, 26 Şubat 2017 tarihine kadar, www.cyprusfriendship.org adresine ulaşıp daha fazla bilgi edinip, ordaki başvuru formunu doldursunlar. Daha fazla bilgi almak için, 0542 856 48 28 numaralı telefonu arayabilirler. İlgi duyanlar ayrıca Lefkoşa bölgesinde, 21 Şubat Salı akşamı 18:00-19:00 saatleri arasında Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği’nde gençlere ve ailelerine yönelik yapacağımız bilgilendirme toplantısına da katılabilirler.
--------------------
2016 yılında CFP’ye katılan gençler ne diyor?
Eğitimin önemine vurgu…
Andrew Kollitsis (17): “Barış kültürünün yaratılmasında eğitim çok önemlidir”
Soru: Bu programa başvurmaya nasıl karar verdin?
Kollitsis: 2013 yılında kardeşim programa katılmıştı. Programı ondan biliyordum. Daha sonra ben de gönüllü olarak görev almıştım. Daha önce de pek çok iki toplumlu projeye katılmıştım. CFP’de yer alma fikri bende hep vardı. Geçen sene başvurdum ve kabul edildim.
Soru: Bu programdan ne beklentin vardı ve ne buldun?
Kollitsis: Diğer projelerde olduğu gibi konuları tartışmak, görüş alış verişinde bulunmak gibi şeyler bekliyordum. Fazlasını buldum. Bu projenin diğerlerinden farkı bir ay boyunca birlikte yaşamaktı. Bu aramızda çok güçlü bağlar olmasını sağladı. CFP hayatınızı değiştiren bir proje. CFP Amerika’ya seyehat etmekten daha fazlasıdır. CFP bir grupla ilişki kurmak, ülkenizin kültürünü keşfetmektir. Önceleri Kıbrıs tarihi ve kültürü konusunda çok şey bildiğimi düşünürdüm ama çok daha fazlası varmış. Eğer Amerika’ya tatile gitmek amacıyla başvurmayı düşünenler varsa, başvurmasınlar. Bu sadece bir aylık değil, ömür boyu süren bir projedir. Artık adanın kuzeyinde de ailem var.
Soru: Barış kültürünü geliştirmek için ne yapmak gerekiyor?
Kollitsis: Barış kültürünün yaratılmasında eğitim çok önemlidir. Okullarda olaylar gençlere tarafsız bir şekilde aktarılmalıdır. “Geçmiş unutulsun, silinsin” demiyorum ancak olaylar tarafsız bir şekilde anlatılmalı ve bunların yeniden yaşanmaması için ders çıkartılmalıdır. CFP gibi programlar da barış kültürünün gelişmesine çok katkı yapıyor.
Soru: Görüşmelerde bir kriz yaşanıyor. Bir Kıbrıslı genç olarak liderlere ne söylemek istersin?
Kollitsis: Bu krizin aptalca olduğunu düşünüyorum. Bu tür problemler bu adanın geleceğini tehdit ediyor. İki liderin bunun üstesinden geleceğine inanıyorum.
----------
Gözen Kanısoy (15): “Gençlere affetmeyi öğretmeleri gerekir”
Soru: Bu programa başvurmaya nasıl karar verdin?
Kanısoy: Medyada arkadaşlarımın fotoğrafını gördüm. Giydikleri t-shirtün üzerinde “Cyprus Friendship Program” yazıyordu. Ne olduğunu çok merak ettim, internetten web sitesine ulaştım, okudum. Çok farklı ve özel bir program olduğuna karar verdim. Gerekli bilgileri aldım ve başvurdum.
Soru: Bu programdan ne beklentin vardı ve ne buldun?
Kanısoy: Bu çok özel bir programdı çünkü Amerika’ya bir aylığına gidiyorduk ve çiftimizle bir odayı paylaşıyorduk. Aramızda çok güçlü bir bağ oluştu. Herşeyimizi paylaştık, kızkardeş gibi olduk. Sörf yaptık, film izledik, Amerika’da kaldığımız evde de kızkardeşlerimiz oldu. Diğer programlardan daha fazlasını bekledim ve buldum. Bu program çerçevesinde ömür boyu sürecek arkadaşlıklar kurduk.
Soru: Daha önce Kıbrıslı Rum arkadaşın var mıydı?
Kanısoy: Hiç olmadı ne yazık ki. Bu program sayesinde şimdi birçok Kıbrıslı Rum arkadaşım var. Gruptaki kişlerle aramızda güçlü bir bağ oluştu. Ben tek çocuğum, kardeşim yok. CFP sayesinde partnerim olan arkadaşımı kardeşim gibi hissediyorum. Bir aylık süreçte çok şey paylaştık.
Soru: Barış kültürünü geliştirmek için ne yapmak gerekiyor?
Kanısoy: Arkadaşlarımın dediği gibi en önemli şey eğitimdir. Okullarda gördüğümüz tarih tek taraflıdır. Bize Rumları kötü olarak tanıtırlar, onlara da bizi. Diğer toplumun yaşadıkları anlatılmaz. Daha objektif olmak gerekir. Gençlere affetmeyi öğretmeleri gerekir. Geçmişte yaşananları affedip geleceğe daha iyi odaklanmak lazım.
Soru: Görüşmelerde bir kriz yaşanıyor. Bir Kıbrıslı genç olarak liderlere ne söylemek istersin?
Kanısoy: Kriz beni açıkçası çok üzdü. Programımızın amacı barıştır. Liderlerimizin ulaşmaya çalıştığı şey de barıştır. Liderlerin en kısa sürede bu krizi aşacaklarına inanıyorum ve öyle umuyorum.
----------
Alexandros Violetti (16): “Barış kültürü gençlerden başlayarak, eğitimle kurulabilir”
Soru: Bu programa başvurmaya nasıl karar verdin?
Violetti: Bayan Sotia okulumuza gelip programla ilgili bir sunum yapmıştı. Program hoşuma gitti. Ailem de barış yanlısı bir aile. Onlar da beni başvurmam için teşvik etti. Başvurdum, kabul edildim, “neden olmasın” dedim.
Soru: Daha önce Kıbrıslı Türk arkadaşın var mıydı?
Violetti: Benim yaşımda yoktu, babamın arkadaşları vardı. Babam Girne’de yaşamıştı, çocukluğundan arkadaşları vardı. Eskiden oraya onlarla buluşmak için yılda bir giderdim. Şimdilerde ayda bir gidiyorum.
Soru: Bu programdan ne beklentin vardı ve ne buldun?
Violetti: Başka programlarda da yer aldım. Aynı şeyin olacağını düşündüm, bu programlarda gider tartışırsınız, gönüllü bazı çalışmalar yaparsınız ve sonra biter. Ama bu sefer pek çok yeni arkadaş edindim, hala temaslarımız devam ediyor, bunların uzun soluklu arkadaşlıklar olacağına inanıyorum. Ebeveynlerim de yeni arkadaşlar edindi. Bu benzersiz, özel bir program. CFP uzun bir yolculuğun başlangıcı gibidir, onlarca yıl sürecek bir programdır. CFP arkadaşlarımızı her zaman göreceğiz. Bu program sadece Amerika’ya gitmek olarak algılanmamalı, oraya tatil amaçlı gitmezsiniz. Diğer toplumu tanıma, birlikte çalışma ve tek olmayı öğrenme açısından da pek çok çalışma yaparsınız.
Soru: Barış kültürünü geliştirmek için ne yapmak gerekiyor?
Violetti: Eğitim çok önemli. Barış kültürü gençlerden başlayarak, eğitimle kurulabilir. Kıbrıslı Rumlarda, özellikle devlet okullarında önyargılı, tek taraflı anlatımlar var, bu barış kültürünü engelleyici bir yaklaşım. Eğitimden başlanması lazım.
Soru: Görüşmelerde bir kriz yaşanıyor. Bir Kıbrıslı genç olarak liderlere ne söylemek istersin?
Violetti: Onlara söyleyebileceğim şey, “insanlarınızı düşünün, kendi çıkarlarınızı değil. Ülkenizin geleceğini düşünün, uzun vadeli düşünün. 20 sene sonra Kıbrıs’ı nasıl hayal ediyorsunuz?”
Gereksiz bir kriz olduğunu düşünüyorum. Bizi gerçek amacımızdan saptırıyor. Bunun üstesinden en kısa zamanda gelmenin yolunu bulmalıyız. Ülkemiz için neyin önemli olduğuna odaklanmalıyız. Bu 50 yıllık soruna çözüm bulmalıyız.
----------
Altay Doğahan (17): “Unutulmaz bir deneyim”
Soru: Bu programa başvurmaya nasıl karar verin?
Doğahan: Programı ablamdan biliyordum. Ailem zaten aşırı barış yanlısı bir ailedir. Benim okulumda da çok iyi bir sunum yapılmıştı. Çok etkilendim, başvurdum ve kabul edildim.
Soru: Bu programdan ne beklentin vardı ve ne buldun?
Doğahan: Ben genelde beklentilerimi yüksek tutmam. Programla alakalı da böyleydi ve bu sayede beklentilerimin çok üstüne çıktı. Yeni şeyler öğrenmek amacımdı. Spesifik olarak Kıbrıs meselesi, tarihi ve olaylara başka perspektiflerden bakma konusunda program beklentilerimin üzerinde oldu.
Soru: Daha önce Kıbrıslı Rum arkadaşın var mıydı?
Doğahan: Ben Rum tarafında okuyorum zaten. Ancak program öncesi ve sonrası arasında benim çevremde de büyük değişiklik oldu. Şu anda Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum arkadaşlarım yarı yarıyadır diyebilirim. Daha önce Kıbrıslı Türk arkadaşlarımla daha rahat hissederdim, şimdi bir ayrım hissetmem.
Rumları hiç tanımamış çok gençler vardır ve CFP gibi programlar çok gereklidir ancak çok azdır. Biraz ilgisi olan herkese CFP’ye katılmalarını tavsiye ederim. Bu programla birlikte yaşamak, çalışmak bize hayat boyu sürecek ilişkiler kurdurdu. Bu unutulmaz bir deneyim. Amerika’ya gitmek sadece olayın bir parçasıdır. Program çerçevesinde açık görüşlü olmayı öğreniyorsunuz. Herşeyi bilmediğinizi kabul ettiğinizde açık görüşlü olursunuz ve karşınızdakini dinleyerek farklı bir perspektiften bakmayı öğrenirsiniz.
Soru: Barış kültürünü geliştirmek için ne yapmak gerekiyor?
Doğahan: Gençliğin daha açık görüşlü olması, daha farkında olması gerekir. Bunun en iyi yöntemi eğitimle olur. İki tarafta da okullarda öğretilen olayların devlet tarafından yorumlanmış şeklidir. Eğitim ve CFP gibi programlarla barış kültürü geliştirilebilir.
Soru: Görüşmelerde bir kriz yaşanıyor. Bir Kıbrıslı genç olarak liderlere ne söylemek istersin?
Doğahan: Görüşmelerde bir aşamaya gelindi, belli bir ilerleme kaydedildi. İki lider şu anda adanın tarihini yazma şansına sahiptir. Artık bazı şeyleri bırakıp ilerlesinler.