1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. ‘BARIŞ SANTRALİ’ ÖNEMLİ ADIM
‘BARIŞ SANTRALİ’ ÖNEMLİ ADIM

‘BARIŞ SANTRALİ’ ÖNEMLİ ADIM

Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Genel Müdürü Mario Nava, başkent Lefkoşa’da Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) kontrolündeki ara bölgede kurulması öngörülen solar enerji santralinin önemli bir adım olacağını söyledi.

A+A-

Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Genel Müdürü Mario Nava, başkent Lefkoşa’da Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNFICYP) kontrolündeki ara bölgede kurulması öngörülen solar enerji santralinin hem toplumların yakınlaşması hem de yeşil enerjiye geçiş yönünde önemli bir adım olacağını söyledi. Eski havaalanı bölgesinde kurulacak santralin 30 ila 50 MegaWatt (MW) kapasitesinde olmasının öngörüldüğünü kaydeden Nava, projeyle ilgili birçok ayrıntının Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla yapılacak ön fizibilite çalışmasıyla netleşeceğini belirtti.

Nava, projeyle ilgili ‘iki toplum liderliğinin uzlaşıya varıp varmadığı’ yönündeki soruları ise yanıtsız bırakmayı tercih etti. Mario Nava, ‘üretilecek enerjinin paylaşımı’ gibi konularda kararın, ön fizibilite çalışması sonrasında iki toplum lideri tarafından verileceğini vurguladı.

Kısa süre önce Kıbrıs’ta çeşitli temaslarda bulunan ve bazı etkinliklere katılan AB Komisyonu Yapısal Reform Destek Bölümü Müdürü Mario Nava, ara bölgeye kurulması öngörülen iki toplumlu ‘barış santrali’yle ilgili Kanal SİM’den Sami Özuslu’nun sorularını cevapladı, önemli ayrıntılar verdi.

SORU: Başkent Lefkoşa'da BM kontraolündeki uluslararası havaalanında kurulması öngörülen güneş panellerinin amacı nedir? Projenin detaylarını öğrenebilir miyim? Öngörülen enerji üretim kapasitesi kaç MW'tır? Bütçesi ne kadardır ve finansmanını kim, nereden sağlayacaktır? Kurulumu kim tarafından yapılacak, daha sonra işletmesini kim üstlenecek, işletme maliyeti nasıl karşılanacaktır? Projenin başlangıç ve bitiş (üretime başlama) süreci ne kadar öngörülmektedir? Üretilecek solar enerjiden toplumların yararlanma oranları ne olacaktır?

MARİO NAVA: Ara bölgede iki toplumlu bir güneş enerjisi santralinin kurulmasını çeşitli nedenlerle destekliyoruz. Böyle bir proje, enerji alanında iki toplum arasındaki işbirliğini artıracak ve güven inşa edecektir. Her iki toplumun da enerji ihtiyaçlarını ele alacak ve AB'nin ‘Yeşil Anlaşması’na uygun olarak, güneşli günlerinin bol olduğu Kıbrıs'ta elektrik üretiminin karbondan arındırılmasına katkıda bulunacaktır. Şu anda Kıbrıs'ta elektriğin çoğu karbon-yoğun, kirletici ve çok pahalı fosil yakıtlardan üretiliyor. Güneş enerjisi santrali, Kıbrıs Türk toplumunda ‘yeşil enerjiye geçiş’ sürecini de başlatacaktır.

Ara bölgede solar enerji santrali kurulması için AB tarafından finanse edilecek bir ön fizibilite çalışması yapılması fikrini hem iki toplumla hem de Birleşmiş Milletler ile tartıştık. Sorularınızın birçoğunun cevabı fizibilite çalışması ile verilecektir.

Solar enerji paneli konusunda 30 ila 50 MW'lık bir kapasite öngörüyoruz. Ancak kapasite, ön fizibilite sonucunda öngörülecek teknolojiye ve maliyetlere bağlı. Ön fizibilite çalışmasında aynı zamanda AB kaynakları başta olmak üzere finansman ve diğer kredi olanakları, yönetişim modeli seçenekleri ve diğer birçok konu da incelenecek. Üretilecek enerjinin paylaşımı gibi ayrıntılara, ön fizibilite çalışmasının sonuçlarına göre iki toplum lideri karar verecek.

SORU: Gerek Euro Asia, gerekse 'yeşil hatta barış santrali' projeleriyle ilgili AB Komisyonu adına Kıbrıslı Türk toplumuna mesajınız nedir?

MARİO NAVA: Enerji, hem iki toplumu birbirine yakınlaştıracak hem de Kıbrıs'ın yenilenebilir enerji potansiyelinden iki topluma da büyük yarar sağlayacak kilit bir sektördür. Başta güneş enerjisi olmak üzere, yenilenebilir enerji üretmek ve satmak için yüksek bir potansiyel vardır. Doğu Akdeniz'de, tüm elektriğin yenilenebilir kaynaklardan üretileceği zamana kadar yedek yakıt olarak kullanılabilecek henüz kullanılmayan gaz rezervleri bulunmaktadır. Ara bölgedeki iki toplumlu güneş enerjisi santrali, enerji sektöründe yeşile geçiş ve daha fazla iki toplumlu işbirliği yolunda çok önemli bir adım olacaktır. Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Eğer Kıbrıs adası bütünüyle Avrupa’ya enterkonnekte olsaydı, adanın tamamında yeşil enerjiye geçiş daha kolay olacaktı. Bunun en iyi şekilde nasıl başarılabileceğini tartışmaya devam ediyoruz.

Bu haber toplam 1611 defa okunmuştur
Etiketler :