Annan Planı referandumunun yıldönümünde adanın kuzeyi ve güneyinde eş zamanlı olarak “Federasyon Yolunda Birlikte” eylemi yapıldı. Cenevre Zirvesi öncesi, İnönü Medyanı “Federal Kıbrıs” talebiyle tarihi bir buluşmaya daha evsahipliği yaptı.

Bu Memleket Bizim Platformu’nun organizesi ve çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütünün çağrısıyla, saat 17.00’de Lefkoşa’da eski Peyak binaları önünde toplanan kalabalık, İnönü Meydanı’na yürüdü.

Kıbrıs’ın güneyinde ise barışseverler Lefkoşa Eleftheria/Özgürlük Meydanı’nda toplanarak Baf Kapısı’na gitti.

İnönü Meydanı’nda, “Kıbrıs’ta Barış Engellenemez”, “Vardık Varız Var Olacağız”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları eşliğinde toplanan göstericiler,  İngilizce ve Türkçe olarak “Birleşik Federal Kıbrıs”, “İrade Halktadır, Sarayda Değil”, “Biat Değil Özgürlük” pankartları taşıdı.

Mitinge sivil toplum örgütü temsilcileri yanı sıra çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve bazı milletvekilleri de katılarak destek verdi.
 

Karantinada olduğu için mitinge katılmayan bazı sivil toplum örgütü temsilcileri miting meydanına canlı bağlanarak kalabalığa seslendi ve “Yüreklerimiz sizinle” mesajı verdi.

Eylem, gazeteci Cenk Mutluyakalı ve avukat Ayşe Öztabay’ın coşkulu sunumuyla yapıldı. Gençlerin hazırladığı ve federal bağımsız Kıbrıs mesajı veren videolar gösterildi.

Bu Memleket Bizim Platformu tarafından hazırlanan ortak açıklama Belediye Emekçileri Sendikası (BES)’ten Fatoş Anter Derviş ve Dev-İş Genel Sekreteri Ömer Naşit tarafından okundu.

Kıbrıs’ın güneyindeki miting meydanına bağlanılarak ortak açıklamanın Rumcası dinlenildi ve Türkçe’si okundu.

Bu Memleket Bizim Platformu adına hazırlanan ve mitingde okunan açıklamada, Kıbrıs’ın yine kritik bir dönüm noktasında olduğu kaydedildi; her iki taraftaki siyasi liderlerden BM Genel Sekreteri önerilerine olumlu ve net bir şekilde cevap vermeleri talep edildi.

Yaygın hayal kırıklığına rağmen, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rum sivil toplumunun iki bölgeli, iki toplumlu bir Federasyon temelinde yeniden birleşme ve barış isteği konusunda benzeri görülmemiş bir kararlılık gösterdiği vurgulanan açıklamada, “Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler birlikte harekete geçiyor ve kararlılıkla, her iki taraftaki mevcut liderliğin yarattığı ‘negatif atmosferin’ ötesine geçerek, üzerinde anlaşmaya varılmış olan yeniden birleşme temelinde müzakerelerin yeniden başlatılması için acil ve belirgin olumlu adımlar atılmasını talep ediyorlar” denildi.

Barışçıl bir gelecek için mevcut tek seçeneğin  BM kararlarında tanımlanan siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu bir Federasyon çatısı altında yeniden birleşme olduğu belirtilen açıklamada, bugüne kadar elde edilmiş yakınlaşmalar ve BM Genel Sekreteri’nin Crans Montana’da masaya koyduğu 6 maddelik önerisinin, tüm taraflar için ivedi olumlu gelişmelerin sağlanması yönündeki tek gerçekçi seçenek olduğu vurgulandı.

Açıklamada, “Kıbrıslı Türkler’in tüm karar alma düzeylerine etkili katılım hakkına saygı duymak ve BM Genel Sekreteri tarafından önerilen yeni bir güvenlik düzenlemesini kabul etmek, bir anlaşmaya varılması için elzemdir” ifadesi yer aldı.
 

Adadaki tüm geçişlerin; kontrol noktalarında makul önlemler alınarak, adanın diğer kısımlarında olduğu gibi tüm gereklilikler uygulanarak başlaması kaydedilen açıklamada, dayanışma ruhu içinde, pandemiyle mücadele etmek için tüm alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

“Doğu Akdeniz’de, bölgede hüküm süren istikrarsız durumu körükleme eğiliminde olan tüm eylemlerden vazgeçilmesi, müzakere sürecinin sonuç vermesi için gerekli alan ve zamanı sağlamak adına elzemdir” denilen açıklamada, aynı zamanda, doğalgaz sahasının araştırılması ve geliştirilmesi ile ilgili çevresel konuların, mevcut etki ve risk minimizasyonu ihtiyaçları doğrultusunda dikkatlice yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Açıklamada, BM Genel Sekreteri’ne Kapalı Maraş’ın 1974 öncesi sahiplerine geri verilmesi amacıyla, BM gözetiminde planlanması ve geliştirilmesi için uzmanlar ve temsilcilerden oluşan iki toplumlu teknik komiteye öneriler sunarak pratik adımlar atma çağrısında da bulunuldu.

Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum örgütlerin, bugüne kadar elde edilen yakınlaşmalara olan bağlılığı ve desteğinin deteyit edildiği açıklamada, “bunların her iki taraf için de kabul edilebilir kapsamlı bir çözüm için çerçeve oluşturduğuna inanıyoruz” ifadesi yer aldı.

Ortak bildiride çözümün beraberinde, tek egemenliğe, tek uluslararası kimliğe ve tek vatandaşlığa sahip yeniden birleşmiş, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu getirmesi talebi vurgulandı. 

Açıklamada, “Yeniden birleşmiş barışçıl bir Kıbrıs, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunabilir. Böylece, üç ülke Doğu Akdeniz’de ve daha geniş alanda bir işbirliği modeli ve bir barış köprüsü oluşturabilir. Biz Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak bu ortak vizyonu paylaşıyor ve ülkemizin yeniden birleşmesi için ifade ettiğimiz ortak irademize saygı duyulmasını talep ediyoruz” denildi. İki taraftaki siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin ortak açıklamasında ise, federasyon istenci ifade edildi ve “Biz istedikten sonra yarınlar bizimdir ve hiçbir güç bu adanın yeniden Federal bir çatı altında birleşmesini engellemeyecektir” vurgusu yapıldı.

Konuşmaların ardından Sol Anahtarı’nın konseriyle miting sona erdi.