Barış Çalışmaları Merkezi’nin düzenlediği “Barışı hayal Et” temalı konferanslar dizisinin açılışı Panikos Hrisantu’nun sergisiyle yapıldı…

Barışa özlem fotoğraflarla dile getirildi

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Barış Çalışmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Barışı Hayal Et” isimli konferanslar dizisinin açılışı dün akşam (21 Kasım Pazartesi) Naci Talat Barış ve Dostluk Evi’nde Kıbrıslı Rum fotoğraf sanatçısı Panikos Hrisantu’nun fotoğraflarından oluşan sergiyle yapıldı.

Sergiye Slovakya Büyükelçisi Anna Turenicova, yabancı misyon temsilcileri, Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Gönyeli belediye başkanları iş insanları siyasiler, basın mensupları ve vatandaşlar katıldı.

Kıbrıslı Türk akademisyen ve yazar Niyazi Kızılyürek’in Türkçe, İngilizce ve Rumca olarak gerçekleştirdiği açılış konuşmasının ardından konuklara hitap eden CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının barışa olan özlemini dile getirdi.

KIZILYÜREK

Niyazi Kızılyürek konuşmasında barış çalışmalarına duyulan ihtiyacı anlatırken, Kıbrıs’ın yarım asırdan fazla bir süreden beri bölünmüş olduğunu hatırlatarak, “Biz başka devletler gibi devlet olamadık, diğer demokratik devletler gibi demokratik olamadık” diyerek, Barış Çalışmaları Merkezi’nin amacının özlenene barışa katkı koymak olduğunu kaydetti. “Barış, bir kâğıda imza atmaktan ibaret değil. Etnik gruplar sadece kendilerini dinlerlerse aralarında iletişim olmazsa barış olmaz. Biz, bütün adayla konuşmayı düşünüyoruz. Bizim amacımız özneler arası diyalog kurmak. Burada herkes konuşacak. Hakikatlerimizi paylaşacağız. Böyle bir amaçla yola çıktık. Bu, ada çapında olacaktır. Gücümüz haklılığımızdan gelir sözünü ters çeviriyoruz. Barışın olmadığı yerde çiçek açmaz” diye konuşan Kızılyürek’in ardından CTP-BG genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu konuklara hitap etti.

YORGANCIOĞLU: KIBRIS, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE BARIŞA HASRET

CTP-BG Genel başkanı Özkan Yorgancıoğlu konuşmasında Kıbrıs’ın acılı tarihi boyunca tüm insanlığın uğruna mücadele ettiği özgürlük, adalet ve barışın yoksunluğunun fazla hissedildiği coğrafyalardan biri olduğuna işaret etti. Yorgancıoğlu, “özgürlük ve adalet ancak ve ancak kalıcı bir barışla mümkün olduğundan ve bu topraklar tarih boyunca barışa sonsuz bir susuzluk çektiğinden olsa gerek barış hala daha hepimizi heyecanlandıran, yaşama ve mücadele umudu veren bir kavram olarak bizleri bir araya getirme gücünü buluyor” diye konuştu.

CTP-BG Genel başkanı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bugün Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden, Türkiye’den ve Yunanistan’dan ayrı dilleri konuşsa da aynı duyguları paylaşmakta olan bizleri bir araya getiren kavram yine barış, yine barış, yine barıştır…

İnsanlar barışa o kadar susadılar ki, bu hasreti ve bir yaşam biçimi olan barışçıl düşünceyi sanatın tüm dallarında; edebiyatla, müzikle, resimle, tiyatroyla, sinemayla dillendirdiler. Geçmişte kölelerin, serflerin, köylülerin imparatorlar, krallar emrinde ölüme gitmesi ve bugün imparatorlara krallara mal edilen o zaferlerin aslında isimsiz milyonların acıları üzerine kurulduğunun biliniyor olması hepimiz için öğreticidir. Modern çağın tiranları da tiranlıklarını sürdürme konusunda farklı davranmıyorlar. Yine isimsiz on binler sözde zaferler uğruna hayatlarından oluyorlar. Barış hala güncelliğini, önemini koruyor. 

Hayata hangi pencereden bakarsak bakalım, nasıl yaşıyor, nasıl düşünüyor olursak olalım burada toplanan bunca insanı barışa duyulan ortak özlem bir araya getirdi. İkiye bölünmüş adamızın her iki parçasını, Yunanistan ve Türkiye halklarının geçmiş ve geleceğini de zehirleyen Kıbrıs sorununun çözümü, bu topraklarda adil ve kalıcı bir barışın bir daha hiç bozulmamacasına tesis edilmesi ortak özlemimiz. Hepimiz biliyoruz ki Kıbrıs’ta çözümün, kalıcı ve adil bir barışın gerçekleşmesi sadece Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların değil, Türkiye ve Yunanistan halklarının da ortak çıkarını ve özlemini oluşturmaktadır.

Cumhuriyetçi Türk Partisi kurulduğu ilk günden bu yana Kıbrıs’ta iki halkın eşit ve özgür biçimde barış içerisinde bir arada yaşamasının mücadelesini verdi. Bu mücadele nedeniyle Parti kadrolarımız çok ağır bedeller ödedi, ödemeye de devam ediyor. Ancak hiç birimiz hiçbir bedeli ödemekten hiçbir zaman kaçmadık, bundan sonra da ödeyeceğimiz bedeller her ne olursa olsun barış bu topraklarda egemen olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Barış Çalışma Merkezi işte bu düşüncelerle oluşturuldu. Barış Çalışma Merkezi’mizin bu ilk etkinliği, “Barış İnşa Sürecinde Kıbrıs” Konferans Dizisinin Kıbrıslı Türkleri, Rumları, Türkiye ve Yunanistan halklarını birbirine biraz daha yaklaştıracağına, barışı kurma konusunda bize biraz daha güç ve cesaret vereceğine inanıyoruz.

Bulunduğumuz bina Naci Talat Barış ve Dostluk Evi’dir. Naci Talat ismi ile barış ve dostluk kavramlarının bir arada anılması ve Naci Talat’ın partimiz tarihindeki çok özel yeri de düşünüldüğünde, CTP Barış Çalışma Merkezinin bu ilk etkinliğine ev sahipliği yapması bir tesadüf değildir. Kıbrıs’ın kuzeyinde Naci Talat CTP, CTP ise barış için mücadele demektir!

Konferans dizimizi, barışın en güzel dili olan sanatın dilini kullanarak başlatmamız da anlamlıdır. Bu binanın duvarlarını süslemekte olan fotoğraflar, sanatçı Panikos Hrisantu’nun gözünden doğaya, insana ve bu güzel adaya can veren, renk veren tüm unsurlara duyulan sevgiyi anlatıyor. Barışı savunmak; aynı zamanda doğayı, insanı, tarihi, tüm canlıları sevmek ve onlara bu sevgiyle bakabilmek değil midir zaten?

Kıbrıslı Türkler adına, Cumhuriyetçi Türk Partisi adına, bu adanın tüm barış sevdalıları adına sizlere hoş geldiniz, ne iyi ettiniz diyor, hepinizi sevgi ve dostlukla selamlıyorum.”