'BARIŞI HAYAL ET' TAMAMLANDI
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Kıbrıs çevresindeki ekonomik hacmin 9 trilyon Dolar civarında olduğunu belirterek, “Ticari engeller ve izolasyon kalkarsa, siyasi çözüm olmasa dahi, her iki ekonomi de patlar. Serbest ticare
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Kıbrıs çevresindeki ekonomik hacmin 9 trilyon Dolar civarında olduğunu belirterek, “Ticari engeller ve izolasyon kalkarsa, siyasi çözüm olmasa dahi, her iki ekonomi de patlar. Serbest ticaretin yapıldığı bir adada herkes çok daha mutlu olur. Engelsiz ticaretten herkes kârlı çıkar ve bu KKTC’nin tanınması demek değildir” diye konuştu.
Demirtaş, yakın bir tarihte dikenli teller yerine ortaklıklar, Ege’de savaş gemileri yerine cruise gemileri görmek istediğini de belirterek, “Çocuklarımızın birbirlerine âşık olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) bünyesinde oluşturulan Barış Çalışmaları Merkezi’nin 21-29 Kasım tarihleri arasında “Barışı Hayal Et” başlığı altında düzenlediği konferanslar “21. Yüzyılda Yunanistan-Kıbrıs-Türkiye Ekseninde Perspektifler” başlıklı oturumla sona erdi.
CTP’den yapılan açıklamaya göre, dün gece Lefkoşa’da Ticaret Odası’nda gerçekleşen oturuma konuşmacı olarak Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Manthos Mavromattis, Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş katıldı.
“ÇOCUKLARIMIZIN BİRBİRİNE AŞIK OLMASINI DİLİYORUM”
Gazeteci-Yazar Aysu Basri Akter’in yönettiği oturumda konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, yakın bir tarihte dikenli teller yerine ortaklıklar, Ege’de savaş gemileri yerine cruise gemileri görmek istediğini belirterek, “Çocuklarımızın birbirlerine âşık olmasını diliyorum” dedi.
Türkiye-Yunanistan arasındaki ticari ilişkilerle ve deneyimlerini aktaran Demirtaş, 1992 yılında iki ülke arasında 200 milyon dolarlık bir ticaret hacmi bulunmasına karşın bunun yanında gerginliğin de olduğunu anımsatarak, ticareti engelleyen nedenlerin güven eksikliği olduğunu kaydetti. Çabalarını gören pek çok kişinin kendilerini vazgeçirmeye çalıştığını ifade eden Demirtaş, çabalarını hiç siyaset konuşmadan sadece ticareti konuşarak sürdürdüklerini belirtti.
Ekrem Demirtaş, 2005’e gelindiğinde iş hacminin 2 milyar dolara ulaştığını ve Ege’nin artık Türkiye ile Yunanistan’ı birleştiren deniz haline geldiğini söyledi. Demirtaş, 2010 yılında ise iş hacmi 4 milyar dolara ulaşırken Yunanistan’dan Türkiye’ye 800 bin turist geldiğini kaydetti.
Demirtaş, şöyle devam etti:
“Türkiye-Yunanistan işbirliği, krizin aşılmasında büyük rol oynayacak. Siyasi sorunlarda iyileşme olmadığı halde halklar iş dünyasının işbirliğinden yararlandı. Güney Kıbrıs’ı ziyaret ettim ve çözümün Kıbrıs’ı Akdeniz’in Singapur’u haline getireceğini söyledim. Siyasiler, ticaretin çözümle patlayacağı konusunda hemfikir ve heyecanlı. Kıbrıs çevresindeki ekonomik hacim 9 trilyon dolar. Ticari engeller ve izolasyon kalkarsa, siyasi çözüm olmasa dahi, her iki ekonomi de patlar. Serbest ticaretin yapıldığı bir adada herkes çok daha mutlu olur. Engelsiz ticaretten herkes kârlı çıkar ve bu, KKTC’nin tanınması demek değildir.”
“FEDERAL KIBRIS’IN ENDÜSTRİYEL İTHALATININ TÜRKİYE’DEN OLMASI ÇOK DAHA AVANTAJLI”
Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Manthos Mavromattis de konuşmasında, çözüme ne kadar erken ulaşılabilirse, yararlarının da o kadar erken görülmeye başlayacağını söyledi.
Mavromattis, “Çözüm, herkes için büyük fırsatlar sağlayacak. Dünyada derin bir ekonomik kriz yaşanıyor. Gelecek kuşaklar için yatırımların devam edebilmesi için bugün yaşanan açıkların disiplinli bir şekilde giderilmesi şarttır” dedi.
Kıbrıs’ta çözümün, adaya, Türkiye ve Yunanistan’a büyük kazanımlar sağlayacağını kaydeden Mavromattis, şöyle devam etti:
“Mevcut ekonomik göstergeler ne Kıbrıslı Türkler, ne de Kıbrıslı Rumlar için iç açıcıdır. Kıbrıslı Rumlar Türkiye ile hiç ekonomik ilişki içinde olmadı ve bu fırsatı tam olarak göremiyorlar. Türkiye ekonomisi bölgenin en büyük ve en hızlı büyüyen ekonomik gücüdür. Federal Kıbrıs’ın endüstriyel ithalatının Türkiye’den olması çok daha avantajlı olacaktır.”
Federal bir Kıbrıs ve Türkiye için çözümün bir “kazan, kazan” durumu olduğuna işaret eden Mavromattis, “Çok uluslu şirketlerin tüm bölgeye hitap edecekleri işletmelerini açmaları için Federal Kıbrıs’tan daha uygun bir adres olamaz. AB düzenlemelerinin egemen olacağı bir alan olarak Federal Kıbrıs’ın vaat ettiği potansiyelli tek taraflı olarak bugünkü koşullarda elde etmek mümkün değildir” dedi.
“SAHAYA İNİP SİYASİLERİ ÇÖZÜME ZORLAYALIM”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez de konuşmasında, Kıbrıslı Türk ve Rumların ortak bir geçmişi paylaştıklarına işaret ederek, vizyon ve hayal gücünün fırsat yaratmak ve yakalamak için şart olduğunun altını çizdi. Çerkez, “Biz bu konuda henüz başarılı olamadık. Kıbrıs sorunu bölgesel bir sorun ve büyük resmi görmemize engeldir” dedi.
Çözümün büyük fırsatlar yaratacağına vurgu yapan Çerkez, çözümle birlikte Kıbrıs deniz filosunun Türkiye limanlarına kabul edilmesiyle sağlayacağı kazanımın 4-5 milyar dolar civarında olacağını belirtti.
Çerkez, son zamanlarda büyük bir tartışma konusu olan Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon konusuna da değinerek, petrol ve gazın tehdit olarak görülmeyip, fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Çerkez konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Ticaret eşitler arasında mümkündür ve bu eşitlik için Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonlar kaldırılmalıdır. Bu çözüme hazırlık için şarttır ve Kıbrıslı Rumlar açısından bir kayıp değildir.
Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar arasındaki ekonomik hacimle Kıbrıs Türk ekonomisinin gelişmesi, çözüm koşullarının güvencesi anlamına da gelecek. Bizler, bu koşulları sağlamak için iki yıldır Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası ile çalışıyoruz. Tango için iki taraf gereklidir. Ekonomik işbirliği için karşılıklı istek şarttır. Gerekirse 2004’teki gibi sahaya inerek etkinlik yapalım ve siyasileri çözüme zorlayalım. KTTO buna hazırdır. Siyasileri çözüme ikna etmek herkesin görevi olmalıdır.”