1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Başarı Öyküleri
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Başarı Öyküleri

A+A-

Geçen Cumartesi günü, hem meslekte hem de Eczacılar Birliği yönetiminde geçen 40 yıllık hizmetim için “Fatma Azgın Hizmet Onur Töreni” düzenlendi.
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Sağlık Bakanı, eczacılık dairesi müdürü, Türkiye’den gelen hayatta olan hocalarım, eczacılık fakültesi profesörleri, eski TEB başkanı ve AKP İstanbul milletvekili, KKTC eski sağlık bakanları, eski ve yeni Birlik başkanlarımız, meslektaşlarım, kadın hakları- iki toplumlu barış çalışmaları mücadelesinde, sanat ve yazarlık konularında birlikte çalıştığım, destek olduğum arkadaşlarım ayrıca en yakınlarım Bekir-Mutlu-Bilge Azgın da törende konuşma yaparak beni anlattılar.
Kendimi çok iyi tanıdığım halde, mütevazilik yanısıra karşılık beklemeyen çalışma kültürüm nedeniyle, bunca övgü ve takdir dolu sözlerden utangaçlık duydum.

Konuşmacıların her biri, bu başarının nereden kaynaklanabileceğini sorguladılar.
Bilgi, zeka, eğitim, özgüven, inanç, liderlik, saygınlık, çalışkanlık, yaradılış, değişik siyasi görüşlerdeki yöneticilerle iyi ilişkiler kurabilme özelliği, adil davranma, doğru yoldan çıkmama, grup ve toplulukları ikna kabiliyeti, fedakarlık gibi özellikler olabileceği vurgulandı..

Evet; bunlar, bir başarı öyküsünde önemli unsurlar olabilir ancak bir çalışmaya başarı denebilmesi için ortaya  somut, elle tutulur bir eser ya da ürün konması gereklidir.
Vizyon, düşünce, eylem planı sonrası kalıcı bir eser yaratılamazsa tüm çalışmalar gün gelir unutulabilir. Toplumun ve tarihin belleğinde yer edemez.
Önemli saydığım diğer bir unsur da, başarı mücadelesinde gönüllü çalışılmasıdır. Öncülük yapanlar, şahsi çıkar, maddi manevi manevi beklenti içinde olmamalıdır. Talep edilenler, topluluklar, gruplar ve toplum için olmalıdır.

Ömer Meraklı’nın Başarı Öyküsü
Geçen Pazar günü, Kalavaç köyünde kültür festivali düzenlendi. Gidemedim ama 2007 de köyün muhtarı olan Ömer Meraklı’nın köyü çevre ve kültür dostu haline getiren dönüştürücü çalışmalarını yakından izliyorum..
1980’lerden 1990’lara ulaşan yıllarda, Evkaf idaresinde kahvecilik yapardı Ömer. Benim eczaneme çok yakın olduğundan kahvelerimi, içeceklerimi ona sipariş ederdim. Bu nedenle günde üç-beş kez eczaneme gelir ve sohbet ederdik. Hayatımda gördüğüm ilk ve tek kahveci entelektüeldi. Çok zeki, okuyan, çalışkan, dürüst, politik kültüre ve yöneticilik özelliklerine sahip bir kişi olduğunu ilk günden anlamıştım.
Daha o günlerde, çoğu insan bilinçlenmeden, uluslararası sigara bırakma gününde ağzındaki sigaranın ucuna siyah kurdele taktığını anımsıyorum.
Eğitim durumunu bilmiyorum..Belki lise mezunudur. 1990’ların ortasında ben o mahalleden  taşındım, Ömer de sanırım bir süre sonra işten ayrılıp köyüne yerleşti.

2007 yılında Kalavaç köyü muhtarlığına seçildi. 7 yıl içinde, köyü Avrupalı yaptı. Tarihi binaları restore ettirdi, yürüyüş yolları açtı, doğaya zarar verecek her türlü zararlıdan uzak durdu. Organik tarım yapılmasına ön ayak oldu.  Köyde yaşayan kadınların dokumacılık yapıp hayatlarını kazanmalarını teşvik etti. Muhtarlık binasını, köyün tarih ve kültürünü anlatan müze haline getirdi.
Kendi anlatımına göre, her projesinde bilim insanlarıyla, uzmanlarla çalıştı. UNDP, AB ve TC yardım heyeti ile Kıbrıs Evkaf idaresi fonlarından yararlanarak iş yaptı.
Tabii tüm bu dönüştürücü çalışmalarında, köylü ile birlikte hareket edebilmesi, ikna kabiliyeti yüksek bir lider olduğunu gösteriyor.

Yaptığı her çalışma bir ürün ve bir eser ile taçlanıyor..Maaşı 600TL..Para ve mevki için çalışmıyor. Keşke belediye başkanlarımız, diğer muhtarlarımız onun gibi iş yapabilse...

Bu yazı toplam 4018 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar