Başarı Tanımınızı Gözden Geçirin
Çocuklarınızın ne kadar yoğun bir programı oluğunu fark ettiniz mi? Sabah okul, sonra dershane, ardından İngilizce özel dersi, arada Matematik özel dersi, hafta sonu etüt, sıkça deneme sınavı, boşluklarda satranç, futbol, tenis, yüzme ya da müzik kursları… Hatta kimi zaman bu yoğun programda faaliyetlere yetişmek için ona yaptığınız taşımacılıktan siz yorgun düşünüyorsunuz…
Bütün bunları da iyi anne-baba olmak için yapıyorsunuz. Ne de olsa her şey çocuklarımız için…
Dahası bu yaptıklarımızla yetinmiyoruz, öğretim faaliyetlerine müdahale ediyoruz. Örneğin öğretmeninden daha çok ödev, sınavlara hazırlanacak daha çok testler vermesini istiyoruz, bütün bunlar yetmezse biz kendimiz onlara ödevler, sorular, testler hazırlıyoruz… Oysa planlanmamış ödevin akademik anlamda bir başarı sağlamadığını gösteren onlarca bilimsel araştırma var.
Çocuğumuzun hem okul içindeki hem de okul dışındaki uğraşlarını bir yarışa dönüştürmüşüz… Okulda en yüksek notu, dershanede en yüksek puanı almasını, gittiği kursta en önde olmasını istiyoruz…
Ve bütün bunları da iyi anne-baba olmak için yapıyoruz. Ne de olsa her şey çocuklarımız için…
Ne yazık ki; çocuklarımızı özel derslere, kurslara ve etütlere yazdırma yaşı anaokulu çağlarına kadar düştü… Ve yine ne yazık ki o yaştaki çocuklara daha fazla çalışmaları gerektiği telkininde bulunuyoruz…
Çocuğun okuldan sonra kalan zamanını doldurmanın daha iyi olduğuna inanmaya ve bunu yapamadığımız zaman suçluluk duygusu hissetmeye o kadar itiliyoruz ki, çocuklarımızı mümkün olduğu kadar erken yaşta mümkün olduğu kadar fazla bilgi ve deneyimle doldurmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Hiç yanılmış olabileceğinizi düşündüğünüz olmadı mı? Hem kendinizi hem de çocuğunuzun geleceği hakkında kandırılmış olabileceğinizi… İyi anne-baba olma şartının bunlar olmadığını fark etmiş olmanız gerekiyor.
Size de bu işte bir terslik var gibi gelmiyor mu? Çünkü son yıllarda ülkemiz eğitim sistemi odağında yapılan araştırmalar; çocuklarımız başarısızlık duygusu yaşamasında bir artış olduğunu gösteriyor. Bu konuda ülkemizde yapılmış birçok yüksek lisans tezi bulguları bu yönde… Çok sayıda eğitim bilimci, başarısızlıklar hatta hayal kırıklıkları yaşamayanların gerçek başarılı elde etmesinin mümkün olmadığını söylüyor.
Galiba yapmamız gereken “başarılı olma” tanımımızı gözden geçirmek. Sınavda en yüksek not almak ya da yarışı en önde bitirmenin gerçek başarı olmadığını anlamalıyız. Çocuklarımızın başarısızlıkla da, hayal kırıklıklarıyla da yüzleşmesine fırsat vermeliyiz. Çocuğumuzu, başka çocuklarla değil kendi gelişimi ile kıyaslamalı onun hangi becerileri ve kazanımları elde etiği üzerine odaklanmalıyız.
Hiç kuşku yok ki her anne-babanın temel uğraşı, çocuklarına iyi bir gelecek kurma konusunda destek olmadır. Ancak bu arada çocukluklarını yaşayamadıklarını fark etmemiz gerekiyor. Unutmayın, çocuklarımız kendilerini keşfetme konusunda özgür oldukları, hatalar yaptıkları, yaşlarına uygun davrandıklarında, bize saçma gelse de kendi isteklerine göre eğlendiklerinde ve en önemlisi kendi kararlarını kendileri verdiklerinde çocukturlar… Ve ancak o zaman başarılı olurlar…
Yeni Nesil Öğrenme
Eğitim 5.0’da Öğrenme
Artık tek tıkla saniyeler içinde veriye ulaşmak mümkün, sayısız kütüphanenin bilgisi ceplerimizde, her gün milyonlarca veri toplanıp depolanmaya devam ediyor ve sayısal işlemler saniyeler içinde çözülebiliyor üstelik bu işler teknoloji tabanlı yapılıyor. Bu sebeple, asıl önemli olan şey, bu veriyi yorumlayabilme yeteneği. Eğitim 5.0, bilgiye ulaşma ve bunu ezberleme becerisinden ziyade, bilgiyle neler yapılabileceğini, bilginin nasıl değiştirip geliştirilebileceği yetisini kişilere kazandırmayı amaçlar ki geleceğin gerektirdiği de budur.
Eğitim 5.0, öğrenciyi geleceğin çalışma modeline hazırlamayı amaçlar. Öğrenci, çalışma modellerini yakından tanır, modellerin içinde yer alır, uygulamalar yapar ve en zevk aldığı, kendisini en çok geliştirebildiği ve en çok geliştirebileceği modeli seçme imkanına sahip olur. Kendi kendine düşünmeye bırakılan öğrenci, düşünme, problemleri tanıma, ihtiyaçları tanıma, çözüm odaklılık, işbirliği ve zaman yönetimi gibi yetilerle donanır.
Bir Mesaj ve Bir Resim
Nitelik
Nitelik; bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf olarak tanımlanır. Kısacası nitelik önemlidir. Puanlara değil, niteliğe önem verin. Çünkü her zaman ağır basan taraftır.