Başarılı bir diyet süreci için ikna etmeniz gereken tek şey ‘zihniniz’! Zihinle güzel iletişim kurunca, onu iyi yönde formatlayarak pozitif yönde işlev göstermesini sağlayınca, yaşam tuvalimizi istediğimiz renklere boyamak, ona istediğimiz şeyleri çizmek de mümkün oluyor… Çünkü artık zihnimiz istediğimiz şeyleri yaşama geçirebilmemiz adına ikna edilmeye gayet açık bir hale dönüşüveriyor…

İşte bazı sihirli adımlarla zihnimizi eğitebilir ve diyet başarısını da yakalama fırsatı yaratabiliriz…

ÖNCELİKLE GEÇMİŞ DENEYİMLER GEÇMİŞTE KALMALI…

Geçmişte yaşadığınız her türlü diyet başarısızlığı, verildikten sonra tekrardan alınan kilolar, kilolarınız yüzünden duyduğunuz moral bozucu cümleler (hatta kendi kendinize bile söylemiş olduklarınız), kilolarınızı saklama çabalarınız sonucunda hissettiğiniz tüm negatif duygular… İşte bunlar ve aklınıza gelen diğer diyetle alakalı kötü hatıraları ait oldukları yere yani geçmişe bırakmayı başarmalısınız. Bunu tek başına yapamıyorsanız bu konuyla ilgili çeşitli uzmanlardan yardım almayı da deneyebilirsiniz. Kısacası başarılı diyete ulaşabilmek adına gerekli olan zihinsel dönüşüm için geçmiş deneyimleri şu ana taşımamak atmanız gereken ilk adım!

21 GÜN KURALI

Eğer spor gibi, sağlıklı beslenmek gibi herhangi bir alanda yaşamımızda kalıcı yer açmak, daha doğrusu herhangi bir şeyi davranışsal anlamda da yaşamımıza kalıcı bir şekilde yerleştirmek istiyorsak bu esnada ‘21 gün kuralı’ devreye giriyor. Beynimizdeki nöron yollarının tamamlanma süreci 21 gün olduğundan, 21 gün boyunca uygulanan bir şeyi yaşamımızda kalıcı olarak sürdürme şansımız da bu vesileyle artmış oluyor. Kısacası en az 21 gün uygulanan herhangi bir şey rutinimize dahil olmaya daha yatkın bir hale geliyor… Örneğin  21 gün boyunca şeker tüketmezseniz, 22. günde artık şeker arayışı içerisinde olmadığınızı fark edersiniz. Bu nedenle diyet sürecinin ilk 21 gününde de o sisteme sadık kalmak, diyet süreci başarısını ve ilerde yaşanabilecek olası kopuklukları da önlemeye hayli destek olabiliyor.

SEÇ VE SEÇİMİNİ YAŞA!

Diğer bir nokta da kilo vermeyi seçiyorsak o seçimi yaşamamız gerektiği! Yani eğer ben kilo vermeyi seçiyorsam bunun için gerekli olanları da yapıyor olmalıyım. Örneğin diyetime sadık kalmalıyım, düzenli spor yapmalıyım gibi… Fakat eğer ben kilo vermeyi seçiyor ama seçimimi yaşamıyor, sürekli olarak diyetimi bozuyor, tatlılar böreklerle haşır neşir oluyor, hareketsiz bir yaşamı benimsemeyi sürdüyorsam, kilo verme meselesi de benim için bir hayal olarak kalıveriyor… Kilo vermeyi seçerken seçimimi yaşamıyor olduğum için de elime bir şey geçmiyor ve boş yere kilolarıma üzülen, bu duruma şikayet eden bir Dilara olarak kalıveriyorum… Yani özetle kilo vermeyi seçerken bu seçimi ‘yaşıyor olmaya’ da kesinlikle dikkat etmemiz gerekiyor…

Diyet konusunda başarıya henüz ulaşmamış olabiliriz ama unutma ki bunu sen de yapabilir, başarabilirsin! Şimdi zihninin kontrolünü eline almayı seç ve dönüşüme doğru bir adım at!

Hepimiz için güzelliklerle dolu bir gün olsun. Sevgiyle kalın…