1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Başbakan Üstel Halkın Zekasını Küçümsüyor…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Başbakan Üstel Halkın Zekasını Küçümsüyor…

A+A-

Sahte diploma veren üniversite yüksek öğrenim sektörünü, o diplomaları alanlar da kamu yönetimini, polis teşkilatını ve GKK’yı krize soktu. İran ordusu mensuplarına da verilmiş; orda da kriz çıkar herhalde.

En azından 600 adet sahte diploma verilmiş, daha kimler ve nereler krizlere girecek?! Bu 600 adet sahte diplomanın tamamının KKTC’de kullanıma sürüldüğünü düşünmek saflık olacaktır. Örneğin, Türkiye’de İmam Hatip okulları mezunlarından buralardan sahte diploma alıp Ankara hükümetine yakın olanlar ve dolayısıyla TC resmi kurumlarında görevlere atananlar da çıkabilir… Veya, buralardan aldığı sahte diploma ile Türkiye’de kamu ve özel sektör kuruluşlarında iş ve terfi alanlar, serbest meslek icra edenler de olabilir. Yani, YÖK marifetiyle bizdeki sahte diploma satan ve alanları bulmaya çalışırken YÖK’ün karşısına Türkiye’de bu sahte diplomalarla resmi kurumlarda görev yapanlar, belki de siyasi torpilli olduğu için üst makamlarda görev yapanlar da çıkacak… Kim ayıklayacak bu pirincin taşını; en önemlisi de karşılaştıkları isimler nedeniyle ayıklamak isteyecekler mi?! Sorunun daha başındayız, ilerledikçe derinlerinde boğulacağa benziyoruz.

Ve bu aşamada Başbakan Üstel bir açıklama yaptı: “Yaşananların kökleri, geçmişi bizim hükümet dönemimizin öncesine, gerilere uzansa da hükümet sorumluluğuyla, birilerini suçlamayı tercih etmiyoruz. KKTC’nin başbakanıyım ve görevim, sorunlar üzerinden politika yapmak değil, sorunların çözümünü sağlamaktır. Yüksek öğretim için lokomotif sektör denildi, ancak, bu lokomotifin yoluna sağlıklı devam etmesi için yapılması gerekenler yıllarca ihmal edildi. … uygulamada denetim, ihmalin de gerisinde kaldı. YÖDAK’ın yasal yükümlülüklerini … yapamadığını ilgi duyan herkes gördü. Ancak uzun yıllardır yetersizliği giderici adımlar atılmadı. Başbakan olarak, hızla sonuç alıcı adımların atılması için … çalışıyoruz. Gün konuşma değil, …çare üretme günüdür. Suçlular, her kim olursa olsun, yasal süreç kapsamında gereken yapılacaktır.”

Bu sözler, tespitler hep doğru; doğrular sadece bunlardan ibaret değil ama… Başbakan Üstel 1991’den itibaren kesintisiz olarak milletvekili oldu, 2001-2004 arası ve 2013-2015 arası Cumhuriyet Meclis Başkan Yardımcılığı, 2011-2013 arası ile 2019-2022 arasında değişik bakanlıklar yaptı ve Mayıs 2022’den beri de Başbakan olarak görev yapıyor. Yani, kendi hükümet döneminin öncesindeki hükümetlerin üniversiteler sektörü ve YÖDAK konularında gerekenleri yapmadıklarını söylerken “… hükümet sorumluluğu, birilerini suçlamayı tercih etmiyoruz” da diyor ve ekliyor: “… görevim, sorunlar üzerinden politika yapmak değil”. Başbakan Üstel’in bu sözleri tamamen politikadır ve parçası olduğu eski hükümetleri suçlarken kendi suçluluğunu örtmeye çalışmaktır. Önceki hükümetler sistemin arızalarını, denetimin yetersizliğini gördüler ama bir şey yapmamışlarsa Üstel de onlardan biridir. Halen kusurlu olarak zikredilen isimler hep Başbakan Üstel’in başkanı olduğu siyasi partiden zuhur etmektedir, genelde de sağ siyasetin unsurlarıdır. Ve şimdi de politik hava atarak, “Başbakan olarak” gerekeni yapacakmış… İşte bu siyaset yapmaktır… Halkın zekasını küçümseyerek, neyin ne olduğunu halkın bilmediğini veya unuttuğunu sanarak halktan gerçekleri saklamaya yönelik siyasettir. 

Eğer Başbakan halkın zekasını küçümser ise gerek bu konuda gerekse ülkenin diğer sorunlarında çözüm bulacağına dair güven yaratamaz, inandırıcı olamaz; doğru gibi görünen sözlerinde ve icraatlarında da kusurlar aranır, sorgulamalar yapılır… Başbakan Üstel bir de sahte diplomalar, yüksek öğrenim sektörü ve YÖDAK konusunda bakan arkadaşları ve bürokratlar ile çalışıp çözümler üretecekmiş… Ana muhalefet partisi başkanı Erhürman meslek itibarıyla hukukçu ve akademisyendir; yani başbakana bu konulardaki çalışmalarında teknik olarak da siyasi olarak da çok yetkin ve güçlü katkılarda bulunabilecek birisi… Ondan yararlanmayı düşünmemek ancak siyaset yapmakla açıklanabilir… Ve ondan niye yararlanmayı düşünmediğini halkın sorgulamayacağını düşünmemesi de halkın zekasını küçümsemekle izah edilir. Sorunun yeni olgularla birlikte büyüceği kesindir; muhalefeti de çözüm çalışmalarına dahil etmemesinin gerçek nedeninin de siyaset olduğunu da halkın zekası anlatır; Başbakan Üstel’in bunu bilmemesi halkın zekasını küçümsemesindendir. Türkiye’de “tedavüle sürülen” sahte diplomaların ortaya çıkma olasılığı yüksektir.  Başbakan Üstel, konu üzerinde siyaset yapmayacağını söyler ama bu gelişme karşısında YÖK veya TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a da mı siyaset yapmayıp yargı yolunu gösterecek?! Halkın zekası onun onlara teslim olduğunu biliyor…

Başbakan Üstel doğru tespit ve yorumlarda bulundu; orada kalsa idi. sorunlar üzerinden politika yapmayacağını söylemese idi daha inandırıcı olacaktı. Belli ki halkın görmeyeceğini, anlamayacağını sanarak, yani halkın zeka düzeyini küçümseyerek kendisi “laf üretmek” ile meşgul olacak, kendince politika yapacak; misyon olarak da ortaya çıkan sorunun UBP’lilerden kaynaklandığını halkın dikkatinden kaçırmaya çalışacak… Zuhur eden ve büyüme sürecinde olan sorun ise bu hükümet ve başbakan marifetiyle daha derin siyasi, sosyal ve ekonomik krizler yaratacaktır. Halkın zekası tüm bunların çözümünün hükümetin acilen değişmesinde olduğunu ifade ediyor ancak Üstel halkın zekasını küçümsediği için makamını bırakmayı hiç düşünmüyor; çok sevdiğini söylediği KKTC’ye ve halka zarar verdiğini de umursamadan.

Hade konuyu UBP’nin elit bir üyesinin sözleri ile bağlayalım: “Abilik yapsın diye Başbakan ve parti başkanı olmasını destekledik; dayılık yapmaya başladı. Böyle giderse rahmetlik İrsen Küçük gibi sandıkta kalacak”  

Bu yazı toplam 1158 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar